Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül AİHM'e açtığı türban davasından vazgeçmeyi düşünmüyor.
Abone olSabah Gazetesi'nden Balçiçek Pamir'e konuşan Hayrünnisa Gül, ilginç açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj: Türban davamdan vazgeçemem Hayrünnisa Hanım ile bir süre önce kapsamlı bir röportaj yapmıştık. O zaman da bu davayı, türbanı yüzünden üniversitede okuyamayışını, özgürlükler hakkında neler düşündüğünü konuşmuştuk. Gül bir başbakan eşi olmanın sorumluluğunu üzerinde yoğun olarak hisseden bir kişi. Türkiye'de suni gerginlikler, suni gündemler oluyor demişti bana. Hatta Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın eşinin türbanıyla Cumhurbaşkanı'nı uğurlaması konusunda ''Onun yerinde olmak şu ortamda gerçekten de zor, ama biz daha önce de türbanlıydık, şimdi de öyleyiz, her zaman da eşlerimizle gezilere gittik protokole katıldık, şimdi niye sorun oluyor?'' demişti. Şimdi ise kendisi bir sorunun kucağında. Ne düşündüğünü, bundan sonra tavrının ne olacağını ve ne gibi hisler içinde olduğunu merak ettim. Hayrünnisa Hanım beklediğimden çok daha fazla üzgündü, kırgındı ve kararsızdı. * AİHM'e türban konusunda açtığınız dava bugünlerde gündemde... Ben bu davayı avukatıma verdiğimde sonuna kadar gitmesini söylemiştim. Daha sonra unuttum bile dava olduğunu. Seçim telaşı, koşturmalar derken bir anda kaynayıp gitti. Akılama bile gelmedi ne oldu diye sormak. Daha sonra bu iş ortaya çıktığımda yazıları okuyunca çok ama çok üzüldüm. * Başvurunuzu geri çekecek misiniz? Doğru olur mu sizce? Siz benim yerimde olsanız ne yaparsınız? Çok zor durumdayım. Rüyamda görsem bu duruma düşeceğime inanmazdım. Ama başvurumu geri çekmeyi düşünmüyorum. * Neden? Çünkü bu benim hakkım ve devletim bana bu hakkı verdi. Geri çekmek doğru değil ki. En azından Türkiye için doğru değil. Ayrıca ben bu davayı geri çekersem herkese, beni destekleyenlere, halkıma ne derim? * Eşinizin size davanızı geri çekmek için baskı yaptığı söyleniyor. Gerçek mi bu? Asla böyle bir şey yok. Tam aksine bu hakkı bana kocam vermedi ki benden alsın. Ayrıca bu davayı geri çekmek bütün kadınlara hakaret olur. Bu hakkı bana devletim verdi. Dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kabul edilmiş. Yani tartışılmaya gerek görülmüş. Müracaat aşamasında olsa geri çekmeyi düşünebilirdim ama böyle bir durumda olmaz. Geri çekme nedenimi kimseye açıklayamam, kime ne derim? Öyle bir zor durumdayım ki sormayın. Son günlerde üzüldüğüm kadar hiç üzülmedim. * Peki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden Türkiye'nin aleyhine bir şey çıkarsa ve TC suçlu bulunursa ne olacak? O zaman ne yapacaksınız? Zor, çok zor. Ben TC suçlu bulunacak diye düşünmüyorum. Sadece AİHM bir tavsiye kararında bulunacak. Zaten bir yaptırım gücünün olmadığını da biliyorum. Başvururken de biliyordum. Tavsiye kararında belki ''sen vatandaşına böyle davran'' denilecek. Zaten sembolik bir şey. Hakkımda tehditvari yazılar yazılıyor o kadar yanlış ki. Ben bunu inatlaşmak için yapmıyorum inanın bana. Kesinlikle inat ya da zıtlaşma söz konusu değil. Ama Başbakan'ın eşiyim diye nasıl tavrımı, tarzımı duruşumu değiştiririm. Siz beni tanıyorsunuz. Ayrıca bu durumun daha çok gündeme de gelmesini istemiyorum. Son derece rahatsız oluyorum. NE OLMUŞTU? Liseyi dışarıdan bitiren Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, ÖSS'yi kazandı. 8 Eylül 1998'te avukatları ve eşi Abdullah Gül ile birlikte Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne kayıt yaptırmak için geldi ancak türbanlı fotoğrafı yüzünden kayıt yaptıramadı. Fakültesinin önünde bir basın toplantısı düzenleyen Gül ailesi, durumu protesto etti. Bu süreçte Bayan Gül'e en büyük destek eşinden geldi. Abdullah Gül, Danıştay'a başvurarak başı açık fotoğrafla kayıt zorunluluğu getiren tebliğin iptalini istedi. Ancak Danıştay 8. Dairesi, bu isteği reddetti. Gül, o günlerde yaptığı açıklamada, ''Eşim 18 yıl önce de türbanlı diye lise bitirme sınavına sokulmadı'' dedi. Bu gelişmeler üzerine Hayrünnisa Gül, Türkiye'de yasal yolları tükendiği için davasını AİHM'ne taşıdı.