68 kuşağının öncü müzisyenlerinden bir dönemin yasaklı şarkıcısı Selda Bağcan, TRT korosu eşliğinde Deniz Gezmiş'in anısına bestelenen şarkıyı seslendirdi.
Abone olTRT'de dün akşam tam anlamıyla devrim rüzgarları esti. Bir dönem yurt dışına kaçmak zorunda bırakılan ve şarkılarının dinlenmesi yasaklanan, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en güzide seslerinden Selda Bağcan dün akşam İkbal Gürpınar'ın sunduğu Çalsın Davullar programına konuk oldu. Programın ikinci konuğu ise gazeteci Tayfun Talipoğlu idi. Selda Bağcan ve Tayfun Talipoğlu parçalarını TRT saz ve ses sanatçılarından oluşan bir 'orkestranın' eşliğinde seslendirdiler. TRT sanatçılarının eşlik ettiği bir parça ise 1968 ruhunun en önemli sembol ismi olan Deniz Gezmiş anısına bestelenen 'Denizlerin dalgasıyım' adlı parça oldu. Devlet televizyonunda bir dönemlerin yasaklı ve 'vatan haini' ilan edilen isimlerinin boy göstermesi devlet yayıncılık tarihi açısından tam anlamıyla bir değişimin göstergesiydi. Selda Bağcan'ın playback şansı olmadığı için parçaları canlı seslendirmesi sanatçıyı bir hayli zora soktu. Çünkü TRT sanatçılarıın klasik standartlarda müzik icrası ile Selda'nın özgün tarzıyla hiç örtüşmüyordu ki sanatçı bir ara 'Biraz daha hızlı' diyerek saz ekibini uyarmak zorunda bile kaldı. Bu zorunluluk belki de albümde yer alan parçanın orijinalinde Deniz Gezmiş anısına Yusuf Hayaloğlu'nun seslendirdiği şiirin sözlerinin sansüre takılmış olmasından doğan bir mecburiyetti. Programlarını şiirle süsleyen sunucu İkbal Gürpınar ise buram buram 68 rüzgarının estiği programa Nazım Hikmet'ten bir şiir seçmişti. Gürpınar, Nazım'ın 'seviyorum seni, ekmeği tuza banıp banıp yer gibi' şiirini yorumlarken, Talipoğlu kendi yorumladığı bir şiirle ona eşlik etti. BAĞCAN VE DENİZ GEÇMİŞ'İN PORTRESİ Selda Bağcan Selda Bağcan, 1971 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde Fizik Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisiyken amatörce başlattığı müzik çalışmalarında ilk iki 45'lik plak satışının bir milyon tavanını zorlamasıyla ister istemez profesyonel oldu. O tarihten itibaren yurt içi ve yurt dışında sayısız konserler veren sanatçı, 1972 yılında Türkiye'yi Dış İşleri Bakanlığının görevlendirmesiyle Bulgaristan'daki ALTIN ORFE (Golden Orfeus) festivalinde temsil etti. 1973 yılında ilk batı Avrupa Turnesini gerçekleştiren sanatçı, bu yıllarda 16 adet 45'lik plak yaptı. 1979 ve 1980 yıllarında Türkiye'deki en önemli sol partinin (CHP) yurt dışı Demokratik kitle örgütü olan HDF (Halkçı - Devrimc, Federasyonu) ile dayanışma içindeki SPD (Alman Sosyal Demokrat Parti) nin yardımıyla Batı Avrupada çeşitli festivallere katıldı. 1980 ve 1987 yılları arasında pasaport verilmeyen şarkıcı 1986 yılında Peter Gabriel'in desteklediği The Womad Foundation (Word Of Music And Dance) Festivalinden davet aldığında pasaportu olmadığı için gidemedi. Fakat festival komitesi sanatçının bir şarkısına festival plağında yer verdi. 1987 yılında Womad Vakfı' nın ısrarlarıyla pasaportuna kavuşan sanatçı o yıl; 13 Haziran Rotterdam Sanat Festivali (Poetry), 19 Haziran Womad ve Glastonbury Festivali, 20 Haziran Jubile Gardens (London), 25 Haziran Eurls Court (London) 26 Haziran Capital Radio Festivali konserlerini yaptı. 1988 de 4 ay süren Batı Avrupa Turnesinden sonra 1989 ve 1990 da Türkiye'de Belediyelerin seçimle Sol Partinin eline geçmesiyle kültür ve sanat hizmetlerinin davetlisi olarak kent festivallerinin yüzbin kişilik seyirci kitlesine hitap etti. Bu konserlerin en büyük özelliği biletlerinin ücretsiz ve halka açık olmasıydı. Yine 1990 yılında Hollanda'dan Rasa Organition (Interkultureel Centrum)'un davetlisi olarak Utrech, Jmegen, Tilburg şehirlerinde ve Yugoslavya'daki Prizren ve Priştine şehirlerinde konserler verdi. Aynı yıl 4 kez İsrail'e giden şarkıcı Acco Festivalinde "Khanel Umdan" adlı Osmanlı kalesinde ve Ehal Hatarbut konser salonunda iki ayrı konser ve iki ayrı televizyon programı yaptı. Ve Danimarka'nın Argus şehrindeki esintiler isimli festivale katıldı. Bu güne kadar 30 yıl içinde 17 adet 45'lik, 10 adet LP, 30 adet kaset çalışması olan sanatçı Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere, Belçika, İsveç, Norveç, İsviçre, Avusturya, Avusturalya, Yugoslavya ve İsrail'de konserler yaptı. Tarz olarak protest müziği benimseyen Selda Bağcan, kendi bestelediği şarkıları söylemeyi tercih ederken, bin yıllık anonim halk türkülerini çağdaş bir uslupla yorumlamasıyla tanınıyor. Kendisini Türk insanının acılı sesi olarak nitelendiren sanatçı halen İstanbul'da ikamet etmekte ve sahibi olduğu plak şirketinin yöneticiliğini yapmaktadır. Deniz Gezmiş 1947 yılında Ankara’da doğdu.Liseyi İstanbul’da okudu.1966’da İÜ Hukuk Fakültesi’ne girdi.Kısa sürede gençlik eylemlerinde öne çıktı.TİP’de çalıştı.1968’de Devrimci Hukuklular Örgütü’nü kurdu.Amerikan 6.Filosu’nu protesto eylemlerine katıldı ve İstanbul Üniversitesi’nin işgaline öncülük etti.DÖB’ün kurucuları arasında yer aldı.Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü tertipledi.1969’da Filistin’e gitti, gerilla eğitimi gördü.THKO örgütünü kurdu.Örgütün ilk eylemi olan İşbankası Ankara Emek Şubesi soygununa katıldı.Yine Ankara’daki Balgat Amerikan Üssü’nden dört Amerikalının kaçırılması eylemine katıldı.Sivas Gemerek’te çatışmada yakalandı.Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde idam edildi.