BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,69
ALTIN 2.966,89
HABER /  GÜNCEL

Tuncay Özkan'a suçlama

İddiaları deli saçması olarak nitelendiren Özkan ise Öznur’u ismi üzerinden reklam yapmakla şuçladı.

Abone ol

Zaman Gazetesi'nden Ahmet Dinç'in haberine göre, Yazar Hakkı Öznur, Tuncay Özkan'ın Entrikalar Savaşı ve CIA Kürtleri adlı kitaplarında kendisinden kaynak göstermeden intihal (bilgi hırsızlığı) yaptığını iddia etti. Özkan ise Öznur’un iddialarını reddetti. Yazar Hakkı Öznur, Irak’taki Kürt hareketinin anlattığı Cahşların Savaşı adlı kitabından gazeteci Tuncay Özkan’ın son kitabı “CIA Kürtleri-Kürt Devletinin Gizli Tarihi”ne kaynak göstermeden geniş alıntılar yaptığını belirterek, bunun bir intihal olduğunu iddia etti. İntihal sözlüklerde “bir eseri kısmen veya tamamen kendisine mal etme, söz ve yazı hırsızlığı” olarak tanımlanıyor. Özkan, intihal suçlamasını ‘deli saçması’ olarak nitelendirirken, Öznur’u ismi üzerinden reklam yapmaya çalışmakla şuçladı. Ülkücü Hareket adlı 6 ciltlik kitabın da yazarı olan Hakkı Öznur, gazeteci Tuncay Özkan’ı kendi kitap ve makalesinden intihal yapmakla suçladı. Öznur, Cahşların Savaşı adını taşıyan ve Kuzey Irak Kürt Hareketi ve Musul-Kerkük meselesini işlediği kitap ile Millet dergisinde yer alan “Barzani Yahudi kökenli” makalelerinden gazeteci Tuncay Özkan’ın “Entrikalar Savaşı” ve “CIA Kürtleri-Kürt Devleti’nin Tarihi” isimli kitaplarında geniş alıntılar yaptığını; ancak kaynak göstermediğini savundu. “Bu kadarı da aydın sorumluluğuna, ahlaka sığmaz.” diyen Öznur, 21 Ekim 2002 tarihli Millet dergisindeki “Barzani Yahudi kökenli” başlıklı makalesinin Özkan’ın, Entrikalar Savaşı adlı kitabına yansıyışını şöyle anlattı: “Makalemden kitaba tam 5 sayfa birebir alıntı yapmış ve kaynak göstermemiş. Bu durumda yapılan şey intihal, yani bilim hırsızlığı oluyor. Cümleleri bırakın, ara başlıkları bile aynen almış. Özkan, kitabının 186. sayfasıyla 192. sayfaları arasında 5 sayfa birebir alıntı yapmış. Bunu yaparken sadece bir yerde adımı geçirip, hangi eserden, hangi sayfalardan aldığını belirtmeksizin sadece, ‘Hakkı Öznur’dan alıntılamak istiyorum’ diyor; ama bu ifadenin geçtiği paragraf kapandıktan ve ara başlıklarla başka konulara geçildikten sonra da sayfalar dolusu intihal devam ediyor. İsmimi zikrettiği paragrafla sınırlı kalsaydı, eser adı vesaire vermemesine rağmen hoşgörüyle karşılardım. Ama kitabın başka sayfaları da birebir alıntıyla devam ediyor. Adımı zikrettiği paragraftaki alıntının bana ait olduğu anlaşılıyor diyelim, ya başka başlıklar altında başka sayfalarda süren alıntılara ne demeli? Bunların bana ait, benden alıntı olduğuna dair hiçbir işaret yok.” Özkan’ın son kitabı CIA Kürtleri-Kürt Devletinin Gizli Tarihi’nde de kendisinden intihal yaptığını savunan Öznur, “O kitabın 78 ila 81. sayfaları arasında da benim Millet dergisinde çıkan aynı makalem, birçok cümle birebir kopya olmak üzere alıntılanmış. Kaynak yine gösterilmemiş. Benim başka kaynaklardan yaptığım ve dipnot olarak gösterdiğim alıntıları bile ayırt etmeden almış. Demek ‘kes ve yapıştır’ şeklinde yapılmış olmalı ki, bu ayrıntıya bile dikkat edilmemiş.” dedi. Öznur, Özkan’ın CIA Kürtleri adlı kitabında ayrıca, kendisine ait Cahşların Savaşı adlı kitaptan da yine kaynak gösterilmeden birçok yerde birebir alıntılar yapıldığını iddia etti. Özkan’ı mahkemeye vermeyi düşünmediğini açıklayan Öznur, “Ben bu belgesel çalışmalarımı yaparken ömrüm kütüphanelerde, sahaflarda geçiyor. Kütüphanelere girmeden, sahaf sahaf dolaşmadan, şuradan buradan çalınarak yapılmış bir çalışmanın ben ciddiyetine de, ahlakiliğine de, bilimselliğine de inanmam. Araştırmacı-yazarlık namuslu, ahlaklı olmayı, başkalarının emeğine saygıyı gerektirir. Ama bugün bakıyoruz, ciddi ve ilmi çalışma diye yayınlanan kitaplara bakıyoruz, başkalarının bin bir emekle bulduğu gerçekleri kolay yoldan intihal ederek, emek vermeyerek hazırlanıyorlar.” dedi. Özkan’ın Entrikalar Savaşı adlı kitabının kendi kitabı Cahşların Savaşı’ndan önce yayınlandığını belirten Öznur, “Kitabımda Özkan’ın o kitabından birçok yerde alıntılar yaptım. Ama yaptığım alıntıların hepsinde dipnot düşüp eksiksiz şekilde kaynak gösterdim.” diye konuştu. ‘Kaynak belirtilmediyse özür dileriz’ Tuncay Özkan ise Öznur’un iddialarını cevaplarken intihal suçlamasını reddetti ve “600 sayfalık bir kitapta 4 sayfa bir şey, aman efendim alıntı yapmış da, koymuş da... Laf mı bunlar ya? Olsa olsa alıntı yaptığımız kaynağın adını kullanmayı unutmuşuzdur. Eğer öyleyse özür dileriz. Yeni baskılarda kaynak gösteririz.” dedi. İntihal iddiasını kesin bir dille reddeden Özkan, “Bu mümkün değil. Kitabın dörtte üçü belgeden oluşuyor zaten. İnanın bu alıntı konusunu şimdi hatırlamıyorum. Entrikalar Savaşı’nda hatırlıyorum alıntı yaptığımı ama CIA Kürtlerinde hatırlamıyorum. İntihal bir çalışmanın çalınması, onun aynen kopya edilmesidir. Böyle bir saçmalık olur mu? Kürtler’in Yahudileşmesiyle ilgili 1962’den beri çıkan kitaplar var, Uğur Mumcu’nun yazıları var. Hakkı Bey kendisi öğrendiklerini gökten zembille mi indirmiş? Şimdi birine reklam malzemesi olmam için onunla kavga mı etmem gerekiyor benim?” dedi. İsmi üzerinden Öznur’un kendi kitabının reklamını yapmak istediğini savunan Tuncay Özkan, şöyle devam etti: “Şimdi birine reklam malzemesi olmam için onunla kavga mı etmem gerekiyor benim? İntihal demesi için bir bilginin sadece ona ait olması lazım. Uğur Mumcu’nun yazısından çalmıyorum da arkadaşın yazısından mı çalıyorum ya? Kitabımdan, dergiden alıntı yapıp kitabına koymuş; ama benden bahsetmemiş demek başka bir şey, intihal yapmış demek başka bir şey.” Öznur için ağır ifadeler de kullanan Tuncay Özkan, “Eğer hırsız diyorsa bana, ben onun canına okurum” dedi. Özkan şöyle devam etti: “Deli saçması bu ya. Bunu söyleyen adamla her türlü ortamda hesaplaşırım. Ama alıntıyı unuttu diyorsa o başka bir şey. Özür dileriz öyle bir şey varsa. Hakkı kim, Cahşların Savaşı, ne olmuş, kitabının reklamı mı eksik kalmış yani? Dangalak dangalak şeyler olur mu? Yeminle söylüyorum ben bu adama yediririm bu kitabı ya”