AK Parti'de parti içi muhalefetin sinyallerini veren Turan Çömez, Bakan Unakıtan'dan sonra şimdi de Nimet Çubukçu'yu hedef aldı. Çömez, Çubukçu'yu adeta topa tuttu.
Abone olAK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın basına kapalı bölümünde, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan başta olmak üzere bazı Bakanları ve parti yönetimini sert bir dille eleştiren Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, şimdi de Devlet Bakan Nimet Çubukçu'yu hedef aldı. Çocuk yuvalarındaki ve yurtlarında asıl sorunun finansman değil yönetim sorunu olduğunu kaydeden Çömez, "Artık yöneticiler-siyaset adamları gerçeklere gözlerini kapamaktan, politik davranma kolaycılığından vazgeçmeli" uyarısında bulundu. Bakan Çubukçu'ya üstü kapalı bazı tavsiyelerde de bulunan Çömez, "Bugüne kadar ne yaptık ya da ne yapmadık? Hiçbir etki altında kalmadan her biri kendi vicdanlarıyla baş başa kalarak sormalıdırlar bu soruları? Eğer yanıtları kendilerini tatmin etmeye yetiyorsa sorun yok, devam etsinler. Ama, bu vicdani sorgulamada, ekranlara verdikleri görüntülerin aksine, sınıfta kaldıklarını düşünüyorlarsa, hemen kolları sıvayıp yepyeni politikalar üretsinler" dedi. Çömez, "spothaber.com2 adlı haber sitesinde kaleme aldığı köşe yazısında parti yönetimine yönelik eleştirilerini sürdürdü. Başbakan Erdoğan'ın seçim meydanlarında sık sık dile getirdiği "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını, fakir fukaranın, garip gurebanın hakkını koruyacağız" sözlerine atıfta bulunan Çömez, bu sözlerin siyasetçilerin seçim meydanlarında imdadına koşan sloganlar olduğunu kaydetti. İnsanın ruh dünyasına hitap eden bu tür sıcak ve duygusal sözlerin yerine getirilmesi halinde büyük anlamlar ifade edeceğini belirten Çömez, "Ancak yetki sahipleri, bu sözleri salt slogan olsun, birilerinin gözü boyansın diye kullanırlarsa, gün gelir bu söylemlerin altında kalırlar" dedi. Bir ülkenin gelişmişliğinin değerlendirilmesinde en önemli kriterlerden birinin çocuklar olduğuna işaret eden Çömez, sokak çocukları, çocuk suçları ve çocuk işçiliği oranlarının bir ülkenin ne kadar sosyal olduğunun önemli bir belirleyicisi olduğunu vurguladı. Çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarının durumunun da, o ülkenin ne kadar modern ve gelişmiş olduğunun önemli göstergelerinden olduğunu anlatan Çömez, toplumsal ve yönetsel sorumluk bilincinin ne düzeyde olduğunu anlamak için çocuk yuvalarına, yetiştirme yurtlarına bakmanın yeterli olduğunu bildirdi. ÇUBUKÇU'YA TAVSİYELER Malatya Çocuk Yuvası'nda yaşanan skandalına atıfta bulunan Çömez, çocukların çırılçıplak toplu halde banyoya sokulması, dövülmesi, akıl almaz travmalara maruz bırakılmasının Ebu Gureyb Cezaevi'ndeki görüntüleri hatırlattığını kaydetti. "Malatya'dan yansıyan bu görüntüler hepimizi fazlasıyla utandırdı" diyen Çömez, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'yu üstü kapalı eleştirdi. Çömez, "Bu olayda kolaycılığa kaçar ve suçu birilerine yükleyip, sorunları örtmek yada ötelemek gibi bir yol seçersek, sadece kendimize ve topluma saygısızlık etmekle kalmayız, gelecek nesiller adına da büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Yaşanan bu manzaranın gerçek sorumlusu elbette yönetim kademesinin bütünüdür" dedi. Toplumun her kesiminin de sorumlulukları olduğunu, özellikle medyanın olayı gündemde tutması gerektiğini ifade eden Çömez, Türkiye'nin her bir yanında neredeyse kurtarılmış bölge-işkence adacıkları haline gelen bu kurumların halkın gündeminde tutulmasını istedi. Yöneticileri bu olayla birlikte başlarını ellerinin arasına alıp bir kez daha düşünmeye davet eden AK Parti Balıkesir Milletvekili Çömez, şu tavsiyelerde bulundu: "Bugüne kadar ne yaptık ya da ne yapmadık? Hiçbir etki altında kalmadan her biri kendi vicdanlarıyla baş başa kalarak sormalıdırlar bu soruları? Eğer yanıtları kendilerini tatmin etmeye yetiyorsa sorun yok, devam etsinler. Ama, bu vicdani sorgulamada, ekranlara verdikleri görüntülerin aksine, sınıfta kaldıklarını düşünüyorlarsa, hemen kolları sıvayıp yepyeni politikalar üretsinler." SHÇEK'İN DUDAK UÇUKLATAN GAYRİMENKULLERİ Yazısında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) hizmetlerine ilişkin ilginç bilgiler de veren Çömez, "Yuvalarda kalan çocukların, devlete aylık maliyetinin yaklaşık 1 milyar lira olduğunu duyunca eminim çok şaşıracaksınız. Hele SHÇEK'e ait gayrı menkullerin katrilyonlar değerinde olduğunu bilmek sizi daha da şaşırtacak. İstanbul'un en güzel hastanelerinden biri olan Florance Nightingale Hastanesi'nin SHÇEK'in bir vakfına ait olduğunu kaçınız biliyordunuz? Hatta bu hastanenin aylık kirasının neredeyse beş açık kalp ameliyatı bedelinde olduğunu bilseniz herhalde çok şaşırırdınız. Ya da İstanbul'un en kıymetli yerlerinden biri olan Göztepe Merdivenköy'de ki 80 bin metrekarelik arsanın 250 trilyon değerinde olduğunu bileniniz var mıydı? Sorun finansman sorunu değil, asıl sorun yönetsel. Derhal yepyeni vizyonlar ve kararlılıklar ortaya koymalıyız" şeklinde konuştu. Çocuklar için modern ve sıcacık mekanlar tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen Çömez, SHÇEK'in elinde bulunan imkanlarla mevcut çocukların en az 3 katına yetecek kadar yeni ve modern alanlar tesis edilebileceğini kaydetti. "SHÇEK bu kadar zenginken, çocuklar çağdışı mekanlarda yaşamamalı" diyen AK Partili Çömez, çocuk gelişimi konusunda eğitim almış çok sayıda kalifiye eleman varken, çocukların cahil insanların ellerine bırakılmaması gerektiğini vurguladı. Çömez, yazısını şu sözlerle tamamladı: "Artık yöneticiler-siyaset adamları gerçeklere gözlerini kapamaktan, politik davranma kolaycılığından vazgeçmeli. Bugün karar verin ve en yakınınızda bulunan bir çocuk yuvasına gidin. Orada bir gün geçirin. Bayram, yılbaşı, doğum günü ya da sıradan bir gün hiç fark etmez. Ortak olun onlara. Oyun oynayın, kitap okuyun, masal anlatın. Hepsinden önemlisi dinleyin onları. O küçücük ruh dünyalarını keşfetmeye çalışın. Küçük bir oyuncak, bir çikolata yada hiçbirini alamıyorsanız, yüreğinizdeki sevgiyi alın ve götürün o keşfedilmemiş dünyalara. Ve onların yüreklerindeki sizin dünyanızı keşfedin. Bu hem sizi hem de onları inanın ki çok mutlu edecek."