Aysel Tuğluk, hükümet ile HDP arasında varılan anlaşmaya rağmen, çözüm sürecinde hükümetin tutumuna ilişkin karamsarlığını koruyor. Al Jazeera’ye konuşan Tuğluk, “Çok fazla inancım yok. Umut ediyorum yanılırım” dedi.
Abone olKobani olayları ile birlikte başlangıcından bu yana en büyük türbülansı geçiren çözüm sürecinde taraflar yeniden masaya oturdu ve kalınan noktadan devam etme kararı alındı. Gelinen bu noktayı Al Jazeera’ye değerlendiren, siyasi yasaklı olduğu için milletvekilliğini halen bağımsız olarak sürdüren Aysel Tuğluk, yaşananlara rağmen sürece inancı olmadığını söyledi.
“Çok fazla inancım yok sürece. Bir kere zaten seçimlerin sonuna ertelediler. Bu arada dişe dokunur bir şey olmayacak. Seçim sonrasında yeni bir başlangıç yaparlar mı, bundan emin değilim.”
“POLİTİK KÜRTLER SÜRECE İNANMIYOR”
Tuğluk’a göre “maliyeti çok yüksek” olduğu için hükümet süreci bitirmek istemiyor ancak somut adım atmaktan yana da değil.
“Sürece hâlâ toplumsal bir destek var. Ancak topluma rağmen siyasi iktidar bir türlü barışı gerçekleştirecek adımlar atmıyor. Bu da kırılmalara yol açıyor, en çok da Kürtlerde. Politik Kürtlerde sürece büyük bir inançsızlık var. ‘Güvenebileceğimiz ne var?’ diyorlar çünkü güven kırıcı adımlar ve söylemler var.”
“KÜRTLERİN KENDİ KENDİLERİNİ YÖNETME TALEBİ VAR"
HDP ve Kandil gibi Tuğluk’un da atılmasını beklediği ilk adım müzakerelere geçiş.
“Hâlâ müzakere koşulları gerçekleştirilmiş değil. Yüz yıllık bir meseleyi çözüyorsun ama sekretarya oluşturulması bile çok zor geliyor. Bunu yapamayan iktidar, nasıl yasal ve anayasal adımlar atacak?”
Aysel Tuğluk, HDP heyetinin Çarşamba günü yaptığı açıklamayı, Kürt tarafının sürecin devam etmesi için sarf ettiği çabaların, arayışın bir parçası olarak niteledi. Tuğluk’a göre hükümetten gelen açıklamalar ise hâlâ “çözüm sürecinin ruhuna uygun değil”.
“Heyet aslında doğru bir şey yaptı, umutlar giderek kırılıyor, bunu canlı tutmak için çaba sarf ettiler. Hükümet ile yapılan görüşmelerde olumlu bir işaret alındığını ifade ettiler. En sıkıntılı anlarda bile biz çaba sarfediyoruz. Ama masanın üzerine çok ciddi bir şey koyulabilmiş değil. Hükümetin son uygulamalarına, kullandığı dile baktığımızda, 'masanın üzerine bir şey koymayacağım' diyor, ben böyle okuyorum, 'çözmüyorum' diyor. Umut ediyorum ki yanılıyorum. Barış karşıtı ilan etmek ucuz bir yaklaşım.. Sorumlu yaklaşımımızın sonucu bu. Karşılarında el pençe bekleyecek bir halk da yok, Kürt hareketi de. 'Vatandaşlarımızın sorunları var' diye geçiştirilecek bir mesele değil bu. Statü meselesi var, kendi kendini yönetme meselesi var. ‘Şu anda bunları konuşmak da olur mu?’ diyebilirsiniz. Ama en nihayetinde Kürtlerin anayasal hakları nasıl tanımlanacak?”
“BEN ALEVİ VE SOL BAKAN BİRİYİM”
Aysel Tuğluk, Kandil ile İmralı arasında görüş farklılığı olduğu yönündeki değerlendirmeleri kesinlikle doğru bulmadığını söyledi. Tuğluk, kendisi ile HDP arasında görüş ayrılığı olduğuna ilişkin yorumlara da tepkili.
“Ben bir tartışma yaratmak istiyorum ama sonuçta ben IŞİD’e karşı başka bir seçenek derken Aleviler, Gezi direnişçileri, değişim isteyen tüm kesimlere bir çağrıda bulunuyorum. Bu ülkede demokrasi, özgürlük, eşitlik isteyen, çağdaş değerlerle yaşamak isteyenleri kastediyorum. Bunların içinde İslami kesimler de var. HDP içinde farklı bakışlar olabilir ama ben Alevi ve sol bakan birisiyim. Başka türlü bakamam zaten meseleye. Ama bizim ortak paydalarımız bizi bir araya getiriyor. Farklılıklar da aslında güzel.”