Hürriyet yazarı Osman Müftüoğlu, koronavirüste vaka sayılarının önüne geçmek için acil 5 öneri sunarken evde bakımın nasıl yapılması gerektiğini anlattı.
Abone olRakamlar ürkütücü. Daha da açık söylemek gerekirse korkutucu. Üzülerek belirteyim, bu durumu 10 gün önce fark etmiş ve "Bu sayılar benim gibi iflah olmaz bir iyimseri bile ürkütüyor" diyerek muhtemel bir tsunaminin yaklaşmakta olduğunun altını çizmiştim. Ne yazık ki o beklenen tsunami, yaklaşmak bir yana kapımıza dayanmış durumda.
Eğer bir an önce etkili sonuçlar verebilecek bazı önlemleri korkusuzca ve hep birlikte hızla uygulamaya geçirebilirsek, o tsunamiyi işte ancak o zaman önleyebiliriz. Günlük hasta sayısının 7 binleri geçtiği, ağır hasta sayısının hızla arttığı, patlamanın sadece İstanbul, Bursa, Kocaeli, Gaziantep’te değil, hemen her ilde yaşanmaya başlandığı bu riskli dönemde ilk yapılacak şey, önlemleri daha da sıkılaştırmaktır. Eğer bunu bir an önce yapmazsak canımızın çok daha sıkılacağı, yüreklerimizin çok daha fazla yanacağı, acılarımızın dayanılmaz bir noktaya varacağı günler uzak olmayabilir. “Peki, ne yapmalı hocam? O önlemler neler olmalı?” diyorsanız önerim şudur...
Tsunami nasıl önlenecek
Salgındaki hızlı yayılmayı ülke çapında değilse bile en azından vaka sayılarının yoğun olduğu iller düzeyinde (mesela İstanbul’da) kontrol altına alabilmek için süratle ve hemen, korkmadan ve çekinmeden daha sıkı ve etkili önlemler almamız gerekiyor. Günlük vaka artışları dikkate alınarak da bu önlemleri İstanbul, Kocaeli, Bursa, Gaziantep gibi rakamlarda hızlı artışların kaydedildiği illerde daha da hızla devreye sokmak şart. O tedbirlerin neler olabileceğine gelince...
Pandemiye 5 acil öneri
1) Hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasakları cuma akşamı saat 22.00’de başlatılmalı, pazartesi sabahı saat 05.00’e kadar ‘ARALIKSIZ’ sürdürülmelidir. Söz konusu uygulamanın en az 4 hafta art arda uygulanması daha net sonuçlar verecektir.
2) Hafta sonu kısıtlamasına ek olarak hafta içinde de her gün akşam 22.00 ile sabah 05.00 arasında sokağa çıkma yasağı ısrarla sürdürülmelidir.
3) Toplum içi hareketliliğin kısıtlanması amacıyla halen uygulamada olan “al-götür” veya “gel-götür” benzeri uygulamalar yasaklanmalı, sadece “evlere teslim paket servisler”e izin verilmelidir. Al-götür ve benzeri sistemler maalesef büfe, kafe, restoran ve benzeri yerlerdeki kalabalıklaşmayı arttıran bir faktör haline gelmiştir.
4) Test sayısı daha da arttırılmalı ve bu sayede virüs taşıdığından habersiz kişilerle COVID-19 hastaları daha erken belirlenerek daha hızlı ve etkili bir izolasyon süreci sağlanmalıdır. Test sayısının düşüklüğü hastalığın teşhisinin gecikmesine ve o kişilerin hastalıklarından habersiz olarak virüsü topluma yaymalarına, neticede de vaka sayılarını arttırmalarına yol açmaktadır. Diğer taraftan eğer daha çok sayıda ve hızlı test ile daha fazla hasta veya asemptomatik kişi belirlenebilirse, sadece bu kişiler izole edilecek ve bu sayede sokağa çıkma yasaklarının daha fazla uzaması, gereksiz yere daha fazla insanın işinden gücünden olması önlenebilecektir.
5) Günlük vaka/hasta sayıları yanında asemptomatik virüs taşıyıcılarının sayılarına da her akşam açıklanan turkuvaz tabloda süratle yer verilmelidir. Bu değişim hepimize virüsün yaygınlaşma hızını daha net ve açık gösterecek, halkımızı önlemler konusunda daha çok ve çabuk katılımcı olmaya yöneltecektir.
Evde korona bakımı nasıl olmalı?
Bilindiği gibi COVID-19’a yakalananların çoğunda hastalık oldukça hafif seyrediyor. Zaten bu nedenle de pek çok hasta hastaneye yatmadan tedaviyi evlerinde sürdürüyor. Peki, bakımı evde süren kişilerin mutlaka uymaları gereken kurallar neler? Daha doğrusu COVID-19 için etkili bir ev planı nasıl olmalı?
İlk akla gelenler şunlar...
* Evde süratle izolasyona geçilmeli, ziyaretçi kabul edilmemeli. Ayrıca diğer aile bireylerinin ev dışındaki kişilerle teması da kesilmeli.
* Mutlak istirahat kuralına koşulsuz uyulmalı. Dinlenmeli, bol sıvı tüketilmeli, beslenmeye özen gösterilmeli.
* Hasta kişi tek kişilik bir odada izole edilmeli. Odaya giren herkes maske kullanmalı, o maskeyi de odadan ayrılırken hemen çöpe atmalı.
* Mümkünse hastaya ait ayrı bir tuvalet ve banyo oluşturulmalı. Mümkün değilse bu alanlar her kullanımdan sonra “çamaşır suyu” ile dikkatle temizlenmeli.
* Evde bulunan herkes ev hijyenine azami dikkat göstermeli. Eller sık sık su-sabun ile yıkanmalı.
* Önerilen tıbbi tedavi dikkatle ve düzenli olarak uygulanmalı. Doktorların bilgisi dışında hiçbir ilaç kullanıma sokulmamalı.
* Eğer düşmeyen yüksek ateş, ağır boğaz ağrısı, şiddetli ve inatçı öksürük, nefes darlığı, dudaklarda morarma, yoğun bitkinlik ve halsizlik hali gibi hastalığın ağırlaştığına işaret eden belirtiler varsa süratle 112 Acil Yardım Servisi aranmalı.