Hz Muhammed'in hadislerini derlemesi ve yazdığı mektuplara bakılarak müslüman olması mümkün.
Abone ol Lev Nikolayeviç Tolstoy'un derlediği hadis-i şeriflerin, yazdığı mektuplarının yer aldığı küçük bir kitabı düzenlediniz, aslı Rusça olan kitabı Azerice'den Türkçe'ye çevirdiniz. Nasıl başladı bu macera?
Azerbaycan'da doktora yapıyordum. Bir Şubat gecesi, kitabı Azerice'ye tercüme eden Profesör Telman Hurşidoğlu Aliyev ve Vakıf Tehmezoğlu Halilov ile sohbet ediyorduk. Vakıf Bey'in evindeydik. Bana "Tolstoy'un Müslüman olduğunu biliyor muydun?" diye sordular. "Yo, bilmiyordum?" dedim.
Sonra?
Onlara "Tolstoy'un Müslüman olduğunu nereden biliyorsunuz, nasıl öğrendiniz?" gibi sorular sordum; bana Tolstoy'un, Peygamberimizin hadislerini derlediği bu kitapçığı gösterdiler. Artı, Bayan Yelena Vekilova'ya yazdığı mektuplardan bahsettiler. Ben de, mektupları okumadan buna inanmanın zor olduğunu söyledim. Benim yerimde kim olsa aynı şekilde düşünürdü.
Vekilova'ya yazılan mektupları gördünüz ve hazırladığınız kitapta da yayınladınız. Peki ne diyorsunuz, Tolstoy Müslüman mı?
Tolstoy Müslümandır. Sofya Andreyevna adında bir kadınla aralarında, 1909 yılının 13 Mart'ında şöyle bir konuşma geçiyor. Tolstoy diyor ki "Bir anneden mektup aldım [Yelena Vekilova]. Yazıyor ki: 'Çocuklarımın babası Müslümandır, bense Hıristiyanım. İki oğlum var [Boris ve Qleb], biri öğrenci, diğeri subay. Her ikisi de İslam dinine geçmek istiyor.'" Bunun üzerine Bayan Andreyevna "Belki de oğulları çok eşli olabilmek için Müslümanlığa geçmek istiyorlardır" diyerek alay ediyor.
Tolstoy nasıl karşılık veriyor?
Tolstoy sinirleniyor: "Ne var yani?! Bizde çok eşliler yok mu sanki?! Muhammed her konuda Hıristiyanlardan üstün. O, insanı Tanrı saymıyor, kendini Tanrıyla bir tutmuyor. Müslümanların Allah'tan başka ilahı yok ve Muhammed onun peygamberi. Tam da olması gerektiği gibi."
Bayan Andreyevna şaşırmış olmalı?
Sanırım. Sonra, Bayan Andreyevna "Pekala, hangisi daha iyidir, Hıristiyanlık mı, Müslümanlık mı?" diye sorunca, Tolstoy şu cevabı veriyor: "Benim nazarımda çok net bir biçimde Müslümanlık daha iyidir, daha üstündür."
Vay canına?
Şimdi siz söyleyin, Tolstoy Müslüman mı, değil mi?
Allah bilir. Bayan Andreyevna ile Tolstoy arasında, 1909'da geçmiş bu konuşma, hangi kaynaktan alıntı?
6 yıl boyunca Tolstoy'un özel doktorluğunu yapmış Slovak asıllı Duşan Petroviç Makovitski'nin kitabından. Makovitski, dostları Tolstoy'u ziyaret ettikleri sıralarda konuşulanları not etmiş. Ve 1904-1910 Yıllarında Tolstoy'un Yanında adlı hacimli bir kitap hazırlamış. Bu kitap, 1979'da Moskova'da yayınlanmış. Dört cilt. Bahsettiğimiz konuşma, III. ciltte geçiyor.
Doktor Makovitski
Tolstoy'un kimseye eyvallahı yoktu. Defalarca aforoz edilmişti. Okullardan kaçmış ya da atılmıştı. Hukuk fakültesinden, tıp fakültesinden atılmış
Fakat dünyanın en büyük yazarlarından biri. İslamiyet'i övmesi, Hz. Muhammed'e sevgi beslemesi, hususi bir anlam taşıyor olmalı. Bir Hıristiyan ya da ateistin Hz. Muhammed'den saygı ve sevgiyle bahsettiğine rastladınız mı hiç? Niye sevsin?
Gerçekten çok enteresan.
1909'da, İktisat dergisinin Fatih Murtazın adlı yazarı, Tolstoy'a din hakkında 5 soru gönderiyor. Tolstoy da bu soruları cevaplıyor. 9 Ocak 1910'da, cevaplar ulaşıyor, Fatih Murtazın'a. Derginin 11. sayısında yayınlanıyor. Tolstoy cevaplarla birlikte, bir de Her Gün İçin Bir Hadis adlı, kendisinin hazırladığı bir seçme hadisler risalesi gönderiyor. Bu risalede yer verdiği metinde Tolstoy "Bu ilahi ezgiler, hangi dinden olursa olsun, herkes için gerekli" diyor.
Yani bir bakıma, Tolstoy, İslam'ı tebliğ ediyor?
Ayrıca, dergide yer alan cevaplarından birinde de, Arapça bilmediği için, İslam'ı Rus Müslümanlardan, sufilerden öğrendiğini ifade ediyor. Almanya'dan bir okur, bana Tolstoy'un, müzede yer alan ve kendi yorumlarının da bulunduğu bir hadis derlemesi olduğunu haber verdi. Kitap, bizim yayınladığımızdan daha hacimliymiş. Her Güne Bir Hadis kitabı olması muhtemel yani.
Sözünü ettiğiniz sufiler kimlermiş acaba?
Profesör Sibgatullina'ya göre, Tolstoy'u İslam hakkında bilgilendirenler, Nakşibendiler. Bahauddin Vaisov adlı bir şeyhe bağlılar. Şeyh, Tolstoy'un devlete ve kurumsal yapılara ilişkin sorgulayıcı tavrına da katkıda bulunmuş olabilir. Tolstoy'un inzivaya çekilmesinde, Şeyhin ve sufilerin etkisi olduğu söyleniyor. Bu hiç de akla aykırı değil. 13-19 Nisan günlerinde Profesör Sibgatullina, bir konferans için İzmir'e gelecek, isteyen gidip kendisiyle de görüşebilir.
Kanıtlarınız bunlar mı?
İnanın bana, yüzlercesi var. Tolstoy, İktisat dergisine verdiği cevaplardan birinde, Muhammed Abduh, Cemaleddin Efgani, Reşid Rıza gibi dönemin Müslüman fikir adamlarıyla temas kurduğunu da kaydediyor. Nitekim, Tolstoy Hindistan'a gidip Abdullah El-Sühreverdi ile buluşuyor. Sühreverdi de ona bir Hadis kitabı hediye ediyor. Tolstoy da bugün bizim Türkçe'ye çevirdiğimiz hadis-i şerif derlemesini o kitaptan yapıyor.
Tolstoy'un Müslümanlarla ilk karşılaşması
Kazan Üniversitesi'nde okuduğu yıllarda, 1844-1848 yılları, Kadiri ve Nakşibendi gruplarıyla görüşüyor Tolstoy. Onlarla içli dışlı oluyor. Hattâ sarık ve cüppe de giyiyor. O zaman henüz çok çok genç. 18-20 yaşlarında.
Hazırladığınız kitaba itiraz edenler de oldu. "Tolstoy Müslüman değildir" diyenler
Hattâ bu konuda bir kitap da yazıldı?..
Tolstoy'un Cevabı adlı kitap, bizim kitabımıza karşı olarak yazılmış fakat, Tolstoy'un Müslümanlığını daha net bir biçimde ortaya çıkarıyor. Bu arkadaş, bizim internette rastladığımız fakat yayınlamakta tereddüt ettiğimiz mektupları da yayınlamış. O mektupta Tolstoy "Lütfen beni bir Müslüman olarak kabul edin, çok yoruldum, artık huzura kavuşmak istiyorum" diyor. Tolstoy'un, çağdaşı olan Abdullah El-Sühreverdi'nin kardeşine yazdığı ve kendi cebinde bulunan mektubu da yayınlamışlar. O mektupta da Tolstoy İslamiyet'i övüyor.
Tolstoy'un derlediği hadislerin orijinal adı, "Muhammed'in, Kur'an'a Girmemiş Sözleri", bu başlık, bir Müslüman tarafından yazılacak bir ibareye benzemiyor pek?
Tolstoy'un, İslam'ı derinlemesine bilmemesi muhtemeldir ve tabiidir. O, sanırım, Kur'an'ın Cebrail tarafından indirilmesinden sonra, Peygamberimizin onları kendi kelimeleriyle kayda geçirdiğini sanıyordu. Bir Rus Edebiyatçının, İslam ilahiyatı metodolojisini bilmemesi mümkün yani. Kaldı ki, metnin, düşmanca bir duyguyla kaleme alınmadığı çok belli. Bir başka ihtimal de şu: Elimizdeki metnin çeviri olmasından kaynaklanan bir anlam kayması da söz konusu olabilir. Belki de Tolstoy, Hadislerin, Kur'an'ı açıklayıcı niteliğini hesaba katarak derlemesine bu adı vermişti.
Tolstoy hacc yolunda öldü
Tolstoy bir Müslüman olarak mı öldü yani?..
Tolstoy, 20 Kasım 1910 sabahı, Astapovo'daki ıssız bir tren istasyonunda vefat etti. Benim de kabul ettiğim görüşe göre, İstanbul'a, buradan da Mekke'ye gidecek, Hacc vazifesini yerine getirecekti. Ömrü vefa etmedi, maalesef.
Ne?!
Yeni ihtida etmiş Rus bir Müslüman'dan, Tolstoy'un Bulgaristan, Sofya'ya gitmediğini, İstanbul'a, Eyüp Sultan'a gelip, buradan Hicaz'a gitmek üzere yola çıktığını öne süren bir mektup aldım. Bu arkadaş, Tolstoy'un yaşam öyküsünün çok saptırıldığını belirtiyordu. Araştırmalarıma göre, Tolstoy'un pek de iyi geçinemediği, ilk yıllardan itibaren kavgalar ettiği eşinin bu saptırmalarda payı büyük. Düşünelim, Tolstoy niye Bulgaristan'a gitsin? Orada ne bulacaktı? Hiç.
Bilemiyorum, belki de?..
Tataristanlı Türkolog Prof. Dr. Elfine Sibgatullina, Tolstoy'un İstanbul'da yaşayan bazı alimlerle yazıştığını belirtiyor. Ve bu mektupların örneklerinin Tataristan'da bulunduğunu belirtiyor. Ben, Bayan Sibgatullina ile bağlantı kurdum ve bana Tolstoy'un İstanbullu Müslüman alimlere yazdıklarının birer özetini iletti. Tolstoy, İstanbul'daki alimlere şöyle diyor: "Sizleri çok takdir ediyorum. Sizlerle tanışmak, konuşmak, dertleşmek isterim. Ayrıca bu yazışmalardan büyük bir memnuniyet ve gurur duyuyorum
"