Genelkurmay Başkanlığı TSK'daki casusluk iddialarıyla ilgili açıklama yaptı
Abone olGenelkurmay Başkanlığı kamuoyunda “askeri casusluk” soruşturması olarak adlandırılan soruşturma ile ilgili yazılı açıklamada bulundu.
Açıklamada, "Hiçbir TSK perdoneli casusluktan tutuklanmadı.400 kişinin casus olarak gösterilmesi masumiyet karinesine aykırı. Soruşturma bittiğinde TSK yasal işlemleri yapar" ifadeleri yer aldı.
CHP "CASUSLUK" İDDİASIYLA AÇILAN DAVALARI RAPORLAŞTIRMIŞTI
CHP, İstanbul ve İzmir’deki “askeri casusluk, şantaj ve fuhuş” iddiasıyla açılan davalara ilişkin incelemelerini raporlaştırmıştı. Cezaevinde ziyaret edilen askerlerle görüşmelerin ardından hazırlanan raporda, “Eğer TSK 400 casusu bilmiyordu ise tek suçlu Genelkurmay Başkanlığı’dır. Genelkurmay Başkanı istifa etmelidir” denilmişti.
İŞTE O AÇIKLAMA:
1. Son günlerde bazı basın ve yayın organlarında, kamuoyunda “askeri casusluk” soruşturması olarak adlandırılan soruşturma ile ilgili haber, yorum ve değerlendirmelere yer verilmektedir.
2. Söz konusu haber ve iddialarda kamuoyunun yanlış şekilde yönlendirilmesi sonucuna neden olabilecek unsurlar bulunduğundan, Ceza Muhakemesi Kanununun 187’nci maddesinde düzenlenen soruşturmanın gizliliği ilkesine zarar vermeyecek nitelikte açıklama yapılması zarureti ortaya çıkmıştır.
3. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan bahse konu soruşturmanın başlangıç tarihi 2010 yılıdır.
4. Söz konusu soruşturma kapsamında bugüne kadar hiçbir TSK personeli casusluk suçu iddiası ile tutuklanmamıştır. Tutuklama kararlarından, personelin örgüt üyeliği/ gizli bilgi ve belge bulundurmak suçlarından dolayı tutuklanmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır.
5. Soruşturmanın gizliliği sebebiyle hakkında işlem yapılan TSK personelinin gizli belgeleri elde edip etmedikleri, etmişler ise hangi personelin hangi tarihte hangi belgeleri elde ettikleri, bu belgeleri hangi maksatla bulundurdukları konularında Genelkurmay Başkanlığında bilgi ya da belge bulunmamaktadır.
6. Bahse konu hususların yürütülmekte olan adli soruşturma sonucunda tespit edilebileceği değerlendirilmekte olup, henüz soruşturma tamamlanmamış iken 400 personelin casus olarak yansıtılması her şeyden önce ilgili personel bakımından Anayasa ile güvence altına alınan masumiyet karinesine aykırılık teşkil etmektedir.
7. Soruşturma tamamlandığında vakıf olunan bilgi ve belgeler kapsamında, ilgili personel hakkında idari ya da adli yönden işlem yapılmasını gerektiren bir durum ortaya çıkması halinde, TSK olarak gerekli yasal işlemler yapılabilecektir.
8. Bu vesile ile önceden olduğu gibi bugün de hukukun üstünlüğüne ve kanunlara saygıyı ilke edinen TSK, terörle mücadelenin yoğun olarak devam ettiği bir ortamda ilgili-ilgisiz her olgunun TSK’nın ve personelinin yıpratılması amacıyla kullanılmasından üzüntü duymaktadır.