Babası tutuklandığında 15 yaşında olduğunu belirten Nazlıcan Özkan, 'Onsuz geçirdiğim günler için bu hukuktan utanıyorum' diye haykırdı!
Abone olCHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ve aralarında Süheyl Batum'un da bulunduğu partinin hukukçu milletvekilleri dün TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Mehmet Haberal'ın kardeşi Ali Haberal, Mustafa Balbay'ın kardeşi Suat Balbay, Tuncay Özkan'ın kızı Nazlıcan Özkan da katıldı.
Batum, tutukluluk konusunun hukuk sorunu olmaktan çıktığını, bir vicdan, bir ahlak sorunu haline dönüştüğünü söyledi. AİHM kararlarını da hatırlatan Batum, "Bu toplumsal vicdan sorunu haline dönüştü" dedi.
MUTABAKATA UYULMUYOR
Ak Parti ile CHP arasında yemin krizi sürecinde imzalanan mutabakat ile ilgili soruya Batum, "Mutabakat zaptına iktidarı uymuyor. Bu mutabakat zaptında yürürlükteki hukukun bütün evrensel ölçülere göre uygulanabilmesi ve yorumlanması zorunluluğu oraya yazılmışken ve milletvekillerine ayrıca parlamentoda olma zorunluluğu yazılmışken buna kesinlikle uyulmuyor, iktidar uymuyor" yanıtını verdi.
YASAYA İHTİYAÇ YOK!
Tarhan ise şöyle konuştu: "Hukukun bu kadar ağır biçimde çiğnendiği bir başka dönem yaşamadım, utanç içindeyim. Antidemokratik uygulamalardan sonra bize demokratik anayasa yapma sözü verenlerin bu sözünü kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bu zorbalığın, bu zulmün bitmesi için kesinlikle bir anayasa değişikliğine ya da yasa değişikliğine gerek yoktur. Gerçekte anayasaya uyma iradesini göstermek gerekir. Anlı şanlı demokratik anayasa yapmak amacıyla yola çıkmak yeterli değil, mevcut anayasa hükümlerine de uymak gerekir."
POLİTİK YIRTICILIK
Tutukluların sağlık sorunlarına yönelik soruyu Tarhan, "Yaşam hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin pek çok maddesi ihlal edildi. Adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi darmadağın edildi. Bu muhalifleri susturmak için kullanılan bir yöntem. Bunu politik yırtıcılık olarak değerlendirmeliyiz. Toplumu dizayn etmekte yargı araç olarak kullanılıyor" diye yanıtladı. Tutukluların yakınları ise şöyle konuştu:
280 GÜNDÜR TECRİTTE
- Ali Haberal: Tutukluluk süresinin uygun ölçülere, AB normlarına uygun hale getirilmesini bekliyoruz Spor ile ilgili bir davada ilgili tüm partiler ortak bir teklif verdi. Bu kapsamda tutukluğa yönelik benzer uygulamayı tutuklu yakınları olarak TBMM'nin tüm yetkilerinden bekliyoruz. Bu ayıp ortadan kaldırılmalı.
- Nazlıcan Özkan: Evlat olarak O'nsuz geçirdiğim günlerin nasıl olduğunu anlatamam. Ben 15 yaşındaydım, şimdi reşitim, 19 yaşındayım. Bu kadar zaman ayrı kalmak hukuk mu bilmiyorum. Ben böyle bir hukuktan utanıyorum. 1155 gün önce içeri alınan Babam, 280 gündür tecrit hücresinde. Artık ne siyasi ne hukuki mücadele değil, sadece yaşam mücadelesi veriyor.
- Suat Balbay: Bin güne yaklaşan tutukluluk süresinin bir an önce son verilmesini özellikle Meclis'ten talep ediyoruz. Miletin iradesinin uygulanmasını talep ediyoruz. Silivri'de hukuk bitmiş durumda.