Ergenekon davasının kilit isimlerinden olan ve bir süre sonra sessizliğe bürünen Tuncay Güney'den olay açıklamalar.
Abone olBir dönem Gülen hareketinde bulunan Tuncay Güney, Kanada'dan A Haber'e cemaatin bilinmeyenlerini anlattı..
ÜZERİNDEKİ SIR PERDESİ ARALANAMADI
JİTEM, Ergenekon, Gülen cemaati ve İşçi Partisi'nin içine sızdığı ve burada edindiği bilgileri Mehmet Eymür'e ulaştırdığı iddia edilmişti. Ergenekon davasının başlamasına gerekçe gösterilen belgeler Güney'in 2001 yılında işyerinde bulunmuştu. Davanın iki iddianamesinde adı yüzlerce defa geçen "Ergenekon'un kilit ismi" Güney davada sanık ya da tanık değil firarî şüpheli olarak görünüyor.
SORULAR
A Haber'de bu akşam "Yaz-Boz" programında röportajı yayınlanacak olan Güney'in tanıtıldığı anonsta şu soruların cevap bulacağı açıklandı. İşte A Haber'in duyurduğu o sorular:
Cemaati kim kurdu?
Pensilvanya'da, güvenlik önlemleri neden artırıldı?
Ordunun cemaatteki gölgesi kimdi?
Hoca, kimi görünce ayağa kalkardı?
Altunizade'deki merkeze kimler gelir-giderdi?
ABD'li petrol şirketinin bastığı Risale-i Nur'ları gemisiyle taşıyan ve zengin olan armatör kimdi?
Cemaate asıl parayı veren, hangi ünlü Türk işadamıydı?
Gülen, yabancı istihbarat servisleriyle nasıl tanıştı?
Bank Asya'yı kuran Yahudi fonu hangisiydi?
"Sağ" görüşlü insanların öldürülmesi için suikast emrini kim verdi?
Cemaatin 5 kasasından birini öldürmek amacıyla harekete geçen DHKP-C'yi kim son anda durdurdu? Hoca, gizli görüşmeleri neden birebir yapardı?
Cemaat, hangi sorunları çözmek için, kime ne kadar rüşvet ödedi?
Hoca, kimler için "Dinlensin" emrini verdi?
Hangi devlet adamlarına kadın servisi yapıldı?
CEMAATTE BULUNMUŞ
Samanyolu televizyonunda 1991 yılında Gündemdekiler isimli bir programı hazırladığı yine 1994 yılında aynı kanalda Doruktakiler isimli bir program daha yaptığı belirtiliyor. Nokta dergisinde çalışan gazeteci Ayşe Önal bu dönemde Tuncay Güney'in; Nur Vergin ve Cengiz Çandar, Samanyolu televizyonuna iftar yemeğine gittiğinde kendilerini Fethullah Gülen ile tanıştırdığını yazmış.
Güney'in Gülen ile aynı karede çekilmiş fotoğrafının çıkması üzerine Zaman gazetesi aralık 2012'de “Güney’in istihbarat elemanı olarak cemaate sızdırıldı” açıklamasında bulunmuştu. 29 Haziran 1994’te İstanbul Dedeman Otel’de düzenlenen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın gecesinde çekilmişti.
ZAMAN FOTOĞRAF İÇİN NE DEMİŞTİ?
Zaman konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Sabah gazetesinin Kasım 2008’de Güney’in MİT’e ve JİTEM’e çalıştığına dair haberleri, MİT Kontr Terör dairesi başkan yardımcısı Mehmet Eymür’ün, “Güney’i JİTEM ve İşçi Partisi’ne sızdırdık” şeklindeki açıklamaları, Güney’in ifadesine göre Veli Küçük’ün JİTEM adına kendisini Celal Talabani ve Mesud Barzani ile görüşmeye göndermesi gibi bilgiler birçok sorunun cevabını barındırıyor. Bunlar, Güney’in istihbarat elemanı olarak camiaya sızdırıldığını gösteriyor.”
GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE TEVFİK DİKER'E NELER SÖYLEMİŞTİ? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Emniyet’te verdiği ‘samimi beyanları’yla Ergenekon Davası’nın başlamasını sağlayan Tuncay Güney, Cemaat’le ilgili yeni değerlendirmelerde bulundu.
Eski Milletvekili ve Yazar Tevfik Diker’in sorularını mail yoluyla yanıtlayan Kanada’da yaşayan Tuncay Güney, Fethullah Gülen Cemaati’nin arkasında ABD’li bir grubun olduğunu iddia etti. Cemaat’in Başbakan Erdoğan ve ekibini sorun olarak gördüğünü ifade eden Güney, Erdoğan’sız AKP planının beş yıl önce yapıldığını söyledi.
Diker’in, “Cemaati veya Hizmet Hareketi'ni en iyi bilenlerdensiniz. Cemaatin içinde bir derin cemaat var mı? Derin Cemaati kimler temsil ediyor? Gülen Hocaefendi, derin cemaate söz geçiremiyor mu? Derin cemaatin imkân ve kabiliyeti nedir? Derin cemaatin elinde ne gibi bilgi ve belgeler olabilir? Derin cemaat AK Parti savaşında sonuç ne olur? Ergenekon Davası’nda ne gibi gelişmeler bekliyorsun?” sorularını yönettiği Tuncay Güney’in yanıtı aynen şu şekilde:
“Saygıdeğer Tevfik Bey, Bu sorularınıza birden hemen cevap vermek için konuyu 10 sayfa anlatmak lazım. Ak Parti kendini yeniliyor. Geç kalmış bir yenileme. Cemaatin arasında ABD’li bir grup var. Fakat ABD devlet olarak var demek yanlış olur. Washington bütün kurumları ile yok. İsrail cemaatin arkasında değil. İsrail dünyada İslami cemaat ve terör örgütlerine destek vermeyen tek ülkedir. İslamcı gruplar hakkındaki araştırmalarını bilgi bankasında toplar. Amerika’daki bir Yahudi grubunun cemaat ile hareket etmesi de Telaviv yönetimini bağlamaz. Her örgüt kendi grubunu geliştirmek için istihbarat örgütlerini kullanır, istihbaratlar ve yatırım şirketleri de bu oluşumun içindedir. Cemaat Hükümeti veya Ak Partiyi yıkma derdinde değil, Tek sorun olarak Tayyip Erdoğan ve ona bağlı ekibini görüyorlar. Tayyip Erdoğansız bir hükümet isteniyor. Fakat Tayyip Erdoğan dünya konjonktüründe işlerin nasıl döndüğünü biliyor. Tayyip Bey suçlu kavramına sokulmak isteniyor. Bu yaptıkları ilk yanlıştı. Tayyip Erdoğansız Ak Parti planı 5 yıl önce organize edildi. Basından tanıdığım arkadaşlar ile telefonda çok uzunca konuştum. Fakat kimse inanmadı bana. Bugün sen haklıymışsın diyorlar. 5 yıl önceki planı konuşmak lazım. Aslında o kadar çok şey var ki konuşulacak, Fakat Türkiye’de karşınıza şantaj-tehdit-sistemi devreye giriyor.
Amerika takipteyiz diyor. Amerika sadece bir seyirci. Obama yönetiminin Türkiye’nin iç siyasal sorunu ile hiç bir ilgisi yok. Çünkü daha hükümetin düşmesi ve istifa etmesi gibi durum yok. Hükümet düşerken Beyaz Saraya bilgi gelir. Washington yönetimi ise günlük raporlara bakıyorlar. Asya ve Ortadoğu araştırma ve geliştirme masası bu olaylara bakıyor. CIA’nin direkt olarak bu operasyonlar ile bir ilişiği yoktur. Amerika’da özel istihbarat şirketi, özel paralı asker şirketi, özel teknik takip şirketleri ve bunların elemanları bulunmaktadır. Bu şirketler bir grubu yönlendirir ve en son Amerikan istihbarat şirketi devreye girer. Bu uzun bir hikâyedir. 4 bakan operasyonunun ucu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a uzatılmak istendi. Zayıflatılmış bir başbakan. Son süreç; hükümet baskılara dayanamayıp erken secime gitmesi sağlanacak. Erken genel seçim son kozları olacak. Eğer Tayyipsiz Ak Parti planı tutmuyorsa, Hükümeti düşürün projesi devreye girdi. Bu herkes için son koz olacak.
‘MECLİS FETHULLAH HOCA’YI KORUMA KANUNU ÇIKARSIN’
Kuklaya oynatanlar olayı sıcak tutun ve erken secime gidilmesi için kamuoyunda siyasi platform oluşturun diyor. 5 yıldan bu yana AK Partiye karsı bir parti çalışması yapanlar, anketler sonucu barajı geçemeyeceklerinden dolayı parti çalışmasından vazgeçtiler. ABD ve batı kazananın yanında duracak, sadece gözlemliyorlar. Türkiye’de Hoca Fethullah hakkında konuşamıyorsunuz. Eleştiren gazeteci veya kitap yazarları soruşturmaya uğruyor. O zaman meclis, Atatürk’ü Koruma Kanunu gibi, Fethullah Hoca’yı koruma kanunu çıkarsın.
Tevfik Bey asıl sorun bağımsız olmayışımız, Cemal Gürsel ve Madanoğlu dönemine kadar İngiliz sömürgesi idik. Menderesin idamından sonra o dönem İngilizler sömürgelerinin bir kısmını Türkiye gibi 3. dünya ülkelerini Amerika'ya kiraya verdiler. Olaylar buradan gelişiyor. Ekonomik alanda bağımsız değilseniz, siyasi alanda da bağımsız olamazsınız. Tevfik Bey size mail yazarken burada üniversiteden bir hoca ile konuştum. Ne yazdığımı sordu. Bende cemaat ve hükümet kavgasını anlatmaya çalıştım. Üniversite hocası hükümeti anladım. Ama diğerini anlamadım dedi. Ve bana sordu; Türkiye’ de seçimle gelen bir başbakanınız var değil mi dedi. Evet dedim. Peki diğeri ne mafya mı dedi? Siz bu soruya cevap verebilir misiniz? Ben veremedim.