ABD Başkanı Donald Trump'ın 7 İslam ülkesinin vatandaşlarına getirdiği vize yasağı Avrupa Parlamentosu'nda (AP) görüşüldü.
Abone olDonald Trump'ın 7 İslam ülkesi vatandaşlarına vize yasağı getirmesi Avrupa Parlamentosu'nu karıştırdı.
Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini "Hiç kimse, doğum yeri, dini veya etnik kökeni dolayısıyla haklarından mahrum bırakılamaz" derken, Avrupa Halk Partisi Başkanı Weber de 'Önce ABD' diyor ve AB ile Çin'i rakip olarak gördüğü için Putin gibi Avrupalıları bölmek ve zayıflatmak istiyor" diye konuştu.
AP Sosyalist Grup Başkanı Pitella ise "Ben de işbirliğinden yanayım. Ancak Trump çizgisini değiştirene kadar, Avrupa'nın kapısı yüzüne kapatılmalı" diye konuştu.
Brüksel'de toplanan Genel Kurula AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de davet edildi.
"DUVARLAR YIKILDIĞINDA KUTLAMA YAPARIZ"
Konuşmasında getirilen yasak kararına, ABD'li birçok kişi gibi kendilerinin de katılmadıklarını ifade eden Mogherini, ABD Dışişleri Bakanılığının, yasak getirilen ülkelerin vatandaşı da olan AB vatandaşlarının alınan karardan etkilenmeyeceğini ilettiğini aktardı.
Bu açıklamadan memnuniyet duyduklarını ancak bunun yasak kararına ilişkin AB'nin değerlendirmesini değiştirmediğini söyleyen Mogherini, "Bu konudaki görüşlerimi daha önce açıkladım. Hiç kimse, doğum yeri, dini veya etnik kökeni dolaysıyla haklarından mahrum bırakılamaz. Bu, hem AB hem de ABD anayasalarında yazıyor. Biz buyuz, kimliğimiz bu. Avrupa tarihimiz, bize duvarların yıkılıp köprülerin inşa edildiği zaman kutlama yapmamızı öğretti." dedi. Mogherini Trump'a "kendi ülkesinde olanlara dikkat etmesi" tavsiyesinde de bulundu.
"TRUMP, AVRUPALILARI BÖLMEK İSTİYOR"
AP'deki en büyük siyasi grup olan Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) Başkanı Manfred Weber ise Trump'ın "işkencenin sorgularda işe yaradığını" söylediğini hatırlatarak, işkence yapmanın bir devleti kriminal yapacağını söyledi.
ABD'nin yeni AB elçisi olacağı belirtilen Ted Malloch'un "avronun çökebileceği ve AB'nin yıkılabileceği" yönündeki sözlerine de atıfta bulunan Weber, "AB'nin sonunun gelmesini isteyen bir elçiyle çalışamayız. ABD'nin AB elçisi böyle biri olamaz. Trump, 'Önce ABD' diyor ve AB ile Çin'i rakip olarak gördüğü için (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin gibi Avrupalıları bölmek ve zayıflatmak istiyor. Dünya bir kavşakta." dedi.
AVRUPA'NIN KAPISI YÜZÜNE KAPATILMALI
AP Sosyalist Grup Başkanı Gianni Pitella da Trump'ın ilk başta bir "şaka gibi göründüğünü" ancak sonradan "kabusa döndüğünü" ifade ederek, "Tarihsel olarak meseleleri hafife alma gibi bir huyumuz var. Meseleleri hafife aldığımızda, savaş çıkaran ve kan döken diktatörlerle karşı karşıya kaldık." dedi.
Yasağın sınırları korumakla bir ilgisinin bulunmadığını, Trump'in iş yaptığı ülkelere göre birilerinin yasaklanıp diğerinin silahlandırıldığını kaydeden Pitella, "Bu sığınma hakkı ve hukukun egemenliği ilkesine bir saldırı." ifadesini kullandı.
AB'den ayrılma kararı alan İngiltere'nin Başbakanı Theresa May'den ABD'nin AB'yi yok edecek Truva atı olmamasını isteyen Pitella, "Sorun çözülene kadar Trump'ın Avrupa'ya davet edilmemesi iyi olur. Ben de işbirliğinden yanayım. Ancak Trump çizgisini değiştirine kadar, Avrupa'nın kapısı yüzüne kapatılmadı." ifadesini kullandı.
"TRUMP, ÖZGÜR DÜNYAYA KARŞI SAVAŞANLARIN LİDERİ OLMAK İSTİYOR"
AP Liberaller Grubu lideri Guy Verhofstadt ise yasak kararının Amerika'yı daha güvenli bir yer haline getirmekle bir ilgisinin bulunmadığını
aksine "saf ayrımcılık" içerdiğini belirterek, "Genelde ABD Başkanları, özgür dünyanın lideri olmak ister. Ancak Trump, özgür dünyaya karşı savaşanların lideri olmak istiyor. Hatta onun baş stratejisti Steve Bannon, AB'yi yok etmek istiyor." dedi. Verhofstadt, AB ülkelerinin Trump'a karşı beraberce mücadele etmesi gerektiğini de savundu.