BIST 9.420
DOLAR 34,33
EURO 36,22
ALTIN 2.837,17
HABER /  GÜNCEL

Trump'ın zaferi uzay macerası için ne anlama geliyor?

Donald Trump'ın seçimin galibi olarak Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte, ABD'nin onlarca yıldır ertelenen uzay macerasının nasıl şekilleneceği merak konusu oldu.

Abone ol

Aylardır tüm dünyanın beklediği ABD seçimleri, Donald Trump'ın galibiyeti ile sonuçlandı. Bu galibiyet, ABD'nin onlarca yıldır ertelenen uzay macerasının nasıl şekilleneceği sorularını beraberinde getirdi. Trump'ın yönetime geçtiğinde Ay'a dönüş programlarını hızlandıracağı tahmin ediliyor. ABD'nin seçilmiş başkanı, bir önceki döneminde NASA'nın daha cömert fonlardan yararlanmasına olanak sağlamış ve Uzay Kuvvetleri'ni kurmuştu. Mevcut gidişata bakılırsa, uzay macerası planlarına "yükselen yıldız" Elon Musk ve roketi Starship de eşlik edecek.
NASA'nın Ay'a dönüş programı Artemis'teki aksamalar tepki çekerken, Çin'le kızışan uzay yarışında bazıları Trump'tan medet umuyor.

Uzay ajansının mevcut planına göre, Artemis 2 görevi Kasım 2025'te Ay'ın karanlık tarafına dört kişilik bir mürettebat götürecek.

Daha sonra, her şey planlandığı gibi giderse, 2026'da Artemis 3, 1972'deki Apollo 17'den bu yana ilk mürettebatlı Ay inişini gerçekleştirecek.

NASA yetkilileri, uzay keşfi söz konusu olduğunda, Trump yönetiminin mecvut Başkan Joe Biden'ın izinden gideceğini umut ediyor.

Trump, ilk başkanlık döneminde uzay keşfi ve savunması çalışmalarında önemli adımlar atmıştı. Bu nedenle Trump'ın ocakta yönetime geçtiğinde Artemis programını hızlandırmaya odaklanması bekleniyor.

Trump döneminde uzay ajansı NASA, daha cömert fonlardan faydalandı.

İlk dört yılının sonunda toplam bütçesi yüzde 10 artırılarak başlangıçtaki 20,90 milyar dolardan 22,63 milyar dolara çıkarıldı.

Bu yatırım, birkaç önemli girişimin finanse edilmesine yardımcı oldu. Trump'ın görevdeki ilk yılının sonunda, 11 Aralık 2017'de, asteroit görevini iptal eden ve mürettebatlı Ay'ın keşfini tekrar gündeme getiren bir kararname imzalandı.

Hükümetin uzay portföyü, Trump'ın 73 yıl aradan sonra ABD Silahlı Kuvvetleri'nin ilk yeni kolu olan Uzay Kuvvetleri'ni kurmasıyla daha da büyüdü.

Uzay Kuvvetleri'nin görevi yalnızca casus uydular gibi ABD varlıklarını düşman ülkelerin saldırılarından korumak değil; aynı zamanda ülkeyi uzayın bir gün savaş alanı olabileceği olasılığına hazırlamaktır.

Ne Trump ne de Başkan Yardımcısı Kamala Harris seçim kampanyası sırasında uzaydan pek bahsetmedi, ancak NASA için olmasa bile Uzay Kuvvetleri için değişikliklerin geleceği neredeyse kesin.

Trump için ironik olan nokta, bir iş insanı olarak üç kez başkanlık için yarışmış bir adamın, uzay mirasını oluşturmak için çoğunlukla hükümete (NASA ve Pentagon) güvenecek olması.

Roketleri inşa etmek için özel sektöre güvenebilir, ancak sözleşmeleri imzalayan, çekleri kesen ve tüm bu kozmik maceraları mümkün kılan yine de Washington.

Ancak mevcut gidişata bakılırsa bütün bu planlarda "yükselen yıldız" Musk ve roketi Starship ona eşlik edecek.