Topyekün 'Temiz İnternet'e var mısınız?
"Temiz İnternet" için ilk ışığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaktı.
"Temiz İnternet" için ilk ışığı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaktı. Sabah
Gazetesi'nin eski üst yönetimi (Fatih Altaylı
hariç) bu ışığın sönmemesi için "temiz"
bir kampanya başlattı. Bu kampanyayla sanal
çetelerle mücadele amaçlanıyor.
Sahibi ve yönetimi değişse de, Sabah'ın attığı
adım yarım kalmamalı. Türkiye'nin bu tür
kampanyalara ihtiyacı var çünkü.
Aksi halde, Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi meydan
"sanal çeteler"e kalır...
***
İnternet'in terbiye edilebilmesi için taslaklar
havada uçuyor. Ulaştırma Bakanlığı kısa zamanda
çok iş yaparak, "Temiz İnternet" adına ilk adımı
attı bile. Eli kulağında, bugün yarın İnternet Yasası
Meclis'ten geçecek ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
artık.
Prof. Dr. Mustafa Akgül Hoca
kusura bakmasın, ben bu yasanın "s
ansür" getireceği görüşüne katılmıyorum. Tamam
özgürlüğümüze toz kondurmayalım ama, İnternet'i
özgürlük adı altında kirletenlere de geçit vermemek lazım!
Nasıl?
Kanunla tabii ki...
Bizim de kanunumuz olmalı ki, ufacık bir olayda üzerimize çamur
sıçramasın.
Yazık Umutla yola çıktık, bizim de bir yasamız olsun istedik. İlk iş, hukukçu Adem Sözüer'in kapısını çalmak oldu. Birkaç maddelik yasa tasarısı hazırladık ve Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın karşısına dikildik. Yıldırım İnternet konusunda erken uyanan bir bakan. Destek olacağını bu işin takipçisi olacağını söylediyse de elinden fazla bir şey gelmedi. Çünkü Basından Sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay hala İnternet'in farkına varamadı. Bir başka bahara.. Beşir Bey uyanırsa eğer, bizim de yasamız olacak inşallah! |
Şimdi bakın Adalet Bakanlığı birbuçuk yıl boyunca
bir kanun taslağı hazırladı. Bu yasaya kim nasıl katkı verdi ben
İnternet Medyası Derneği Başkanı olarak
bilmiyorum. Üstelik defalarca görüş bildirmek için yazılı olarak
başvuru yapmamıza rağmen... Ama bir Allah'ın kulu
dönüp yüzümüze bakmadı.
Sabah'ın "Temiz İnternet"
kampanyasında konuşan Prof. Eşref Adalı,
ballandıra ballandıra hazırladıkları yasa taslağını anlatırken,
Ulaştırma Bakanlığı'nı üstü kapalı hırsız ilan
ediyordu:
-Bizim maddeleri aldılar.
İyi ki birkaç
maddesini alıp gerisini öylece bırakmışlar. Aksi halde
İnternet sektörü için çıkılmaz bir yolun
başlangıcı olurdu. Servis sağlayıcılara da, içerik
sağlayan sitelere de ağır faturalar getiren bir Yasa
Taslağı...
Eşref Adalı Hocamızın "Servis sağlayıcılar en
az iki yıl sitelerin trafiğini saklamak zorunda" sözleri
felaketi haber veriyor aslında!
Servis sağlayıcılar için hava hoş; tutacaklar
trafiği ve site sahiplerinin yakasına yapışacaklar. İşte o zaman
dökülmeler başlayacak ve gelişmekte olan şu güzelim sektör,
Türkiye'de ilerlemek yerine gerileyecek...
Bekara kadın boşamak kolay...
Adalı Hoca'nın Türkiye'deki
hosting ücretlerinden haberi olsaydı eğer, böyle bir
ifadeyi Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı
Yasa Taslağı'na herhalde koydurmazdı!
***
Sözün özü şu:
Başbakan'ın "sanal çeteler"e
karşı başlattığı mücadeleyi, herkesin her kesimin desteklemesi
gerekiyor. Biz İnternet Medyası Derneği olarak, bu
taşın altına sadece elimizi değil, gövdemizi koymaya
hazırız.
Biz hazırız da...Acaba, yukarısı bizim için
bir şeyler yapmaya hazır mı? Mesela biz "İnternet
Gazetecileri"nin de bir kanunu olacak mı?
Öyle ya...
Madem "Temiz İnternet"
O halde sadece bir
tarafından tutmayalım...
Topyekün "Temiz İnternet"e ne dersiniz?
- - -