YÖK'ün yazısı üniversitelerde tutanak fırtınası estiriyor. Türbanlı bir öğrenci: Hocalar cep telefonuyla fotoğrafımızı da çekiyor.
Abone olYÖK'ün "Türbanlıları dersten çıkarmayın, kanıtlayacak evrakla tutanak tutun" yazısı üzerine hocalar cep telefonuyla fotoğraf çekmeye başladı.
Yukarıdaki iddia Radikal Gazetesi muhabiri Neslihan Tanış'ın haberinden alındı. Tanış, herhangi bir zarar gelmesin diye isim vermediği kaynağını konuşturuyor:
"180 kişilik sınıfın ortasında ‘derste başörtülü’ olduğumuzu kayıt altına almak için cep telefonuyla fotoğrafımızı çekti. Üstelik bizim rızamızı almadan. Benim hakkımda 15 tutanak var. Daha bugün üç tane tutuldu.”
Çoğu derse başını açıp giriyor
Tanış'ın bir başka kaynağı daha var.
İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde okuyan 19 yaşındaki öğrenci hakkında da bu süreçte 15 ayrı tutanak düzenlenmiş. Öğrenci yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Derslere başörtüsüyle giriyordum. YÖK kararından dolayı sınıftan ‘atılamayacağımızı’ biliyorduk. Hoca tutanağı bize tutturdu. Bir yandan da 180 kişinin arasında ‘derste başörtülü’ olduğumuzu kayıt altına almak için cep telefonuyla fotoğrafımızı çekti. Rızamızı almadan. Benim hakkımda neredeyse 15 tutanak var. Daha bugün (12 Ekim) üç tane tutuldu. Bakalım sonrasında neler olacak? Sınıfta 50 başörtülü öğrenci vardı. Bunlardan da sadece beşi, başı kapalı şekilde derse giriyor. Diğerleri hocalardan çekiniyor...”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki türbanlı öğrencilerin çoğu ise tedirgin ve derslere başlarını açarak giriyor. Tıp Fakültesi’nde okuyan 20 yaşındaki bir öğrenci, “Ne tepki alacağımı bilmiyorum ki... Kimi tutanak tutuyor, kimi tutmuyor. Bir karar versinler” derken, bir başka türbanlı öğrenci derslere girerken başını açtığını söylüyor: “Hem özgür bırakılıyormuş gibi davranılıyor, hem de tutanak tutuluyor.”
Notlara yansır mı?
Derslere başı kapalı girdiğini söyleyen Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi 1. sınıf öğrencisi Ayşenur Bülbül de kaygılı:
“Hocalarımızdan hiçbir tepki görmedik ama bizim korkumuz şu: Acaba bunlar ders notlarına kötü bir şekilde yansır mı?”
Yıldız Teknik Üniversitesi, bu konuda rahat. 21 yaşındaki YTÜ Bilgisayar Mühendisliği son sınıf öğrencisi, “Geçen sene başı itibariyle derslere başı örtülü giriyorum. Eğer güvenlik kapısından rahatlıkla geçebiliyorsanız, okulun içinde bir sorun yaşanmıyor. Derslere başörtülü girdiğim zamandan beri ne sözlü ne de yazılı bir uyarı aldım” diyor.
HOCALAR BÖLÜNDÜ
Tutanak tutarım
İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden bir akademisyen: “YÖK yazısında, öğrenciler hakkında tutanak tutulması, görsel birtakım kanıtların da buna eklenebileceği yazıyor. Önce öğrencileri uyarıyoruz. Bizi zor durumda bıraktıklarını belirtiyoruz. Bir öğrenci kaç derse başı kapalı girmişse o kadar tutanak tutuyorum. Benim de hoşuma gitmiyor. Bize ‘kanun değişmiştir’ diye bir yazı gelirse tabii ki bırakırız.”
Hukukçu görüşü:Rızasız çekilmez
Eski İstanbul Baro Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman: “Bir öğrencinin rızası ve izni olmadan, bir öğretim görevlisi tarafından cep telefonuyla fotoğrafının çekilmesi, böyle bir şey olamaz. Hukuksal açıdan kesinlikle etiğe ve kurallara aykırıdır.
Tutanak tutmam
Öğretim Görevlileri Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Esen Aslandoğan: “Ben tutanak tutmam. Bazı öğretim görevlileri tutar. Hocalar, polis mi ki böyle bir görev veriliyor hocalara? Bu kararı neden YÖK alıyor? YÖK bir yandan da bu kararla, öğretim görevlilerine aba altından sopa gösteriyor. Böyle bir yetkisi var mı? O zaman türban, yasalarla homojen bir şekilde ya yasaklansın ya da tamamen serbest bırakılsın. ”
Hocalara disipline gidersiniz uyarısı
YÖK’ün üniversitelere yolladığı yazı şöyle: “Öğretim üyesinin öğrencileri derse almamak veya dersten çıkarmak gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Kurallara aykırı davrandığı veya disiplin suçu işlediği düşünülen öğrenciler hakkında öğretim elemanı tarafından yapılacak işlem; durumun bir tutanağa bağlanarak varsa ispata yarar evrakın tutanağa eklenmesi suretiyle disiplin yönünden gerekli işlemi yapmak üzere ilgili dekanlığa/müdürlüğe iletmekten ibarettir.
Öğrenciyi derse almayarak, çıkararak veya yok göstererek, kanun ve yönetmeliklerde yer alamayan bir yaptırım uygulayan öğretim elemanının bu fiilinin disiplin suçu teşkil edeceği açıktır...”