Tunus'un başkenti Tunus'un batısında gün boyu polisle protestocular arasındaki çatışmalar yaşanırken, hükümet yarın sabaha kadar sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Abone olTunus'un başkenti Tunus'un batısında, polisle protestocular arasındaki çatışmalar gün boyu devam ederken, hükümet gece 20 ile sabah 6 arasında sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Bugün başkentin farklı mahallelerinde yaşanan çatışmaların gece saatlerinde azaldığı bildirildi.
Gündüz saatlerinde, şehrin kenar mahallelerinden Ettadamen'de polisin taşlı saldırıya uğradı.
Devlet televizyonunun merkez binası önünde ve önemli kavşaklarda da zırhlı araçlar görüldü.
İçişleri bakanı görevden alındı
Bu arada Tunus Başbakanı Muhammed Gannuşi, İçişleri Bakanı Refik Belhac Kacem'in azledildiğini duyurdu.
Kacem'in yerine eski bir akademisyen olan devlet bakanı Ahmed Friaa atandı.
Başbakan, ayrıca olaylar sırasında gözaltına alınanların tamamının serbest bırakılacağının da altını çizdi.
Başbakan, yolsuzluklarla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulacağını da ekledi.
Protesto hazırlıkları
Öte yandan yakınlardaki ve huzursuzlukların odağında bulunan Kasserine kentinde büyük bir gösterinin planlandığı bildirildi.
Yetkililer, Aralık ayı ortasında başlayan protestolardan bu yana en az 23 kişinin öldürüldüğünü söylüyor, insan hakları örgütleri ve sendikalar ise en az 50 kişinin öldürüldüğüne inanıyor.
Dün başkentte çıkan bazı olaylarda keskin nişancı polislerin bazı göstericileri vurdukları iddia edilmişti.
Polis ise sadece uyarı ateşi açtıklarını savunuyor.
Hükümet adına açıklama yapan İletişim Bakanı Samir Laabidi, "40-50 gibi rakamları telaffuz edenler, hayatını kaybedenlerin isimlerini açıklamalı" dedi.
Bakan aynı zamanda, hükümetin gösterilerin arkasında "aşırı dinci ve aşırı solcu hareketler" olduğu iddiasını da tekrarladı.
Muhalefeti önlemeye yönelik sıkı kontrollerin geçerli olduğu Tunus'ta protesto gösterileri ender gerçekleşiyor.
Hafta başında, devam eden gösteriler dolayısıyla tüm okul ve üniversitelerin kapatılması kararı alınmıştı.
Ancak hükümetin yaklaşımı Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından eleştirildi ve hükümete ifade özgürlüğüne saygı duyma çağrısı yapıldı.