BIST 10.013
DOLAR 35,23
EURO 36,79
ALTIN 2.975,53

Türbanlı kadının sauna da ne işi var?

Türbanlı ya da başörtülü kadın, Ataşehir'deki bilmem ne spor salonuna sadece hizmetli olarak mı girebilecek? Onlar yerleri silecek, sizler de keyfinize mi bakacaksınız?

Yüzde 42'nin ağır bastığı bir yer...

İstinyePark...

Tıka basa dolu bir kafe...

Maç keyfi yaşıyor insanlar...

Tam o sırada başörtülü bir kız giriyor içeriye...

Tuhaf bakışlar anında ona yöneliyor...

Ne yani...

Bu kızın başı örtülü diye...

Takım tutamaz mı?

Maç izleyemez mi?

Kimin ne haddine!

            ***

O kız, takım da tutar, maç da izler...

Ama gelin görün ki... İstinyePark'taki kafeyi yüzde 42'nin hakimiyetine gark eden, başı açık kadın, başında örtü olan kadına bu hakkı vermiyor. Laf etmiyor ama bakışlarıyla "çek git" diyor sanki!

Nereye?

İstanbul'da yaşayan örtülü kadının bir tek Çarşamba'ya mı gitme hakkı var? Fatih ilçesi mi ona biçilen gezi alanı? İstinyePark'ta gezmeye, alışveriş yapmaya, hatta bir kafede oturup maç izlemeye hakkı yok mu?

Yokmuş!

Çağdaşlığı ipoteği altına alan o çirkin bakışlı kadın, malesef başında örtü var diye, hemcinsine bu hakkı tanımıyor! 

İftira değil bu!

Gözlerimle gördüklerimi size aktarıyorum...

                     ***

İstanbul'un bir başka lüks semti Ataşehir'de de buna benzer bir manzara ile karşılaşmıştım birkaç gün önce...

Oğlum Mustafa'nın uyarısıyla farkettim o çirkin bakışı...

Spor salonu... 

Örtülü bir kadın merdivenlerden iniyor...

Başı açık olanı da çıkıyor...

Aman Allahım...

Öyle bir bakış ki...

"Ne işin var burada" dercesine....

Oysa  girilen yer, bir kamu alanı değil...

Eğitim alınan yer de değil...

O bakış neydi öyle?

Türbanlının ya da başörtülünün saunaya girmeye, masaj yaptırmaya hakkı yok mu? Oralar da mı, sadece kendini çağdaş zanneden yobaz insanların hakimiyetinde?

Ne yani?

Türbanlı ya da başörtülü kadın, Ataşehir'deki bilmem ne spor salonuna sadece hizmetli olarak mı girebilecek? Onlar yerleri silecek, sizler de keyfinize mi bakacaksınız? 

                  ***

Hasılı dostlar...

Yüzde 42 ile yüzde 58'in nasıl ayrıştığını...

Mahalle baskısından şikayet edenlerin, yüzde 58'e nasıl baktığını İstanbul'un orta yerinde görmek mümkün...

Sahillere gitmeye...

Referandum sonrası ortaya çıkan haritaya kafa yokmaya gerek yok... 

Korkarım ki, Tayyip Erdoğan'ın kafa yorması da işe yaramayacak.. 

Çünkü, bizi ayrıştıran ayrıştırmış...

Öteki ile beriki...

Bir araya gelmemiz bu saatten sonra zor gözüküyor...