TRT, gazeteler ve İnternet Medyası
TRT'nin değişmez kaderidir... AK olur, Pak olur, Hak olur... Her
iktidar değiştiğinde, yeni yeni isimler icad olur...
TRT için, çok yakın geçmişte, "Mesut Yılmaz'ın borazanı"
diyorlardı. Ondan önce Çiller'in, ondan daha önce de Demirel'in
borazanıydı devletin televizyonu TRT...
Şimdi ise AK Parti'nin "AK TRT"si oldu İbrahim Şahin'in genel
müdürü olduğu TRT!
Öyle mi gerçekten?
Bildiğim o ki, İbrahim Şahin TRT'yi küçültmeye çalışıyor.
Ama kimi programlar, iyi niyetli adımların önünü kapatıyor.
Vay efendim, niye hep muhafazakarlara program yaptırılıyor?
Neden alfabetik sıraya göre Akşam'ın manşeti değil de, tirajda ilk
sırayı yer alan Zaman'ın manşetleri okunuyor?
Niçin bugüne kadar hep dış kapıda tutulan Vakit içeri alınıyor?
Neden neden neden?
Madem sorular peş peşe geldi...
İbrahim Şahin kızmasın, bir soru da benden :)
Sahi İbrahim Bey, gazete manşetleri şu bu tamam da, bizim
İnternet Medyası, niçin itibar görmez sabah ekranında... Kablosuz
bağlantınız mı yok, yoksa farklı bir nedeni mi var?
Evet sıkça duyduğum o soru yine karşımızda:
-Hangi birisini gösterelim.
Vallahi bu bir mazaret değil, kimin ne yaptığı apaçık ortada.
Kurumsal ile korsan siteleri, yapılan yayınların kalitesine göre
birbirinden ayırmak mümkün.
Özeti şu:
TRT tarafsız bir kurumdur. Adam akıllı yayın yapan, istihdam
sağlayan, az önce de belirttiğim gibi korsan yayın yapmayan
sitelerin TRT'de sabah ekranında okunacak olması, aynı zamanda
haksız bir rekabeti de ortadan kaldıracaktır.
Çünkü her bir sitenin televizyonu var. Bizim garibanların da
sığınacağı tek dal var; TRT...
Öyle değil mi İbrahim Bey...