Bayram günlerinde çocukların ’torpil, çatapat’ gibi tehlikeli patlayıcı maddeleri kullanmaması konusunda uyarılarda bulunan Göz Hastalıkları...
Abone olBayram günlerinde çocukların ’torpil, çatapat’ gibi tehlikeli patlayıcı maddeleri kullanmaması konusunda uyarılarda bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, bu patlayıcıların körlüğe bile neden olabildiğini söyledi.
Özellikle bayram günlerinde çocuklar tarafından kullanılan çeşitli patlayıcı maddelerin göz kaybına varan bir çok durumla karşılaşıldığını anlatan Özel Bağlar Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, özellikle anne ve babaların, çocuklar tarafından kullanılan patlayıcı maddeler hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bayramlarda patlayıcı ve tehlikeli maddeleri çocuklardan uzak tutmak gerektiğini anlatan Balyen, oyuncak silah, maytap, çatpat, torpil, roket, fişek gibi patlayıcı maddelerin çocuklara oyuncak niyetine verilmesinin bilinçsizlikten kaynaklandığını söyledi. Balyen, “Özellikle bayram günlerinde patlayıcı maddelerden kaynaklanan çok sayıda vakalar yaşanıyor. Bu maddelerden dolayı göz kapakları, kornealarında, lenslerinde yaralanma ve özellikle ağır görme kaybıyla kendini gösteren bir çok hastaya müdahale ettim. Bu tehlikeli ve patlayıcı maddeleri çocuklardan uzak tutmak lazım ve çocuklarla patlayıcıların ilişkisini kesmek gerekiyor. Bu konuda ailelere çok büyük sorumluluklar düşüyor. Özellikle anne ve babalar bu konularda bilgi ve bilinçlendirilmeli. Ayrıca, bu patlayıcı maddelerin satışını yapanları, cezalandırmak gerek, onlara karşı somut yasal önlemler ve caydırıcı cezalar uygulanmalı” dedi.
“PATLAYICILAR KÖRLÜĞE BİLE NEDEN OLABİLİYOR”
Çocukların patlattığı tehlikeli maddelerin göz kaybına da neden olabileceğini belirten Op. Dr. Balyen, bayram günlerinde bu vakaların çok sayıda yaşandığına dikkat çekti. Balyen, “Bunlar patlayıcı ve yanıcı maddelerdir. Gözümüz en hassas organımız olup, savunmasız, açıkta ve korunmasızdır. Bu yüzden bu patlayıcı maddelerden en fazla gözlerimiz zarar görüyor. Daha önce buna maruz kalan hastalarda, göz kanamasından tutun, travmatik kataraka, ağır görme kaybından, körlüğe kadar hatta göz kaybına kadar giden bir durumla karşı karşıya kaldık. Böylesi vakalarda biz gözü maalesef eski duruma getiremiyoruz. Bu yüzden bu patlayıcı maddeler, öyle görüldüğü gibi basit patlayıcılar değildir. Bu patlayıcılar aynı zamanda çocuğun psikolojisinin bozulmasına neden olup, ileri yaşamını da etkiliyor. Böylesi travmalar, hem fiziksel, hem psikoloji hem de sosyolojik problemlere neden oluyor. Çocuğun fiziksel olarak, görme kaybına sebep oluyor, psikolojik boyutta ise, travma yaşanırken, çocuğun üzerinde olan etkisinden dolayı psikolojisini bozuyor. Bunun dışında ise, bu durum sosyolojik bir problem haline geliyor” diye konuştu.
“HAVAİ FİŞEKLER DİYARBAKIR’DA HER GEÇEN GÜN BÜYÜK BİR SORUN HALİNE GELİYOR”
Özel Bağlar Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, son dönemlerde yoğun bir şekilde kullanılan havai fişekler konusunda da uyarılarda bulunarak, havai fişeklerin atılmasının her geçen gün büyük bir sorun haline geldiğini belirterek, yetkililerin bu konuda çalışma yapması gerektiğini ifade etti. Gece atılan havi fişeklerin özellikle çocuklarda travma oluşturduğunu anlatan Balyen, “Diyarbakır’da, düğün, nişan, sünnet töreni gibi özel günlerde havai fişekler atılıyor. Bu havai fişekler, eğitimsiz insanlar tarafından atılıyor. Havai fişekler genellikle uygunsuz yerlerde ve zamansız atılıyor. Düğün salonları meskun yerlerde yer alıyor. Havai fişekler atılırken, düğünde bulunanlar veya oradan geçenlere isabet edilebiliyor. Havai fişeklerin isabet edilmesiyle, kişide göz ve bir çok organ kaybının yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca, havai fişeğin patlamasıyla çıkardığı ses gürültü, kirliliğine sebep oluyor. Bu durum da insanlar üzerinde korku, endişe, stres ve paranoyal bir hal ortaya çıkarıyor. Bu kabul edilebilinir bir tablo değildir. Havai fişek atılması sosyolojik bir sorun haline gelmiştir. Diyarbakır’da bu sorun her geçen gün daha da artıyor. Havai fişekler sadece düğün salonlarında değil, düğün bitiminden sonra eve gelinince gece geç saatlerde de atılıyor. İnsanların uyuduğu bir vakitte havai fişeklerin atılması özellikle küçük çocuklarda ciddi bir korkuya neden oluyor. Kendim de buna maruz kaldım. Oturduğum evimin önünde havai fişek atıldığında çocuğum ağlayarak korku halinde uykusundan kalktı. Bu durum çocuklarda, travma yaşanmasına neden olup, psikolojilerini bozuyor. Herkesin özgürlüğü elbette önemlidir fakat başkalarının özgürlüğünü kısıtladığımız ve özgürlüğüne engel olduğumuz zaman, o özgürlük, özgürlük değildir. Biz eğlenirken başkasını rahatsız etme hakkına sahip değiliz. Havai fişek konusuna yetkililerin çözüm getirmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
(İHA)