BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Türbanı takanlar ve takılanlar

Türk insanını bir araya getirecek binlerce nokta olduğunu belirten Çelik, "Bu iki grup birbirini ikna etmeli" dedi.

Abone ol

Viyana'da Türk vatandaşlarıyla biraraya gelen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Türkiye'de türban takanlar ile kafayı türbana takanların birbirlerini ikna etmeleri gerekiyor" dedi. Bakan Çelik, Türk derneklerinin temsilcileri, öğretmen ve öğrencilerle yaptığı toplantıda, Türk insanını bir araya getirecek binlerce ortak nokta olduğuna işaret etti. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ha, (ben seninle yan yana gelmek istiyorum ama senin hanımının başı kapalı, benimkisinin açık. Sen sünnisin ben aleviyim, sen Atatürkçüsün ben falanım. Laik anti-laik)... Bu suni tartışmaları bırakalım bir yana. Bizi bir araya getirecek, birlikte hareket etmemize vesile olabilecek binlerce ortak noktamız var. Biz bu tartışmalarla hiçbir yere varamayız. Eğer farklılıklarımızı ön plana çıkarırsak zaten bir araya da gelemeyiz." Bir dernek yöneticisinin, "Türkiye'de türban takamadıkları için Viyana'ya gelen kız öğrencilerin Türkiye'de türbanlı olarak ne zaman eğitim görebileceklerine" ilişkin sorusunu yanıtlarken de Çelik, şunları söyledi: "Türkiye'de cesaret ne için gösterilir? Biz bir Viyana kuşatmasına gideriz orada cesaret gösterirsin. Bizim karşımızda bir düşman kuvveti falan yok. Biz bir bütünüz. Yalnız Türkiye'de bu mesele ile ilgili farklı bakış açıları var. Bir, başına türban takanlar var, bir de kafayı türbana takanlar var... Şimdi, başına türban takanlarla kafayı türbana takanlar birbirini ikna etmek zorunda. Yani türban takan insanlar bunun bir siyasal simge olmadığını, bunun kendisini diğer insanlardan özellikle ayırmak, farklı görünmek için kullanılan bir şey olmadığını söyleyecekler. Kafayı türbana takan insanlar da bu insanların gerçekten inançları gereği başlarını örttüklerine inanmaları gerekiyor. Biz tabi kavga ederek birbirimizle uğraşarak da meselelere yaklaşabiliriz ama bu ülkenin hepimize ait olduğunu, birimiz kaptan köşkünde de olsak, birimiz çarkçı başı kamarasında da olsak, birimiz yolcu da olsak bu geminin içerisinde olduğumuzu düşüneceğiz ve gemiye zarar vermeyeceğiz." Türban meselesinin "bir yasa meselesi" olmadığını belirten Çelik, "Onun için bu ve benzeri meselelere ilişkin geçmiş yıllarda Türkiye'de gereksiz tartışmalar oldu. İnsanlar birbirlerini hırpaladı. Biz birbirimizi hırpalamadan ve düşmanlarımızı sevindirmeden yol almak durumundayız" diye konuştu. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması konusunda bir süre önce yaptığı açıklamanın hatırlatılması ve bu uygulamanın ne zaman başlatılacağının sorulması üzerine ise Çelik, "Ben gelecek sene 12 yıla çıkarıyoruz demedim. Benim dediğim şuydu: AKP'nin parti programında var zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması... Hatta ben şunu da söyledim: Keşke imkanımız olsa da buna okul öncesini de dahil etsek ve Belçika'daki gibi keşke 15 yıl olsa" diye konuştu.