Kamu-Sen, TRT'nin Kürtçe yayın yapan ''Şeş'' kanalı için Danıştay'da dava açıyor.
Abone olKAMU-SEN Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Kürtçe yayın yapan TRT 6’nın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölünmez bütünlüğüne zarar verdiği iddiasıyla dün, Danıştay’da dava açtıklarını söyledi. Akyıldız, Başbakan Erdoğan’ın, İsrail Cumhurbaşkanı’na gösterdiği tepkiyi Irak’ta 1 milyon kişinin ölmesine neden olan Amerika’ya, Barzani’ye ve Avrupa Birliği’ne de göstermesini istedi.
Kamu-Sen’in Batı Karadeniz Bölgesi istişare toplantısı, Bolu’nun Karacasu Beldesi’nde bulunan Termal Otel’de yapıldı. Toplantıya Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Hazım Zeki Sergi, Bolu İl Müftüsü Yaşar Yaprak, 9 ilin şube başkanları ve 160 sendika üyesi katıldı. Toplantının basına açık bölümde konuşan Akyıldız, TRT 6’nın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk 4 maddesi kapsamında Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, “Biz bu konuda dün, Danıştay’a müracaat ettik. Ardından Danıştay’ın davamızı kabul edip Anayasa Mahkemesi’ne intikal ettirilmesini istedik. Konu TRT 6, 24 saat Kürtçe yayın yapmaktadır. Bize göre Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk 4 maddesi kapsamında Anayasa’ya aykırıdır. Bu dört maddeyi hatırlatmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Başlangıçtaki temel ilkelere dayanır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkenti Ankara’dır, dili Türkçedir. TRT, Anayasa’nın bu özelliğini ortaya çıkararak dilin yaygınlaşması ve gelişmesi sorumluluğunu taşıyan bir kurumdur. Onun için Türkçe dilini geliştirmek ve o dili yaygınlaştırmak için çalışmak zorundadır” dedi.
TRT, TÜRKÇEYİ YAYGINLAŞTIRMAK ZORUNDADIR
Türkiye’de değişik lehçelerde, değişik dillerin kullanıldığını söyleyen Akyıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ben, Türkiye’de Kirmanca’nın, Zazaca’nın, Lazca’nın, Çerkezce’nin ve Kürtçe’nin kullanılmasına tepki göstermiyorum. Bunlar bizim kültürel birleşmemizin içerisindeki varlıklar. O kültürel birleşmeyi sağlayacak temel esaslar çerçevesinde herkesin bu dilleri kullanma hakkı vardır ve garanti altına alınmalıdır. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kurumu Türkçe’yi geliştirmek ve yaygınlaştırmak zorundadır. Biz niye müracaat ettik. Bize göre Anayasa’ya aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölünmez bütünlüğüne zarar veriyor endişesini taşıyor dedik. Bu devletin, bu milletin, bayrağıyla, diliyle, diniyle, kimse uğraşmasın. Onun için tepkilerimizi en sert şekilde ortaya koyma sorumluluğumuz var.”
TEPKİNİ BARZANİ PEŞMERGESİNE DE GÖSTER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e tepki göstermesini de haklı bulduğunu açıklayan Akyıldız, “Sayın Başbakan’ı sonuna kadar destekliyorum. Bu tepkini 3 yıldır Irak’ta 1 milyon kişinin ölmesine neden olan Amerika’ya da göster. Bu tepkini ikide bir karşımıza dayatmalarla çıkan Avrupa Birliği’nin Başbakanlarına da göster. Kuzey Irak’ta kendini devlet başkanı gibi tanıtıp kurduğu devletin Güney Kürdistan olduğunu iddia eden Barzani peşmergesine de göster. Türk milletinin şefkatine, hoşgörüsüne, samimiyetine gölge düşürenlerin Türk milleti tarafından affedilemeyeceğini söylemek bizim borcumuz” diye konuştu.
ATİLLA OLGAÇ'I YUNANİSTAN'A VERİN
Ermeniler’den özür kampanyasına da tepki göstererek kampanyaya imza atanları ‘Soy özürlü’ olarak nitelendiren Akyıldız şöyle konuştu:
“Ermeniler’den özür kampanyasına katılanların sayısı 28 bindir. Ama bunlara tepki gösterenlerin sayısının kaç olduğunu bilmiyorlarsa buradan ifade etmek istiyorum. Size tepki gösterenler 72 milyon Türk milletidir. Şimdi o kendini bilmezlere, o soy özürlülere bir şey hatırlatmak istiyorum. 1915 yılında benim aileminde içinde olduğu çok ciddi bir zulüm yaşanmıştır. Ermenistan devletinin kuruluşu için dünyanın her yerinden toplanan Ermeniler geçtikleri bölgede zulüm yağdırmışlar, zalimleşmişlerdir. Sadece o yıl içerisinde 350 bin Türk öldürülmüştür. Bu 350 bin Türk’ten kim özür dileyecek şimdi. Bir tane adam çıkmış tiyatrocu muymuş, neymiş. Kıbrıs’ta savaşta eli bağlı askerleri öldürmüş. Ya verin şunu Yunanistan’a gitsin. Böyle haddini bilmez insanlarla mücadele etme sorumluluğu da bize düşüyor"