İrticayla Mücadele Eylem Planı davasının tutuklu sanıklarından Sedat Özüer'in itirafları gündeme bomba gibi düştü
Abone olİrticayla Mücadele Eylem Planı davasında itiraflar birbirini izledi. En büyük itiraf ise emekli albay Sedat Özüer'den geldi:
"Taraf 'ta haber çıkınca 14 bilgisayar götürüldü"
Emekli albay Sedat Özüer, TSK'nın kamuoyunu yönlendirmek amacıyla kurduğu internet sitelerinin, İrticayla Mücadale Eylem Planı'nın basında yer almasından sonra, Bilgi Destek Daire Başkan Vekili Mustafa Bakıcı'nın emriyle kapatıldığını söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün ifade veren İrticayla Mücadele Eylem Planı davasının tutuklu sanıklarından Sedat Özüer, "Bakıcı, 19 Haziran 2009 tarihinde 'Fişi çekeceksiniz' şeklinde emir verdi. Biz de fişi çektik" ifadelerini kullandı. İnternet Andıcı davasında hakkında yakalama kararı bulunan Korgeneral Mustafa Bakıcı'nın Rusya'ya kaçtığı ortaya çıkmıştı.
2006 ve 2008 yılları arasında 1. Bilgi Destek Şubesi'nde müdür olarak görev yaptığını belirten Özüer, "İnternet Andıcı'nın hukuka aykırı bir belge olduğunu düşünmemiştim. Yasal dayanağı olduğu için andıca paraf attım. Andıcın hukukî bir belge olduğu tarafımdan değerlendirilmiştir" dedi.
ÇİÇEK'İN BİLGİSAYARLARI GÖTÜRÜLDÜ
Çapraz sorgusunda, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, sitelere hangi yayınların konacağına kimin karar verdiğine ilişkin sorusuna cevap veren Özüer, "Karar, Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nca veriliyordu" dedi. Sitelerin kapatılması emrini de Bilgi Destek Daire Başkan Vekili Mustafa Bakıcı'nın verdiğini ifade eden Özüer, "Bakıcı, 19 Haziran 2009 tarihinde 'Fişi çekeceksiniz' şeklinde emir verdi. Biz de fişi çektik" diye konuştu.
Özüer, söz konusu belgenin basında yer aldığı 12 Haziran 2009 tarihinde dairede bilgisayarların tamamen kapatılması ve kullanılmaması konusunda emir aldığını belirterek, askerî savcılığın olaya el koyduğunu ve Dursun Çiçek'in şubesindeki 14 bilgisayarı götürdüğünü dile getirdi. Belgelerin imha işlemlerinin tutanak altına alındığını ifade eden Özüer, "Akşam bu işlemin yapılması daire başkan vekilinin tezcanlılığından oldu. Gündüz yapılmasını önerdik ama dinlemedi" dedi.
Öte yandan davanın bir önceki celsesinde konuşan tutuklu sanık emekli Albay Cemal Gökçeoğlu, Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde gerçekleşen, bilgisayarlarda evrak kırpma işlemleri sırasında orada olduğunu ifade etmişti.
Gökçeoğlu, 20 Haziran 2009'da bilgisayarların toplandığını, 22 haziranda bilgisayardaki evrakın silindiğini, 23 haziranda kendisinin konuya ilişkin tutanak tuttuğunu söylemişti. İnternet sitelerinin süresinin dolmasının ardından Genelkurmay 2. Başkanı'ndan emir aldığını belirten Dursun Çiçek'in bir andıç hazırlayıp yayımlatmak istediğini söyleyen Özüer, sözlerine şöyle devam etmişti:
"Ben de emir komuta zinciri içinde andıcı hazırlattım ve paraf attım. Andıç belgesinin altında Mustafa Bakıcı dahil 13 subayın adına paraf açılmıştı. Bu nedenle paraf atmakta bir sakınca görmedim. Hatta bu andıçta ismi geçen internet sitelerinin içeriklerini dahi bilmiyordum."
KAĞIT KIYMA MAKİNESİ ALINMIŞTI
TSK'nın İrticayla Mücadele Eylem Planıyla ilgili haberin Taraf 'ta yayımlanmasının ardından 44 adet kâğıt, CD ve disket kıyma makinesi aldığı ortaya çıkmıştı. TSK'nın söz konusu kıyma makinesi alımı kamuoyunda "meçhul subay" olarak da bilinen ihbarcı subayın mektubunda da yer almıştı. Buna göre, TSK'ya, Milli Savunma Bakanlığı üzerinden Devlet Malzeme Ofisi eliyle 15 Temmuz 2009'da 44 adet imha makinesi alındı. Çapraz kesim yapabilen büro tipi imha makineleri için Devlet Malzeme Ofisi'ne 68 bin 677 TL verilirken, imha makineleri için ihale yapılmadı.