BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,82
ALTIN 2.966,17
HABER /  GÜNCEL

Turgut, medyayı alaya alıyor

Serdar Turgut, bugünkü yazısında yine medyaya estirdi. Turgut'un hedefleri Can Dündar, Sedat Ergin ve Sabah'taki bazı yazarlar oldu.

Abone ol

Serdar Turgut, eşine az rastlanır bir yazı yazdı. isimli yazısında medya gruplarına verdi veriştirdi.

Rumuz: Sedat

Soru: Amcacığım sence Milliyet gazetesi için en uygun genel yayın yönetmeni kim olabilir acaba?

Cevap: Sevgili Sedat. Son günlerde yaptığı açıklamalara bakarsanız, durmadan 'öyle yorum olmaz', 'böyle haber olmaz', 'öyle yazı yazılmaz', 'bu şekilde gazetecilik yapılmaz' diye konuştuğuna göre bu işi Recep Tayyip Erdoğan en iyi biliyor olmalı. Bence Recep Tayyip Erdoğan, Milliyet gazetesine en uygun bir genel yayın yönetmeni olacaktır. Zaten gazetenin kendisi de devlet gibi ağır olduğundan ve içinde Hasan Cemal gibi büyük Türk büyüklerini barındırdığından Recep Bey de o gazetenin yayın yönetmeni olmaya fevkalade yakışır.

Rumuz: Ebleh

Soru: Sevgili amca, gazetenizde mastürbasyonun sivilce yapmadığını anlatan bir haber okudum. Bu haber doğru mudur?

Cevap: Canım Ebleh. Haber doğrudur, bir şey yapmıyormuş, onun için canını sıkmana gerek yok ama bir dakika bana izin ver de burnunun üzerindeki şu sivilceyi bir sıkıvereyim, çünkü çok sinir bozucu duruyor. Bir noktadan işe başlayalım da diğerlerini de sırasıyla sonra sıkarız.

Rumuz: Yaşasın

Soru: Amcacığım cinsel fonksiyonu etkilemeyen prostat ameliyatı yapılmış ha, bu konuda düşüncelerin nelerdir sevgili amcacığım?

Cevap: Aslında fazla hissim yok, sadece bugün Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü ya dün de prostat ameliyatının yıldönümü olarak ilan edilmeli bence, zira bu dünya tarihinin akışını değiştiren ikinci gelişmedir. Birinci gelişme de Viagra'nın piyasaya sürülmesiydi. Gerçi hem prostat ameliyatlı hem de Viagra kullanan bir adam da temelde absürd bir varlıktır da ama o da başka iş.

Rumuz: Basın

Soru: Sevgili amca sizce yılın medya olayı nedir?

Cevap: Sevgili Basın; aslında yılın bir değil iki adet olayı vardır. Birincisi yurt haberleri müdürümüz Şaban Arslan'ın önceki gün hayatında ilk kez bir yazı işleri toplantısında canım vatanımın herhangi bir köşesinden herhangi bir kuşla alakalı bir haberi sunmadan toplantıyı vukuatsız bitirebilmesidir. Diğer medya olayı da Engin Ardıç'ın yurda dönmesidir. Bu ikinciyi asıl önemli yapan nokta onun Paris'e gitmiş olduğu ve bana oradan bir rüşvet getirdiği yolunda bazı duyumlar almış olmamdır. Bir Chateau Margaux bir Paris gezisinin en güzel noktalanma biçimi olabilir. (Sevgili Özkök bunu da eşimle ben içeceğiz ama üzülme acil durum planlarım hala daha geçerli)

Rumuz: In the morning

Soru: Amcacığım, Ajdar'ı Türkiyenin pop idolü olarak savunan Cem Ceminay delirdi mi?

Cevap: Sevgili in the morning. Cem Ceminay delirdi mi tam bilemiyorum ama benim kesin bildiğim, onun eskiden de pek akıllı olmadığıdır.

Rumuz: Hain

Soru: Sevgili amca, Türk ordusunu çökertecek bir olay olabilir mi?

Cevap: Sevgili Hain. Evet olabilir. Oray Eğin de askere gitmeye hazırlanıyor, onun asker olduğu gün silahlı kuvvetlerin bittiği an olacaktır, bunu bir kenara yazın.

Rumuz: Merak

Soru: Amcacığım sen hakikaten şaşı mısın?

Cevap: Hayır Allah'ın salağı sadece imajım böyle, ama anlamadığım nokta neden bu abuk soruyu sormak için ikizinle birlikte çıkıp geldin?

Soru: Ama amcacığım ben tek kişiyim

Cevap: Olsun fark etmez, tek de olsan ikizinle de olsan her halukarda aptalsın işte.

YAZI:Serdar TURGUT
AKŞAM