Çocuk sahibi olamayan çiftlerin umudu haline dönüşen “tüp bebek yöntemi”nde yeni gelişmeler yaşanıyor.
Abone olBu gelişmeler çerçevesinde son olarak, embriyonun anne rahmine tutunmasını kuvvetlendiren sıvı karakterli bir ürün geliştirildi. Bu sıvı içerisinde bulunan “hyaluronan” adlı etken madde embriyonun anne rahmine yapışmasını sağlıyor. Dünyada tüm tüp bebek merkezlerinde gebelik belli bir orandadır. Bu oranı yukarı çekmek için birçok bilimsel çalışma yapılıyor. 1978’de yapılan ilk tüp bebek uygulamasının ardından, tüp bebekte teknik konularda ilerlemeler oldu. Ancak bu teknolojiye rağmen döllenmiş yumurtanın rahim içinde tutunma oranı büyük ölçüde değişmedi. Hâlâ anne adaylarının rahmine yerleştirilen döllenmiş yumurtaların çoğu düşüyor. Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Müdürü Dr. Hakan Özörnek, yeni bir buluş olan embriyon yapıştırıcı sayesinde gebe kalma şansının artacağını belirtiyor. Döllenmiş yumurtaların anne rahmine bir sıvı içinde verildiğini söyleyen Özörnek, bu sıvıya eklenen yapıştırıcı madde ile yumurtanın döllenme döneminde rahimde kalma şansının arttığını vurguluyor. Bir İsveç firmasının geliştirdiği ve Türkiye Yetkili Distribütörü SİS Medikal aracılığıyla Türkiye’ye getirilen embriyon yapıştırıcı (embryo glue) adlı ürün içindeki “hyaluronan” maddesi, hücreler arası ve hücredoku arası bağları güçlendiriyor, yeni damar oluşumunu uyarma özelliği bulunuyor. Yeni ürünün etkilerinin uzun kullanımlar sonucunda ortaya çıkacağı belirtiliyor. Dr. Özörnek, yapıştırıcı madde kullanıldığı zaman tüp bebek fiyatlarında herhangi bir artış olmayacağını belirtiyor. ABD’de 2001’den itibaren kullanılan bu madde, 2003 sonunda bütün tüp merkezlerinde bulunacak. Tüp bebek uygulaması sırasında fazla embriyon elde edildiğinde, transfer edilmeyen embriyonların dondurularak saklandığına değinen Dr. Özörnek, döllenen embriyonlardan başarılı sonuç elde edilmediği takdirde sonraki denemelerde dondurulan embriyonların çözülerek kullanıldığını anlatıyor. Bu şekilde bir deneme için en az iki tane dondurulmuş embriyonun bulunması gerekiyor. Bu yolla yapılan çalışmalar sonucunda doğan bebeklerde herhangi bir anormallik görülmediğine dikkat çeken Dr. Özörnek, dondurulmuş embriyon kullanılmasının en büyük avantajını şöyle açıklıyor: “Embriyonun çözülerek transfer edildiği tedavi dönemlerinde kadına yumurtaları geliştirici ekstra bir hormon tedavisi uygulanmaması ve yumurta toplanması operasyonuna ayrıca sperme ihtiyaç olmaması. Böylece hasta, yumurta toplanması ve hormon tedavisi sırasında oluşabilecek olan komplikasyonlardan korunmuş olur. Dondurulmuş embriyonların çözüldükten sonra transferi ile oluşacak gebelik şansı, taze embriyon ile oluşabilecek gebelik şansına oranla bir miktar daha düşük olmakla birlikte, dondurulmuş embriyon fiyatı, tam bir tüp bebek tedavisinden daha ucuzdur.” Kaynak : Zaman