DTK Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, çözüm için 'demokratik özerklik' projesini önerdi.
Abone olDiyarbakır'da kapatılan DTP döneminde kurulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK), demokratik özerklik projesini "Tekrar altını çizerek vurgulamak istiyorum ki bu proje, ülkeyi bölme projesi değil, bilakis demokratik bir biçimde bir arada yaşamayı mümkün kılacak ortak yaşama projesidir." sözleriyle savundu.
Diyarbakır'da kapatılan DTP döneminde kurulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından düzenlenen 'Kürt Sorunun Çözümü için Demokratik Özerklik Çalıştayı'nda konuşan DTK Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, hükümete seslendi.
DTK tarafından düzenlenen çalıştay, Bağlar Belediyesi Konferans Salonu'nda başladı. Çalıştaya, DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un yanı sıra, üyeler, BDP Milletvekilleri Ayla Ata Akat, İdris Balüken, Demir Çelik, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve yazarlar katıldı. Çalıştay'ın açılış konuşmasını yapan DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Kürt sorunun 100 yılı aşkın süreden bu yana devam ettiğini, Türkiye ve bölgede Kürt sorununun çözümüne ilişkin konjonktürün muazzam bir basınç uygulandığını söyledi. Tuğluk, sözlerini şöyle sürdürdü:
HERKES İÇİN DEMOKRATİK ÖZERKLİK
"Tekrar tekrar altını çizerek söylüyoruz ki, biz Kürt sorununu bir demokrasi sorunu olarak görüyoruz. Ve çözümümüzü de demokrasinin derinleştirilmesinde, tüm kurumlarıyla ihdas edilmesinde, yani radikal demokraside görüyoruz. Bizim çözüm projemiz radikal bir demokrasi projesi olan Demokratik Özerkliktir. Biz, birlikte yaşama iradesini kendisine temel kaygı olarak belleyen bir çözüm modeli olarak, Kürt sorununda demokratik çözüm yolu olduğunu savunduğumuz Demokratik Özerklik projesini öneriyoruz. Tekrar altını çizerek vurgulamak istiyorum ki bu proje, ülkeyi bölme projesi değil, bilakis demokratik bir biçimde bir arada yaşamayı mümkün kılacak ortak yaşama projesidir. Bütün ezilen grupların kolektif varlığını güvenceye alacak demokratik bir çoğulluk kurmak gerekli olduğunun bilincindeyiz. Biz, sadece Kürtler için değil, ülkemizdeki herkes için Demokratik Özerklik istiyoruz! Çünkü bu projenin Kürt sorununun çözümünü de içeren bütünsel bir toplumsal demokratik dönüşüm projesi olduğunu düşünüyoruz."
"CİN, ŞİŞEDEN ÇIKKIŞTIR"
Tuğluk, hükümetin defalarca Kürt sorununu ülkenin en büyük sorunu olarak gördüğünü ifade ettiğini anlatırken, "O halde artık cin şişeden çıkmıştır. Madem ki 'Kürt sorunu ülkenin en büyük sorunudur' diyorsun; o halde bu büyük sorunun çözümü de ülkenin yasal düzenini belirleyen bir metin olan anayasada yer almalıdır. AKP Kürt sorununun çözümü bir yönetmelik sorunu değil, bizzat bir anayasal sorun olduğunu görmelidir. Kürt sorunu anayasal bir sorundur, çözümü de anayasal olmalıdır. Abdullah Öcalan'ın önerdiği gibi, Anayasa'da yer alacak sadece bir cümle, sorunun çözümünde önemli bir ön açıcı olacaktır. 'Türkiye Cumhuriyeti devleti, yurttaşlarının farklı kültürel, inançsal, etnik kimliklerini tanır, zenginlik olarak görür ve kendilerini ifade edebilmelerini ve geliştirmelerini güvence altına alır.' Kürt sorununun çözümünü başka bahara ertelemeyelim" dedi.