Yüksek Askeri Şura'da yapılan 'nöbet değişimi' ile Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne götürecek komuta kademesi oluşuyor. Hangi ekolün geleceği merak konusu.
Abone olYüksek Askeri Şura'nın dün başlayan yıllık toplantısı, hem Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde rol alacak komuta kademesinin belirlenmesi, hem de Milli Güvenlik Kurulu'nun sivilleşmesi yolunda tarihi adımlara sahne oluyor. 3 gün sürecek 2004 yılı Şura'sı oluşturacağı komuta kademesiyle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gelecek 10 yıldaki politikalarını da şekillendirmiş olacak. ÖZKÖK'LE BAŞLADI Bu yılki YAŞ toplantısı, geçmişte Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, Avrupa Birliği konusunda zaman zaman ön plana çıkan tereddüt ve 'Şart değil, olmazsa yüzümüzü başka yöne döneriz' görüşü yerine, ordunun Avrupa Birliği'ni stratejik hedef olarak kabul ettiğinin de göstergesi sayılıyor. Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlunun genelkurmay başkanlığı döneminde kamuoyu ve TSK içinde Avrupa Birliğine tepki artarken, Orgeneral Hilmi Özkökün liderliğinde başlayan süreçte ordu da AB'ye uyum konusunda önemli adımlar attı. Bunların başında özellikle AB'ye uyum sürecinde 7. Uyum Paketi'yle ortaya çıkan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) sivilleştirilmesi kararı oldu. UYGUN ADIM SİVİLLEŞME Bu yönde ilk adım, Bülent Ecevit başkanlığındaki koalisyon hükümeti döneminde sivil üye sayısı arttırılarak atıldı, MGK "görüş bildiren kuruluş" haline getirildi. 7. Uyum Paketi ile, daha önce her ay toplanan MGK iki ayda bir toplanmaya başladı ve böylece MGK'nın ülke yönetimindeki etkinliği azaltıldı. TSK üst kademesinde "MGK'nın Türkiye için gerekli bir kurum olduğu" görüşü hala hakimken, kurumun statüsünün AB'ye uyum amacıyla hükümetin aldığı kararlar çerçevesinde yeniden düzenlenmesi de kabul gördü. MGK Genel Sekreterliği yeni bir yönetmelik ile çerçevesini çizdi, Topyekün Savunma Hizmetleri Daire Başkanlığı, Psikolojik Harekat ve Toplumla İlişkiler Daire Başkanlığı, bakanlıklarda "kozmik büroları" düzenleyen Sivil Savunma Koruyucu Hizmet Daire Başkanlığı, Milli Güvenlik Siyaset Başkanlığı ve Bilgi Toplama Başkanlığı kaldırıldı. Sivilleşme RTÜK ve YÖK'teki asker temsilcinin kaldırılmasıyla sürdü. MGK'ya önümüzdeki günlerde, Türkiye'nin Irak Özel Temsilcisi Osman Korutürk ile BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ümit Pamir'in adının geçtiği sivil genel sekreterin atanmasıyla, hareket tamamlanacak. EN UYUMLU DÖNEM Bu arada yine son dönemde hükümetle askerin ilişkileri ve laiklik tartışmalarında zaman zaman bazı komutanların sessiz kalmamaları ise, ilk kez, kamuoyunda "TSK'da görüş ve tavır farklılıkları olduğu" yönünde iddia ve yorumlara neden olmuştu. AK Parti hükümetinin iktidara gelmesiyle TSK, ilk defa ihraç dosyalarına konan 'şerh' ile tanıştı, buna karşın Türkiye son bir yılda ordu-sivil ilişkisinde en yumuşak dönemlerinden birini yaşadı. HANGİ EKOL GELECEK? Bu yıl TSK'da yaşanacak nöbet değişimleri ve terfilerle yalnız kritik dönemde görev yapacak komuta kademesi değil, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıllık politikası da şekillenecek. Bu şekillenme hükümet-asker ilişkileriyle, Türkiye'nin önünde duran sorunların nasıl çözüleceğini de belirleyecek. Türkiye, Aralık'ta AB'den müzakere tarihi alırsa, Şura'da oluşturulacak komuta kademesi de stratejik ve askeri katkılarıyla bu tarihi süreçte kilit görev alacak. TSK'ya yakın kaynaklar, son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nde en fazla görüş ayrılığının Türkiye'nin AB üyeliği ve süreci konusunda ortaya çıktığını belirtse de, ordudaki kurmay kadroların büyük çoğunluğu Türkiye'nin yüzünü Batı'ya dönmesi konusunda hemfikir. 'AB'ye evet, ama her şeye rağmen değil' yaklaşımındalar. YAŞ'tan çıkacak sonuçla, AB sürecinde hangi görüşü taşıyanların ağırlık kazandığı okunabilecek. Şura'dan çıkacak sonucun bir diğer özelliği ise Türkiye'nin güvenlik ve stratejik politikalarında TSK'nın bazı uyarılarda bulunması ve biraz daha yönlendirici olması gerektiğine inananlar ile ne olursa olsun ülke gündeminin siyasilere bırakılmasını savunanlardan hangi ekolün ağırlık kazanacağını ortaya çıkaracak olması. Kaynak: Sabah