Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’nın Meclis’e sevk edildiğini bildirdi. Yazıcı, "Tüket...
Abone olGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’nın Meclis’e sevk edildiğini bildirdi. Yazıcı, "Tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil edilmeyen bir kredi kartı sunulması zorunlu olacak" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yaptığı açıklamada, pek çok kurum ve kuruluşun görüşleri alınarak yaklaşık 2 yıldır hazırlık çalışmaları sürdürülen ve 27 Mayıs’ta Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan ’Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’ 4 Haziran’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildiğini bildirdi. Yazıcı, 76 milyon tüketiciye pek çok alanda çağdaş haklar getiren ve tüketicilerin hak arama yollarını kolaylaştıran tasarının öncelikli görüşülecek konular arasına alınarak Meclis tatile girmeden yasalaşmasının planlandığına dikkati çeken Yazıcı, "Söz konusu Tasarının yasalaşması ile birlikte, bankalar, tüketicilerden sadece BDDK tarafından belirlenecek ücret, masraf ve komisyonları alabilecekler. Tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil edilmeyen bir kredi kartı sunulması zorunlu olacak, bankalar isterlerse bu kartlara da ilave hizmetleri ücretsiz sunabilecekler. Tüketicilerin belli sözleşmelerden herhangi bir gerekçe göstermeksizin 14 gün içinde cayma hakkı olacaktır. Ayıplı mal ve hizmette tüketiciye sağlanan haklar tüketici lehine genişleyecektir. Tüketici kredisi ve konut finansmanı (mortgage) sözleşmelerinde tüketiciye tanınan haklar artırılacaktır" dedi.
BİNA TAMAMLAMA SİGORTASI
Maketten satış olarak ta bilinen ön ödemeli konut satışlarına ilişkin bina tamamlama sigortası gibi tüketiciyi daha ileri düzeyde koruyan tedbirlerin yürürlüğe gireceğini belirten Yazıcı, mağduriyetlerin en çok yaşandığı işyeri dışında yapılan satışlara (kapıdan satışlar) ve pazardaki payını her geçen gün arttıran, internet, telefon, katalog vb. yollarla mesafeli olarak kurulan sözleşmelere ilişkin yeni düzenlemelerin getirileceğini bildirdi. Finansal hizmetlerin mesafeli satışına ve haksız ticari uygulamalara yönelik AB Yönergelerinin ilk defa iç hukuka aktarılacağını kaydeden Yazıcı, milyonlarca yerli ve yabancı turisti ilgilendiren paket turlarla ve devre tatillerle ilgili tüketicilere yeni hakların tanınacağını ifade etti.
Elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon vb. tüm aboneliklerde tüketicileri koruyucu yeni düzenlemelerin yürürlüğe gireceğini belirten Yazıcı, "Gazete ve dergi gibi süreli yayın kuruluşlarınca düzenlenen promosyon kampanyaları daha sıkı kurallara tabi olacaktır. Gerçeği yansıtmayan indirimli satış kampanyalarına sınırlama getirilecektir. Tüketicilerin ticari reklam yoluyla yanıltılmasını engelleyecek tedbirler etkinleştirilecek ve reklamların denetiminden sorumlu olan Reklam Kurulu yeniden yapılandırılarak kurulun denetim etkinliği arttırılacaktır. Tüketici hakem heyetleri yeniden yapılandırılacak ve tüketicilerimizin haklarını aramaları kolaylaştırılacaktır" ifadelerini kullandı.
Yazıcı, "Tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirlerin alınması, tüketicilerin hak arama yollarının kolaylaştırılması, tüketicinin bilgilendirilmesine ağırlık verilmesi, bürokrasinin azaltılması ve hakkaniyete uygun bir ceza sisteminin oluşturulması amacıyla hazırlanmış olan yeni Kanun Tasarısı Taslağı, mevcut düzenlemelerin birçoğunda değişiklik öngörmenin yanı sıra, mevcut Kanunda yer almayan birçok yeni düzenleme getirmektedir" dedi.
SÖZLEŞMELER EN AZ 12 PUNTO BÜYÜKLÜĞÜNDE YAZILACAK
Sözleşmelerin artık tüketicinin okuyabileceği ve anlayabileceği şekilde düzenleneceğine dikkat çeken Yazıcı, Tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli sözleşmeler, ön ödemeli konut satışı sözleşmeleri, taksitle satış sözleşmeleri, devre tatil sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri, abonelik sözleşmeleri gibi tüketicinin taraf olduğu tüm sözleşme ve bilgilendirmelerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir şekilde düzenlenmesinin zorunlu hale getirildiğini belirtti. Yazıcı, "Tüketicilerimizin aldatılmaması ve yanıltılmaması bakımından oldukça önem arz eden doğru bilgilendirilmeye yeni Kanunda vurgu yapılarak sözleşme ve bilgilendirmelerin yalnızca 12 punto büyüklüğünde yazılması yeterli görülmemiş ve açık, sade ve anlaşılabilir bir dilde ve okunabilir şekilde düzenlenmesi zorunluluğu getirilmiştir" ifadelerine yer verdi.
Faize faiz uygulaması olarak da bilinen bileşik faiz uygulamasının kesin olarak yasaklanacağını bildiren Yazıcı, "Türk Borçlar Kanunu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun tüketiciler yönüyle bileşik faiz uygulamasını yasaklamaktadır. Ancak anılan kanunlarda yasaklanmasına rağmen piyasada tüketicilerin taraf olduğu sözleşmelere bileşik faiz uygulandığı bilinmektedir. Tüketici mağduriyetine sebep olan bu uygulaya engel olmak amacıyla bileşik faiz uygulamasını yasaklayan hüküm Tasarı Taslağına eklenmiştir. Bu şekilde bileşik faiz uygulaması yapanlar hakkında Bakanlığımızca gerekli tedbirler alınabilecek ve denetim yapılabilecektir" dedi.
TÜKETİCİNİN SİPARİŞ VERMEDİĞİ ÜRÜNÜN GÖNDERİLMESİ
Tüketicinin sipariş vermediği bir ürünün kendisine gönderilmesi durumunda bunu kullanmış olsa dahi bundan sorumlu olmayacağını kaydeden Yazıcı, sipariş edilmeyen malların teslimi veya hizmetlerin sunulması halinde tüketiciye karşı herhangi bir hakkın ileri sürülemeyeceğini belirtti. Mal veya hizmetin tüketiciye sunulmuş olması halinde tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olmasının, sözleşmenin kurulmasına yönelik bir kabul beyanı olarak yorumlanamayacağını dile getiren Yazıcı, yine tüketicinin malı geri yollamak veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğünün de bulunmadığını bildirdi. Ancak bu maddenin başkası adına gönderilen bir mal veya hizmetin hata ile tüketicinin kendisine teslim edilmesi halindeki tüketicinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığına dikkati çeken Yazıcı, sipariş edilmeyen mal ve hizmetlere ilişkin olarak tüketicinin herhangi bir iradesinin bulunmadığını ifade etti. Dolayısıyla tüketicinin bir malı veya hizmeti sipariş etmediğinin kanıtlamasının mümkün olmadığına işaret eden Yazıcı, bu nedenle ticari veya mesleki amaçlarla hareket edenlerin eğer bir malın veya hizmetin sipariş edildiğini iddia ederlerse bu iddialarını ispat etmek zorunda olacağını bildirdi. Yazıcı, "Mevcut cayma hakkı sürelerinin uzatılması ve mevcut Kanunda olmayan yeni cayma hakkı sürelerinin getirilmesiyle tüketici alışverişini daha rahat yapabilecektir. Mevcut Kanunda yer alan devre tatillerde 10 gün, kapıdan satış ve mesafeli satışlarda ise 7 gün olan cayma hakkı süreleri yeni Yasayla 14 güne çıkarılırken, ön ödemeli konut satışları, tüketici kredisi sözleşmeleri ve finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde tüketicilere 14 günlük; taksitle satış sözleşmelerinde ise 7 günlük yeni cayma hakkı süreleri getirilmektedir" dedi.
TÜKETİCİLERİN KORUNMASI
Yeni yasayla tüketicilerin AB üyesi ülkelerdeki tüketicilerden daha ileri düzeyde korunacağını belirten Yazıcı, hatta bazı açılardan Türkiye’deki tüketicilerin daha ileri düzeyde korunacağına işaret etti. Yazıcı, yasada düzenlenen sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak kağıt üzerinde yazılı şekilde tüketiciye verilmesi zorunluluğunun getirildiğini kaydederek, "Bir malın ayıplı çıkması durumunda ülkemizde tüketici para iadesini içeren sözleşmeden dönme, ücretsiz onarım, ayıp oranında bedel indirimi, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından istediğini seçebilmektedir. AB ülkelerinde ise tüketici öncelikle onarım ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçebilmekte, bu hakların kullanılması mümkün olmazsa diğer seçimlik haklarını kullanabilmektedir. Üretici veya ithalatçılar, ürettikleri veya ithal ettikleri mallar için Bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresince, satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini sağlamak zorundadır. Kart çıkaran kuruluşlara, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunma zorunluluğu getirilmiştir. Ön ödemeli konut satışlarına ilişkin olarak getirilen bina tamamlama sigortası, tüketicilerin cayma ve sözleşmeden dönme hakkı, yapı ruhsatı alınmadan satış yapılmamasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
Malın güvenli kullanımına ilişkin hususların malın üzerinde yer alması halinde yazılı ve sesli ifadelerin tüketicilerin anlayabilmesini sağlamak amacıyla Türkçe olması zorunluluğunun getirildiğini ifade eden Yazıcı, tüketicilerin hak aramalarını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş olan ve tarafları bağlayıcı nitelikte karar verme yetkisine sahip olan tüketici hakem heyetlerinin oluşturularak Türkiye’deki tüketicilerine diğer dünya ülkelerinden daha ileri düzeyde haklar tanındığını belirtti.
Sözleşme kurulmadan önce satıcı veya sağlayıcıların sözleşmenin koşulları hakkında tüketicileri önceden bilgilendirmek zorunda olacağını bildiren Yazıcı, tüketicinin, tüketici kredisi, konut finansmanı, ön ödemeli, mesafeli, devre tatil ve paket tur gibi sözleşmelerde sözleşme kurulmadan önce sözleşmenin koşulları hakkında açık ve anlaşılır bir şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmesi zorunluluğunun getirildiğini ve tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükünün satıcı veya sağlayıcıya ait olacağını kaydetti.
İNDİRİM KAMPANYASI ADI ALTINDA YAPILAN GERÇEK DIŞI İNDİRİMLER
Yıl boyunca indirim kampanyası adı altında yapılan gerçek dışı indirimlerin yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle yapılamayacağına dikkati çeken Yazıcı, "Günümüzde firmaların satışlarını arttırabilmek amacıyla kullandıkları en yaygın yöntemlerden birisi indirimli satış uygulamalarıdır. Ülkemizde indirimli satışlarla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmaması çeşitli suistimallere neden olabilmektedir. Örneğin, iş yeri sahipleri düzensiz bir biçimde senenin 12 ayı indirimli satış kampanyalarına ilişkin reklam ve ilan yapabilmekte veya fiyat etiketleri üzerine önceden geçerli olmayan yüksek fiyatlar yazarak, sonrasında bu fiyatların üzerini çizmek ve aslında mevcut olan eski fiyatları tekrar yazmak suretiyle tüketicilerde indirim yapılmış izlenimi uyandırabilmektedirler. Bu gerçek dışı kampanyalar tüketicileri yanıltıcı etkiler meydana getirebilmektedir. Yeni düzenlemeye göre; indirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı, indirimden önceki fiyatı ve indirim oranı, tarife ve fiyat listeleri ile etiketlerinde gösterilir. İndirimden önceki fiyatın gerçekliğinin ispatı müteşebbise ait olacaktır" dedi.
İLAVE GARANTİ TAAHHÜDÜNDE BULUNANLAR
İlave garanti taahhüdünde bulunanlar taahhüt edilen hakların kullanılması nedeniyle tüketiciden ek bir masraf talep edilemeyeceğini bildiren Yazıcı, "Garanti taahhüdünde bulunan satıcı veya sağlayıcıların, bu taahhütte ve ilgili reklamlarda yer alan ifadelerle bağlı olacağı hüküm altına alınmıştır. İhtiyari garanti taahhüdü bu maddede belirtilen özellikleri taşımasa bile taahhütte bulunanı bağlayacaktır. İhtiyari garanti taahhüdü süresince, taahhüt edilen hakların kullanılması nedeniyle tüketiciden ek bir masraf talep edilemeyecektir. Örneğin 5 yıl ücretsiz onarım hakkı vermiş olan bir satıcı bu 5 yıllık süre içinde malı onarırken tüketiciden tamir, işçilik, parça ve benzeri ücret adı altında bir bedel talep edemez" ifadelerine yer verdi. Tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamaların yasaklandığını belirten Yazıcı, açıklamasında şunları kaydetti:
"Tüketicilere yönelik haksız ticari uygulamaların yasaklanmasının amacı, tüketicinin hukuki işlemler yaparken satıcı veya sağlayıcının etkisi altında kalmadan hür iradesiyle karar verebilmesini temin etmektir. Örneğin Kanunun tüketiciye tanıdığı hakların yalnızca bir firma tarafından sunulan imkanmış gibi gösterilerek tüketicilerin yanıltılması bir haksız ticari uygulama olarak kabul edilecektir. Yani, halihazırda ayıplı maldan dolayı tüketiciye sağlanan seçimlik hakların, bir firmaya münhasır bir hak gibi gösterilmesi yasaklanmaktadır. Ayrıca, tüketicilerin ani karar vermelerini sağlamak ve onların bilinçli bir tercih yapabilmeleri için yeterli fırsat veya zamandan mahrum bırakmak amacıyla yalan yere bir ürünün sadece çok kısıtlı bir süre için mevcut olacağını veya belirli şartlarla çok kısıtlı bir süre için mevcut olacağını belirtmek yasaklanacaktır. Örneğin, televizyonlarda çok kısıtlı süreler dahilinde tüketicilerin sipariş vermesi halinde uygun fiyatlarla ürünleri temin edebileceğine ilişkin tanıtımlar haksız ticari uygulama olacaktır."
(İHA)