Anne Jillian da tsunamiye iki oğluyla yakalandı. Birkaç saniye içinde hangi oğlunu kurtarması gerektiği yönünde karar vermesi gerekiyordu. Bakın nasıl karar verdi.
Abone olSabah Gazetesi'nin haberine göre, Güneydoğu Asya'daki deprem ve tsunamide ünlü Sophie'nin Seçimi filminin gerçeği yaşandı. Avustralyalı Searle çifti tatil için gittikleri Tayland Phuket'te otelde tsunamiye yakalandı. Baba hemen dalgalara kapıldı. EN ZOR SEÇİMİ O AN YAPTI Sıra bir direğe sarılan ötekilere gelmişti. Anne Jillian gücünün kesildiğini hissedince, bari 20 aylık Blake kurtulsun diye dalgalara bıraktığı 5 yaşındaki Lache'in çığlıkları kulağında, onun sürüklenişini izlemek zorunda kaldı. NEYSE Kİ BÜYÜK DE KURTULDU Ama Searle ailesi Sophie'den daha şanslıydı. Önce babanın kurtulduğunu gördüler, sonra da Lache'i buldular, hem de canlı. Şurası kesin; yaşadıkları bu olayı ne anne ne Lache artık unutabilecek... Annenin acı seçimi Felaketin ortasındasınız. İki çocuğunuzdan sadece birini kurtarabileceksiniz. Siz olsanız ne yapardınız? Jillian Searle, zor bir karar verdi ve küçük oğlunu seçti.... Bir annenin, diğerinin öleceğini bilerek iki çocuğu arasında tercih yapması... Bu acı durum filmlere de konu oldu. Ancak Avustralyalı Jillian Searle, bir gün böyle bir tercihi kendisinin de yapmak zorunda kalacağını hiç aklına getirmemişti belki de... Jillian, eşi ve iki oğluyla Tayland tatilinde yakalandı deprem ve sonrasındaki tsunami felaketine. Phuket adasında kaldıkları otelin lobisindeyken dalgalar aniden büyük bir hızla içeri girdiğinde ilk kaybettiği kocası Bradley oldu. Akıntıya kapılmamak için 5 yaşındaki oğlu Lachie ve 20 aylık oğlu Blake'i sıkı sıkı tutarak bir direğe sarıldı hemen. Ancak dalgalar yükseldikçe ve şiddetlendikçe Jillian'ın kollarında kuvvet kalmadı. Kendisi ölürse, oğullarının da şansı kalmayacağını biliyordu. Ama iki oğlunu birden dalgalara karşı tutamayacağını hissetmeye başladı. Ve o acı kararı verdi... KARAR VERMEK ZORUNDAYDIM Yüzme bilmeyen büyük oğlu Lachie'yi bırakmak zorunda kaldı. Küçük oğlu Blake'e daha sıkı sarıldı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan da kurtulmaya çalışıyordu. O sırada dalgalar arasında bir genç kız gördü. Oğlunu tutması için ona seslendi. Ancak sonrasında ne olduğunu göremeden kendini dalgaların akışına bıraktı... Sular çekilmeye başladığında Jillian otelin biraz uzağında öldüğünü sandığı kocasını buldu. Ağlayarak birbirlerine sarılan çift, hemen Lachie'yi aramaya başladı. Onu tutmasını istedikleri genç kızı buldular. Ama küçük çocuktan eser yoktu. "Küçük oğlumu kurtarmak için onu bırakmak zorunda kaldım" diyen anne, Lachie'nin öldüğünü düşünüyordu. Aramalarına rağmen bulamadı. "ANNE DİYE AĞLADIM" Ancak iyi haber ertesi gün geldi. Bir güvenlik görevlisi küçük çocuğu bulmuş ve hastanede tedavi ettirmişti. Lachie, yüzme bilmemesine rağmen tahta parçalarına tutunarak hayatta kaldığını anlattı ailesine. Önceki gün ülkesine dönen Jillian, "Hayatımda vermek zorunda kaldığım en acı karardı. Eğer ona birşey olsaydı kendimi asla affetmezdim. Tanrıma bana çocuklarımı bağışladığı için dua ediyorum. Hepimiz hayatta olduğumuz için çok şanslıyız" dedi. Küçük Lachie ise "Anne diyerek ağladım. Sonra kimse gelmeyince sustum" diyerek çok korktuğunu söyledi. Çılgın İngilizler Phuket'e tatile gitti Pazar günü dünyayı şok eden deprem ve ardından gelen tsunamiler yüzünden onbinlerce kişinin hayatını kaybetmesinin yankıları sürerken, bu olay karşısında en "soğuk kanlı" davrananlar İngilizler oldu... Dünyanın en gözde tatil beldelerini vuran depremin ardından binlerce kişi seyahat ajanslarına yaptırdıkları rezervasyonları iptal ettirirken, İngilizler de sanki hiçbir şey olmamış gibi Güney Asya'ya tatile gitmeye devam ediyor. Paul Cunliffe, arkadaşlarının kendine "deli" dediğini fakat en kötü ihtimalle bir deprem daha olabileceğini söyleyerek Tayland'ın ünlü tatil adası Phuket'e gitti. "Sophie'nin Seçimi" gibi Avustralyalı annenin yaşadıkları, "Sophie'nin Seçimi" filmini andırıyordu. Film, Musevi annenin Nazi toplama kampında ölüme yollanan iki çocuğu arasında seçime zorlanışını anlatıyordu. Anne hangisini seçerse diğeri ölüme gidecekti. Anne birini seçti. Ancak daha sonra çocukların ikisi de öldü. Anne de intihar etti. Yönetmenliğini Robert Redford'un yaptığı ve 1981'de beş dalda Oscar alan "Sıradan İnsanlar" filmi de benzer bir öyküyü anlatıyordu. Bir deniz kazasında diğer oğullarının ölümünü atlatamayan ailenin öyküsünde anne Beth, hep olaydan eşi Calvin'i sorumlu tutar ve kurtardığı oğlu Conrad'a bu nedenle hep uzaktır. Bunalıma giren oğul intihara kalkışır ve sonrasında terapiye başlar. Baba Calvin ise, anne-oğul arasındaki gerilimli ilişkiyi dengede, aileyi de bir arada tutmaya çalışır.