TSK'nın hükümete karşı verdiği 27 Nisan e-muhtırasının üzerinden 4 yıl geçti ama o bildiri TSK'nin internet sitesinde duruyor.
Abone olTürk demokrasi tarihinin utanç bildirisi olarak görülen bu açıklama, üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hâlâ TSK'nın internet sitesinde duruyor. Bildirinin ardından köşe yazarları ve siyasetçilerin söyledikleri çok konuşuldu.
HÜKÜMET DİRENMİŞTİ
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı günlerde, 27 Nisan 2007 tarihinde, askerler TSK'nın sitesinde yayımladıkları bir bildiri ile sivil siyasete müdahale etmeye çalıştı. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı tutumu ve AK Parti hükümetinin bu bildiriye çok sert cevap vermesiyle bildiri amacına ulaşamadı.
GECE 23:20'DE BİR E-MUHTIRA
Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisan 2007'de yaptığı basın açıklaması gece saat 23.20'de yayımlandı. Açıklamada 'laiklik' vurgusu ağırlık kazansa da bildiri, kamuoyunda 'Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını Genelkurmay'ın istemediği ve buna müdahale ettiği' şeklinde algılandı. Açıklama bütün demokrat siyasetçi ve gazeteciler tarafından 'muhtıra' olarak nitelendirildi ve internetten yapıldığı için 'e-muhtıra' olarak adlandırıldı.
GÜL'ÜN ADAYLIĞINA KARŞI ÇIKILMIŞTI
Muhtırada isim verilmeden Gül'ün adaylığına karşı çıkılmış ve Gül'ün cumhuriyetin değerlerine bağlı olmadığı öne sürülerek, "Bu tür davranış ve uygulamaların, Sn. Genelkurmay Başkanı'nın 12 Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği 'Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak' ilkesi ile tamamen çeliştiği ve Anayasa'nın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir" ifadeleri kullanılmıştı. Bildiride geniş bir düşman profili de çizilmiş, "Ulu Önder Atatürk'ün, 'Ne mutlu Türküm diyene!' anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır" denilmişti.
4 YILDIR YERİNDE
Genelkurmay'ın açıklamasına rağmen AK Parti yeniden cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül'ü göstereceğini belirtmiş ve seçimlerde AK Parti yüzde 47 oy almıştı. Seçim sonuçları, halkın askeri müdahalelere ne denli karşı olduğunu belirtmesi bakımından önemliydi. Fakat buna rağmen TSK o bildiriyi siteden kaldırmadı.
O TARİHTE KİM NE DEDİ? CEVABI SONRAKİ SAYFADA?
[PAGE]
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: "Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider."
CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek: "Tabii bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: "Genelkurmay'ın tesbitleri bizim tesbitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiye'yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz."
CHP Genel Sekreteri Önder Sav :(Muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 367 kararından sonra)
"Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın."
Nur Serter: "Genelkurmay Başkanı'na 'memur' diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan'da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır."
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: "AKP toplumda gitgide artan ve TÜSİAD'ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almıyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasıyla yaratılan fiili durum demokratik teamüllere uygun değil. Laikliği ve demokrasiyi korumak için bir an önce genel seçimlere gidilmeli."
Tufan Türenç (Hürriyet): "Tabii ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKP'nin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin karşı olduğunu açıklıyor."
Ahmet Hakan (Hürriyet): "'Muhtıraya karşıyız' diyeceğiz ve ötesini söyleyemeyecek miyiz? Ben ötesini de söylerim arkadaş."
Ertuğrul Özkök (Hürriyet): "Demokrasi kaygısıyla, sadece askeri eleştirmek, ne adil, ne yararlı, ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır."
Yılmaz Özdil (Sabah): "Hâlâ deniyor ki, bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır."
Hıncal Uluç (Sabah): "Ordu sonuna kadar bekledi. Gerekli uyarıları en demokratik şekilde yaparak, "Sözde değil, özde" diyerek bekledi."
Ural Akbulut (Dönemin ODTÜ Rektörü): "Bu ikinci 28 Şubat'tır TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır."
Fikret Bila (Milliyet): "TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankaya'ya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir."
Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç: "Kamuoyuna bilgi veriliyor ve bunların gereği yapılmazsa istenmeyen şeylerin olabileceği mesajı verilmek isteniyor."
Oktay Ekşi (Hürriyet): "Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanı'nın sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor."