BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,31
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Türbanlı doktor kütüphaneye

Ergenekon davası sanıklarından Kemal Alemdaroğlu kendini demokrasi kahramanı ilan etti.

Abone ol

Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, kendisini 'hayatını demokrasi, barış ve insan haklarına adamış biri' olarak tanımladı. Başörtüsü takan asistan bir doktoru kütüphanede görevlendirdiğini övünerek anlattı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında savunma sırası Kemal Alemdaroğlu'ndaydı. Alemdaroğlu, 'Ergenekon terör örgütü üyeliğini ve yöneticiliğini asla kabul etmediğini' söyledi.

Sanık durumunda olanların 5-6'sı dışında çoğunu tanımadığını savundu. İddianamede emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İlhan Selçuk arasındaki irtibatı kendisinin sağladığının iddia edildiğini anlattı. "Veli Küçük'ü tanımam. Mahkeme salonunda tanışma fırsatım da olmadı. Ta ki bugünkü duruşma başlamadan beş dakika öncesine kadar..." dedi.

DEMOKRASİ KAHRAMANI

Başörtüsü yasağıyla tanınan Kemal Alemdaroğlu'nun, hayatı boyunca bütün hukuka aykırılıklarla ve insan hakları ihlalleriyle mücadele ettiğini söylemesi dikkat çekti. "Ulu önder Atatürk'ün kurduğu laik demokratik Türk devletinde ne yazık ki cumhuriyet savcıları hayali terör örgütü oluşturarak Türk aydınlarını suçlamaktadır." dedi. Kendini demokrasi kahramanı ilan ederek şunları söyledi: "Evet ben üniversitede türban yasağını uygulayarak darbe yapmıştım! Daha rektör olmadan önce tıp fakültesi cerrahi kliniği servisinde türbanlı doktoru kütüphanede görevlendirdim."

İddianamede, görevi döneminde üniversitenin eğitim-öğretim açılış törenlerinde yaptığı konuşmaların bile suç delili olarak yer aldığını öne süren Kemal Alemdaroğlu, kamuya açık şekilde yapılan bu konuşmaların hiçbir şekilde suç niteliği taşımadığını ileri sürdü.

SADECE ENDİŞELERİMİ DİLE GETİRDİM

Alemdaroğlu, "Bunu çok iyi bilen sayın savcılar, türban sabıkam nedeniyle kendilerini zorlayarak beni sözde terör örgütü içine sokarak kamuoyunda küçük düşmemi, itibar kaybetmemi amaçlamışlardır. Hayatını demokrasi, barış ve insan haklarına adamış biri olarak terör örgütüne dahil edilmem siyasi bir komplodur. Türkiye'nin irtica ortamına sürüklenmemesi için siyasi düşüncelerimi her platformda ifade ettim. Benim rejim ve ülke ile ilgili birtakım kaygılar duymam, bunları dile getirmem en demokratik hakkım olup, hiçbir şekilde suç oluşturmamaktadır. Asıl darbe, bu tür demokratik ifade özgürlüğünün sınırlandırılması, bunlara varsayımsal sonuçlar bağlanarak kişiler üzerinde baskı oluşturulmasıdır." dedi.

'ORDU GÖREVE' PANKARTI ÖĞRENCİLERİN

Kemal Alemdaroğlu, ADD ile Ankara Üniversitesi'nin düzenlediği bir mitingde 'Ordu göreve' pankartı açılması ile ilgili suçlamalara da kendince cevap verdi. Pankartı açanların kendi üniversitesinin öğrencileri olduğunu doğrulayarak şöyle konuştu: "O yürüyüşte en öndeydim. 'Ordu göreve' pankartı açan küçük bir öğrenci grubunun benim üniversitemin öğrencisi olması beni bağlamaz."