Topkapı Sarayı'nın avlusunda bulunan Has Oda'nın kapısı açıldı.
Dırahta ger ziyan etse karınca Günahı var mıdır anı kırınca?
Kanuni Sultan Süleyman ve Karınca'nın o bilindik hikayesi;
1520'den 1566'daki vefatına kadar, yaklaşık 46 sene padişahlık yapan ve 13 kez sefere çıkan Birinci Süleyman, saltanatının toplam 10 yıl bir ayını seferlerde geçirmiştir.
Süleyman böylece imparatorluğun hem en uzun süre görev yapan hem en çok sefere çıkan ve de en uzun süre sefer yapan Osmanlı Hünkarı olmuştur.
Osmanlı Devleti'nin kudretli hünkarı Kanuni devlet işlerinden arta kalan vakitte Topkapı Sarayının bahçesinde ağaç yetiştirmekle meşgul olurdu.
İstanbul'da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı'nın avlusunda bulunan Has Oda'nın kapısı açıldı.
Bir gün yetiştirdiği meyve ağaçlarını karıncaların sardığını gördü.
Ağaçlara zarar veren karıncaların yok edilmesini ve karıncaların istila ettiği o ağacın kesilip kesilmemesi hususunu Şeyhülislam Ebussuud Efendi’ye sordu.
Hem de öyle şairane bir dil ile sordu ki;
Dırahta ger ziyan etse karınca
Günahı var mıdır anı kırınca?
Eğer karınca ağaca zarar veriyor, onu kurutuyorsa, karıncayı yok etmenin bir günahı var mıdır?
Ebussuud Efendi, zamanın şeyhülislamıdır. Kanuni’ye hoş görünmek için, karıncanın ölmesinden ne olur padişahım, diyebilirdi, fakat o, ince bir nükteyle bakın ne diyor, bu da sanatkar bir padişaha sıradan bir cevap değildir;
Yarın Hakk’ın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca.
Sonuç;
Güce dayalı değil aksine hukuka dayalı adaleti yaymak. Alıp verilen her nefesin ve her bir şeyin hesabının verileceği. Merhamet o kadar büyük olmalı ki küçücük bir karınca bile bu şefkatin dışında kalmamalı.
Hayırlı Cumalar…