BIST 9.615
DOLAR 34,65
EURO 36,47
ALTIN 2.932,05
HABER /  GÜNCEL

Topuz, Erdoğan'ı Hitler'e benzetti

Genel başkandan talimat alan CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz., Erdoğan'ı Adolf Hitler'e benzetti.

Abone ol

CHP TBMM Grup Başkanvekili Ali Topuz, Adolf Hitler'in seçimleri kazanarak işbaşına geldiğini ve Almanya'yı felakete sürüklediğini ifade ederek, ''Demokrasi çok iyi bir rejimdir. Ama bu rejimin de bazen yanlış sonuçlar verdiğinin tarihte örnekleri vardır. Hitler de bunlardan birisidir. Umarız başka Hitler doğmasın, başka Recep Tayyip Erdoğan'lar doğmasın'' dedi. Topuz, çok sayıda CHP Milletvekili ile birlikte Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''CHP dediğin zaman akla susuzluk gelir. Çünkü bunların kökü bereketsiz'' şeklindeki sözlerini yanıtladı. Başbakan Erdoğan'ın seçim kampanyasını ''CHP'ye sataşarak'' başlattığını ifade eden Topuz, susuzlukla ilgili sözlere Eski İstanbulBüyükşehir Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili Nurettin Sözen ile birlikte daha sonra yanıt vereceklerini, ancak ''Bereketsiz'' suçlamasını ''Başbakan'ın köklerine bakarak'' yanıtlamak istediğini söyledi. ''MUHATAP KABUL ETMEK ZORUNDAYIZ'' İki gün geçmesine karşın özür dilememesinin Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri ''Bilerek, isteyerek, kasıtlı, CHP'yi küçük düşürmek'' amacıyla söylediğini gösterdiğini ifade eden Topuz, şöyle konuştu: ''Bu ne demektir, (Bu seçim kampanyasını ben CHP ile kavga ederek sürdüreceğim) demektir. Aslında biz böyle bir üslupla bir seçim kampanyasına girmeyi istemezdik. Ama Başbakan bu yolu kendisi seçti. Başbakan'ın üslubu çok yakışıksız bir üslup. Bunca yıllık bir siyasetçi olarak böyle bir Başbakan üslubuna hiç tanık olmadım. O nedenle günah bizden gitti. Kavgadan kaçanın kaşığı kırılsın, biz bu kavgada varız. Hiçbir sözü yanıtsız bırakmayacağız. CHP'ye sataşan herkese hakettiği cevabı vereceğiz, hakaret eden herkese de haddini bildirmekten geri kalmayacağız. Herkes bunu böyle bilsin... Biz Erdoğan'ın siyasal kimliğini çok iyi tanıyoruz. Siyasal kültürünü ve bilgi düzeyini de çok iyi biliyoruz. Şayet Başbakan olmasaydı kendisini muhatap bile kabul etmezdik, ama üzerinde taşıdığı sıfat nedeniyle muhatap kabul etmek zorundayız.'' ''PARTİNİZİN KÖKÜ VE BEREKETİ NEREYE DAYANIYOR?'' CHP'nin köklerinin ''Müdafa-i Hukuk hareketine, emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı baş kaldıran Ulusal Kurtuluş Hareketine'' dayandığını kaydeden Topuz, ''Bunun aksini söyleyecek, iddia edecek bir babayiğit var mı?'' diye sordu. CHP'nin köklerinde, Kurtuluş Savaşı'nı yürüten Türk milletinin ve Atatürk'ün bulunduğunu bildiren Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Evet Sayın Erdoğan bizim köklerimiz ve bereketimiz bunlardır. Siz bu köklerin ve bereketin bir parçası değil misiniz? CHP'ye kökü bereketsiz suçlaması yaptığınıza göre sizin ve partinizin kökü ve bereketi farklı olsa gerek. Acaba sizin ve partinizin kökü ve bereketi nereye dayanıyor? Bir bereketiniz varsa o nedir? Recep Tayyip Erdoğan'ın bu soruları yanıtlamasını bekliyoruz. Acaba yanıtlayabilecek mi?'' Topuz, Başbakan Erdoğan'ın 1994'de yaptığını ifade ettiği konuşmalarda kullandığı ''Hem laik, hem Müslüman olunamaz. İkisi bir arada ters mıknatıslama yapar'', ''1.5 milyar İslam alemi Müslüman Türk milletinin ayağa kalkmasını bekliyor, kalkacağız, ışıkları göründü. Allah'ın izniyle bu kıyam başlayacak'', ''Türkiye Cezayir olur mu diye soruyorlar. Biz hazmettire hazmettire geliyoruz'' sözlerini aktardı. ''HİZBULLAHÇILARIN CİNAYETLERİ...'' Bu hareketin kökleri arandığında çok gerilere gitmenin mümkün olduğunu ifade eden Topuz, 'Bu hareket zaman zaman ortaya çıkan ama çirkinlikleri görüldüğünde dalları toprakla kapatılan bir ağaca benziyor'' dedi. Topuz, AK Parti'nin gerisinde, RP, MSP, Milli Nizam Partisi'nin bulunduğunu bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bütün bunlar, Türkiye'de laikliğe, Cumhuriyet'e karşı tavırları bulundukları ortamın elverdiği ölçülerde açığa çıkıp, sonra geriye çekilmiş hareketlerdir. Türkiye'de din kurallarını egemen kılmak amacıyla oluşmuş pekçok toplumsal acı olayı hatırlıyoruz. En son hatırladıklarımız Hizbullahçıların cinayetleri... Din uğruna, Allah yolunda canlı canlı insanları iplerle bağlayarak toprağa gömüp öldüren bereket, bunların bereketi herhalde... Daha geride Sivas olayları, Menemen olaylarını görürüz, çeşitli tarikatların 1950'lerde ortaya çıkışını, ellerine çekiçler alıp Atatürk heykellerini kırdıklarını görürüz. Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki isyanları, 31 Mart olayını, Derviş Vahdeti öncülüğünde yürüyen kalabalıkları hatırlarız. Köklerinde bunlar vardır. Başka bir açıdan bakarsak Damat Ferit'i hatırlayabiliriz. Ülkeyi yabancılara nasıl peşkeş çektiğini düşünürsek... Recep Tayyip Erdoğan işbirliğini Ülker kurabiyelerini, Cola Turca kolalarını satmak için kurulan bir şirketin yaptığına benzetiyor. İşbirliği başka şeydir. Siz ülkenizin çıkarlarını başkalarına peşkeş çekerseniz bu çok kötü birşeydir. ABD'lilerle, bazı emperyalist ülkelerle işbirliği yapıp Kıbrıs'ı verip kurtulmak işbirlikçilik örneğidir.'' ''YALDIZLADILAR...'' Topuz, Başbakan Erdoğan'ın bir taraftan milleti bir taraftan da dünyayı kandırmaya çalıştığını da savundu. Emperyalistlerin AK Parti iktidarı eliyle Türkiye'yi sömürmeye çalıştıklarını ifade eden Topuz, ''Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'nin üzeri yaldızlanmıştır'' diye konuştu. AK Parti'nin ''Çok batılı, modern'' göründüğü için oy tabanından oy alabilmek amacıyla CHP'ye karşı savaş açtığını kaydeden Topuz, ayrıca İmam Hatip Liselilere ve bu liselere güvenenlere de mesajlar verildiğini söyledi. Topuz, İmam Hatip Lisesi mezunlarının klasik üniversiteye yönlendirilmesi için hiçbir gereksinim olmadığını ifade ederek, ''Eğer Türkiye'de laik düzene düşman değilseniz böyle birşey düşünemezsiniz'' dedi. HİTLER BENZETMESİ Türkiye'nin heyecana kapılmadan, serinkanlı bir şekilde sandığa gitmesi gerektiğini bildiren Topuz, sözlerini şöyle tamamladı: ''Halkımız iktidarda olan partinin baskılarına boyun eğmeden, onun üzerindeki yaldıza bakmadan gerçek kimliğini görerek ve Türkiye'yi karanlıklara taşımada kararlı bu iktidara destek vermeyerek seçim kampanyasını sonuçlandırmalıdır. Seçimler tek başına böyle bir şeyi önlemek için yeterli olmayabilir. Her seçimin mutlaka doğru sonuç vereceği de söylenemez. Çünkü unutmayalım ki Almanya'da Hitler de o dönemdeki koşullara göre seçilerek işbaşına gelmiş ve Almanya'yı büyük bir felakete götürmüştür. Demokrasi çok iyi bir rejimdir, alternatifi olmayan bir rejimdir, en iyi rejimdir. Ama bu rejimin de bazen yanlış sonuçlar verdiğinin tarihte örnekleri vardır. Hitler de bunlardan bir tanesidir. Umarız Başka Hitler doğmasın, başka Recep Tayyip Erdoğan'lar doğmasın.''