BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  MEDYA

Troçki'yi nasıl müslüman yaptılar!

Kızılordu'nun kurucusu, Sovyet Dışişleri Komiseri Troçki, 4 buçuk yıl sürgün olarak yaşadığı Türkiye'de nasıl müslüman oldu?

Abone ol

Bülent TELLAN
GAZETECİLER.COM


Leon Troçki 1917 Ekim Devriminin önde gelen yöneticilerinden birisiydi. Sovyerler Birliği'nin kuruluşunda Lenin'den sonraki en önemli isim olan Troçki, Kızılordu'nun kurucusu ve Dışişleri Komiseriydi.

SOVYETLERİN İKİNCİ ADAMIYDI

Lenin'in ölümünden sonra parti yönetimini ele geçiren Stalin tarafından tasfiye edilen Yahudi asıllı Rus devrimci, 1927'de Alma Ata'ya sürgüne gönderildi. 1929 Şubat'ında ülke dışına çıkarılmasına karar verildi.

DÖRT BUÇUK YIL TÜRKİYE'DE KALDI

Sovyetler Birliği Troçki'nin siyasi mülteci olarak kabulünü Türkiye'den talep etti. Bu talebin Atatürk tarafından da kabul edilmesi üzerine Türkiye'ye gelen Troçki 12 Şubat 1929 - 17 Temmuz 1933 tarihleri arasında dört buçuk yıl İstanbul'da yaşadı. Türkiye'deki sürgün yıllarında önce Tokatlıyan Otelinde, ardından da Büyükada'da 2. Abdülhamit'in katibi İzzettin Paşa'nın köşkünde ikamet etti. Avrupa ve Amerika'dan gelen gazetecileri, burada kabul etti. Tüm dünyada kendisini destekleyen siyasi yandaşlarına İstanbul'da kaleme aldığı makaleler ile seslendi.

Troçki, siyasal faaliyetin yorgunluğunu Marmara'da balığa çıkarak, Sedef Adası'nda atış talimi yaparak üzerinden attı.

STALİN'İN AJANLARI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

Türkiye'den ayrıldıktan sonra ilk olarak Fransa ve Norveç'e giden Troçki'ye bu ülkeler oturma izni vermedi. Hiçbir ülkenin kabul etmediği Troçki, sonunda Meksika'ya yerleşti. 20 Ağustos 1940'da bir Stalin ajanı tarafından düzenlenen suikast sonucunda ölene kadar Meksika'da yaşadı.

TROÇKİ’Yİ NASIL MÜSLÜMAN YAPTIK?

Troçki’nin dört buçuk yıl süren Türkiye macerası birbirinden ilginç anılar, ayrıntılar ile dolu. Troçki, Stalin tarafından sürgüne gönderildiği zaman en büyük korkusu öldürülmekti. Bu nedenle alameti farikası haline gelen sakalı ve bıyığını bile kazıyan, görünüşünü değiştirmekten çekinmeyen Troçki, Türkiye’de gazeteciler ile de ilginç bir macera yaşadı.

ÖMER SAMİ COŞAR ANLATIYOR

Coşar, Troçki İstanbul’a sürüldüğü zaman henüz 10 yaşındadır. Ancak bir bilim adamı titizliği ile 1969’da kaleme aldığı Troçki İstanbul’da isimli kitabı, Troçki’nin sürgün yıllarını bütün çıplaklığı ile anlatmaktadır.  Kitap geçtiğimiz günlerde İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yeniden basıldı. Troçki’nin Müslüman olma hikayesi de Coşar’ın akıcı anlatımı ile bu kitapta yer alıyor.

GAZETECİLER ÖNCE GÖRÜŞME YAPMAKTAN KORKAR

Troçki Türkiye’ye geldiği sırada henüz Takrir-i Sükun yasası yürürlüktedir ve Türk basını “zorunlu konuğu” ile ilgili tek satır haber yazamaz. 

Kendisi ile ilk röportaj 34 gün sonra (o zamanlar hükümete yakınlığı ile bilinen) Milliyet gazetesinin “Yazı Müdürü” Ahmet Şükrü Esmer tarafından yapılır.

Troçki bu tarihten sonra sadece yabancı gazetecilerin değil, Türk gazetecilerin de ilgi odağı olur. Beyoğlu’nda kaldığı Tokatlayan otelinde basın toplantıları düzenler. Atatürk’e ve Ankara Hükümetine yönelik övgü dolu sözlerini ve Stalin’i yeren cümlelerini rahatlık ile dile getirir.

“TROÇKİ DÜN MÜSLÜMANLIĞI KABUL ETTİ”

1 Nisan 1929 günü Vakit gazetesini alan okurla çok ilginç bir haber okurlar: “Troçki dün Müslümanlığı kabul etti” diye başlayan haber Yahudi asıllı Marksist devrimcinin kelime-i şahadet getirip Müslüman olduğunu ileri sürmektedir.

Beyoğlu’ndaki tüm yabancı muhabirler gazetelerini okuyunca Tokatlıyan’a koşmuşlar fakat Troçki’nin kaldığı odaların boşaltıldığını görmüşlerdi. Taşındığı yere dair otel müdürüyeti de bir şey bilmiyordu.

Kısa zaman sonra Troçki’nin Şişli Bomonti’deki İzzet Paşa'nın konağını kiraladığı ve otelden bu nedenle ayrıldığı ortaya çıktı. Haber ise muzip bir gazetecinin 1 nisan şakasından başka bir şey değildi.

ÖMER SAMİ COŞAR KİMDİR? 

Gazeteci ve yazar Ömer Sami Coşar, 1919'da İstanbul'da doğdu. 1984 yılında Mersin'de denizde yüzerken geçirdiği sara nöbeti yüzünden boğularak öldü. Saint Joseph'de okuyan Coşar, Önce Paris'te ardından da Galatasaray Lisesi'nde okudu. Gazeteciliğe 1941 yılında Anadolu Ajansı'nda başlayan Coşar, Son Posta, Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı. 1950-1960 yılları arasında Cumhuriyet'te dış politika yazarlığı yaptı. Bir süre gazetenin yazı işleri müdürlüğünü de yürüttü. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde meslek ahlakı dersleri veren Coşar, 1960 yılında Milliyet gazetesine geçti. 1961 yılında Basın Temsilcisi olarak Kurucu Meclis üyeliğinde bulundu. 1968 yılında Yeni İstabul gazetesine "Günü gününe istiklal harbi gazetesi"ni ek olarak hazırladı.

Coşar'ın başlıca yapıtları:Milli mücadele basını (1962), İhtilalin içyüzü (Abdi İpekçi ile birlikte, 1965), Troçki istanbul'da (1969), Topal Osman (1969), Atatürk Ansiklopedisi (2 c., 1973 -1974).