“İstanbul Tüpgeçit’ projesini yerden yere vuran Prof. Alp "depreme dayanmaz 2.5 milyar suya gömülecek" dedi.
Abone olH.O. Tercüman Gazetesi'nin haberine göre; Ahmet Vefik Alp, projenin sadece raylı sistemi kapsaması, maliyetinin fazla oluşu, hem de depreme karşı dayanıksız olacağı kuşkusu, kent bilimcilerin yanı sıra, vatandaşları da huzursuz ediyor. Projeye başından bu yana karşı çıkan ve hem ucuz, hem de motorlu araçların geçişini kapsayan alternatifleri sunan Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, “2.5 milyar dolar suya gömülüyor” diyor. Tüp mü, hortum mu? Bakanlığın onay verdiği projenin “yarım porsiyonluk” proje olduğunu anlatan Vefik Alp, “Bizim projelendirdiğimiz ‘Oto-Ray Tüpgeçit’in maliyeti sadece 1 milyar dolar. Oysa yapılacak tüpgeçitin maliyeti 2.5 milyar dolar. Bu rakam Marmaray’la birlikte 4 milyar dolara kadar çıkıyor. Tüpten araç geçmeyeceği için kaçınılmaz hale gelen 3. köprü de 2 milyar dolar. Toplam 6 milyar dolara malolacak. 5 milyar dolar kaybımız oluyor. Bu projeyle her İstanbullu, 300 dolar dışa borçlanıyor” dedi. Japonlar’ın oyunu Japonlar’ın ve Türk ortaklarının sadece raylı sistemde kullanılmak üzere kredi verdiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, kendisinin önerdiği “Oto- Ray Tüpgeçit”in iptal edildiğini belirterek, “Araç geçişi projeden çıkarıldı. İhalenin yalnız Japon firmalarına sınırlı olması şartı da getirildi. İhalenin ana şartı olan rekabet unsuru yok oldu. Projenin maliyeti Japonlar’la Türk ortaklarının insafına kaldı. Araç geçişi iptal edilerek yarım porsiyon haline gelen “Tüpgeçit”te “hortum” tartışması gündeme geldi” dedi. “Batırma sistemi” olarak adlandırılan sistemin yalnızca Japonlar, ABD ve İskandinavlar tarafından bilindiğini belirten Alp, “Türk firmaları bu sistemi yapamıyor. Böylece Türkiye’nin dışarıya yeniden 3 milyar dolar borçlanması gündeme geldi. Projeyi alan Japonya, durgun ekonomisine taze kan sağladı. 50 kilometrelik yan yana 3 tüpten oluşan dünya teknoloji harikası ‘Manş Tüneli’ fizibilite çalışmasına bile bu kadar harcama yapılmadı” şeklinde konuştu. Projenin İkinci Boğaz Köprümüzü yedeklemek üzere dizayn edilmesi gerektiğini anlatan Vefik Alp, “Tam tersi oldu, araç geçişi gözardı edilince, 3. Boğaz Köprüsü’ne davetiye çıkarıldı. Eskiden iş merkezi Galata Sirkeci, Eminönü bölgesi idi. İnsanlar Kadıköy ve Üsküdar’dan buraya gidip gelirlerdi. Şimdi iş merkezi büyük ölçüde Etiler, Levent, Ulus, Maslak tarafına kaydı. Son istatistiklere göre Anadolu Yakası’ndan karşıya geçenlerin yüzde 12’si Haliç’in güneyine, yüzde 88’i kuzeyine gidiyor. Bu durumda, araç geçmeyen tüp geçiş beklenen faydayı sağlayamaz” dedi. Fazlası var Önerdiği projenin “Raylı Tüpgeçit”ten eksiğinin olmadığını ve fazlasının bulunduğunu belirten Alp, “Biz raylı sistem kalksın, karayolu olsun demiyoruz. Her ikisi de olsun, çok amaçlı olsun. Buradan lastik tekerlekli toplu taşıma araçları da geçsin, ambulans, asker, itfaiye, cenaze, polis de geçsin. Üstelik bizim önerdiğimiz çok amaçlı projeyi devlete yük getirmeden yapmak isteyen Manş Tüneli’ni yapan grup var. Üstelik budanmış projeden daha az maliyetle. Parayı kendi buluyor, kendi borçlanıyor. Hazine garantisi dahi istemiyor. Tek şartları, geçiş gelirinin üçte birinin kendilerine akıtılması” şeklinde konuştu. Ahmet Vefik Alp’in projesi Kalkan Tüp (Oto-Ray-Tüpgeçit) İstanbul ulaşımını rahatlatacak, sur dışından İstanbul’u çevreleyen kuşak yol oluşacak. Metro’ya ilaveten günde yaklaşık 100 bin araç geçecek, 3’üncü köprüye gerek kalmayacak. Deprem riski daha az Batırma Tüp’e göre çok daha kolay ve ucuz Projeyi Türk müteahhitleri yapabilecek. Toprağın içinden geçtiği için Boğaz ekolojisi ve trafiği rahatsız olmayacak Toprak altından geçen kısmı 2 kilometre Köprüleri yedekleyecek. Türkiye yeniden dışarı borçlanmayacak. ‘Yap İşlet Devret’ ile kendiliğinden finanse olacak. İhaleye çıkarılan proje Batırma Tüp (Raylı Sistem) 3. Boğaz Köprüsü’nün yapılması zorunlu olacak Zemin sıvılaşmasında riskli Zor ve pahalı Dışardan 3-4 milyar dolar borç alınarak yapılacak Bu projeyi yalnızca yabancı firmalar yapabiliyor Boğaz ekolojisini bozması bekleniyor Boğaz gemi trafiği 4 yıl zorlanacak Askeri ve güvenlik açılarından sakıncalı Toprak altından giden kısmı 13 kilometre Marmaray yüzeysel metro banliyö tren koridorundaki yerleşimleri olumsuz etkileyecek Şehirlerarası tren seferlerinde problemler yaşanacak Sirkeci- Yedikule arası tarihi kentin altını oyacak Marmaray’ın temeli Nisan’da atılacak YILLARDIR gündemde bulunan “3. köprü mü, tüpgeçit mi?” tartışması sürerken İstanbul’un trafiğine büyük çözüm getireceği iddia edilen Marmaray Projesi için sona yaklaşıldı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Nisan ayında tüpgeçitin temelinin atılacağını açıkladı. Proje için üç konsorsiyumdan teklif aldıklarını, şartnamedeki koşulları taşımadığı için bir konsorsiyumun devre dışı bırakıldığını belirten Yıldırım, “İki konsorsiyumdan biri seçildikten sonra proje krediyi sağlayan Japon Bank for International Corparation’ın (JBIC) onayına sunulacak” dedi. Yenikapı-Söğütlüçeşme arasında gerçekleştirilecek Marmaray, 690 araçtan oluşacak ve Asya-Avrupa arasında Türkiye’nin demiryolu ulaşımında kesintisiz hizmet verecek. Bakan Yıldırım, İstanbul’un en büyük sorunun trafik olduğunu belirterek, “Elli yıldan bu yana süregelen yanlış politikalar yüzünden ulaşım konusunda ciddi adımlar atılamamış. Başta Marmaray olmak üzere benzeri projeleri hayata geçirerek mevcut sorunların da bir anlamda önüne geçeceğiz” dedi. 3 konsorsiyum teklif verdi Boğaz Demiryolu Tüp Geçiş İhalesi’ne, ‘Taisei-Kumagai-GAMA’, ‘Nurol-Obayashi’ ve ‘Yapı Merkezi- Metiş-Kiska’ konsorsiyumları teklif verdi. Konsorsiyumların 600 ayrı kalemle ilgili olarak fiyat teklifinde bulundular. Konsorsiyumların proje için önerdiği toplam fiyat, komisyonun yapacağı değerlendirmeden sonra ortaya çıkacak. Bakan Yıldırım, konuyla ilgili olarak geçtiğimiz Aralık ayında düzenlediği basın toplantısında projenin ilk etabını oluşturan bölüm için üç konsorsiyumun teklif verdiğini bunlardan birinin teklifinin şartnamede aranan koşulları yerine getirmediği için iade edileceğini söyledi. Yıldırım, Teklif Değerlendirme Komisyonu’nun kalan iki konsorsiyumun verdiği teklifleri 600 kalem üzerinden teker teker inceleyeceğini söyledi. Yıldırım, yapılacak incelemeler sonrasında belirlenecek konsorsiyumun teklifinin krediyi sağlayan Japon Bank for International Corparation’ın (JBIC) onayına sunulacağını söyledi. Yıldırım, parasal tekliflerin ne zaman açıklanacağına ilişkin bir soru üzerine projenin ilk aşamasını oluşturan bölümün temelini gelecek yılın ilk çeyreğinde atmak istediklerini belirtti. Yıldırım bu hedef doğrultusunda mali tekliflerle ilgili değerlendirmeyi kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. Söğütlüçeşme Yedikule Teklif alınan projenin ilk aşaması İstanbul Söğütlüçeşme ile Yedikule arasında 1.8 kilometresi Marmara Denizi altından geçecek tüp tünel olmak üzere toplam 13 bin 600 metrelik tünellerden oluşuyor. Yıldırım, projeye alınan krediyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de kredinin 10 yılı geri ödemesiz toplam 40 yıl vadeyle sağlandığını söyledi. Yıldırım faiz oranı yüzde 0.75 olan kredinin ilk etap için yetecek düzeyde sağlanacağının taahhüt edildiğini belirtti. Tarihi özlem İSTANBUL Boğazı üzerine ilk köprü yapımı, tarih boyunca özlemi duyulan bir düşünceydi. Bu özlemi tarihte ilk olarak Pers Kralı Darius gerçekleştirdi. (MÖ 521-485). Mimar Mandrocles’in uyguladığı bu köprünün, gemi ve sallarla yapılan bir çeşit dubalı köprü olduğu, anlaşılıyor. 1900 yılında Avrupa-Bağdat Demiryolu kumpanyası, bir Boğaziçi köprüsü projesi öneriyor. Buna göre Boğaziçi’nin göbeğine, görkemli taş ayaklar inşa edilecek. Her bir ayağın üstünde, dört minareli birer cami olacak. Çiniler, yaldızlar, tunçlarla süslenecek. Ayak araları, kısa açıklıklı asma köprülerle bağlanacak. Tren, camilerin altından ve asma köprülerin üstünden geçecek... Ancak çizimleri de yapılan bu düşünce proje olarak kaldı. Gerçek manasıyla Boğaz’ı birbirine bağlayan ilk köprü Boğaziçi Köprüsü’dür. Ortaköy ile Beylerbeyi arasında, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ve 13 Eylül 1957’de 4. Adnan Menderes Hükümeti döneminde Meclis’ten kararı geçen proje, 1968’de İngiliz şirketine ihale edildi. Süleyman Demirel döneminde 1970 yılında inşa edilmeye başlanan köprü, 1973 yılında tamamlandı. Cumhuriyet’in 50. yıldönümü olan 29 Ekim 1973’te dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından muhteşem bir törenle açılan köprünün toplam uzunluğu 1.560 metredir. İstanbul Boğazı üzerine ikinci olarak inşa edilen, Kavacık ile Rumeli Hisarüstü arasındaki, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan asma köprüdür. Toplam uzunluğu 1.510 m. olan köprünün proje hizmetleri bir İngiliz firması, inşası ise Japon konsorsiyumu tarafından gerçekleştirildi. İnşasına Turgut Özal döneminde 1985 yılında başlanan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 1988 yılında tamamlanarak yine Turgut Özal tarafından hizmete açıldı. Ulaştırma Bakanlığı tarafından Nisan’da temeli atılacak Marmaray ile, Boğaz üçüncü defa, ancak bu kez denizin dibinden birleştirilecek.