1. Ordu Komutanlığı devir teslim töreninde konuşan Org. Hurşit Tolon, üniter yapıya dikkat çekti. Tolon 'aydınları' 'kerameti kendinden menkul' sözleriyle değerlendirdi.
Abone olOrg. Tolon'dan 'bazı aydınlara' eleştiri İstanbul Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları uyarınca 30 Ağustos tarihi itibariyle emekliye ayrılan Orgeneral Hurşit Tolon, 1. Ordu Komutanlığı görevini, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a teslim etti. Orgeneral Tolon, teslim töreninde yaptığı konuşmada, "bazı aydınları" kınadı. Selimiye'deki Ordu Karargahı'nda düzenlenen komuta devir-teslim töreninde, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Orgeneral Tolon'un emeklilik, Orgeneral Başbuğ'un da atama kararnameleri ile her 2 komutanın özgeçmişleri okundu. Orgeneral Tolon, törende yaptığı konuşmada, 1. Ordu Komutanlığı gibi kutsal bir emaneti, çocuk denecek yaşlarda başlayan ve bugüne dek gelişerek devam eden sınıf ve silah arkadaşına teslim etmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Görev süresinde yurdun dört bir tarafından gelen gençlerin yetiştirilmesine büyük önem verildiğini anlatan Orgeneral Tolon, “Her yöresi değişik güzelliklere sahip yurdumuzun dört bir yanından gelen genç vatan evlatlarının birbirleriyle kaynaştırılarak, karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü ortamında, yurttaş ve insan olma bilinciyle, şeyhlerin, şıhların, ağaların müridi, kölesi olmama onuru pekiştirilmiş bireyler olmaları, ana hedefimiz olmuştur” dedi. Orgeneral Tolon, sadece meslektaşlarının değil, aynı zamanda ülke savunması için yetiştirilen vatan evlatlarının da demokrasi, Cumhuriyet ve laikliğin erdemine yürekten inanmış bireyler olarak çağdaş uygarlık yolunda ilerlemeleri için büyük bir kararlılık gösterildiğini ifade etti. 1. ORDU'NUN ÖZELLİKLERİ Konuşmasında devrettiği ordunun özelliklerini de sıralayan Orgeneral Hurşit Tolon, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Kara Kuvvetleri'nin 3'te 1'ini oluşturan 1. Ordu'yu, değerli yeni komutanına teslim aldığım gibi; Atatürkçü düşünce sistemini bilgi, inanç ve davranışla benimsemiş ve ondan asla taviz vermeyen, yüksek disiplinli, üstün moral ve fizik gücüne sahip, yurt savunmasının gerektirdiği çağdaş bilgiyi ve beceriyi kazandırmış, ülkesini ve ulusunu seven, dürüst, cesur, çalışkan ve fedakar, küreselleşme dejenerasyonunda benliğini yitirmemiş, zihninde ve gönlünde sadece kanla ve irfanla kurulan Cumhuriyetimizi, ülke bütünlüğümüzü, ulusal birlik ve beraberliğimizi yaşatan, cehennemler de kudursa, başka tür cumhuriyet sevdalıları da türese, onu sonsuza dek yaşatmaya kesin kararlı, çağdaşlaşma ve kalkınmasının gelişimi için yabancı kaynaklı reçetelere ihtiyaç duymayan, bunu milli varlığında ve gücünde bulan, KERAMETİ KENDİN MENKUL 'Aydınlıkları', kerameti kendinden menkul, aydınlattıkları çevreninde kaç lüks olduğu bilinmeyen bir grubun bazı yandaşlarıyla birlikte, kurulurken ulus devlet formu üzerine inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını bozmaya yönelik girişimlerini nefretle kınayan, Ata yadigarı topraklarda yıllarca çekilen nice acıdan, kaybedilen masum canlardan, verilen şehitlerden sonra Türk varlığını yok etmek için giriştikleri katliam planlarına uluslararası anlaşmaların verdiği çok açık hakla mani olarak, soydaşlarımızın bekasının, can ve mal güvenliğinin, huzur ve refahın sağlandığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde eşit haklara ve siyasal eşitliğe sahip iki kesimli, Türkiye'nin güvenlik garantisiyle adil ve kalıcı bir barış sağlanmadıkça Mehmetçiğin çekilmeyeceğine inanan, ÜNİTER YAPI Günümüzde dış dünyanın türlü baskı, tehdit, şantaj ve entrikaları yanında o günleri yaşamamış, yaşamış ama unutmuş ya da kendi yakın tarihini yeterince incelememiş olanların çabalarıyla yeniden 19 Temmuz 1974'e döndürülmek istenmesini içine sindiremeyen, Sadece ufku görmenin kafi olmadığına, ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerektiğine inanan, Ülkemizin üniter yapısına, cumhuriyetimizin temel niteliklerine yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı son derece uyanık ve bu evrensel değerlerden asla taviz vermeyecek, koruduğu kutsal emanetleri sonsuza dek hiçbir şartta pazarlık konusu yapmayacak, Ettiği yemine sadık, mücadele azim ve iradesinde, halkı ile bütünleşmiş bir ordu teslim ediyorum.” TÖRENİ İZLEYENLERCE ALKIŞLANDI Bu sözleri töreni izleyenlerce alkışlanan Orgeneral Tolon, askerlerin silahlı kuvvetlerden ayrılmasının şüphesiz kolay olmadığını, 30 Ağustos 2005 tarihinden itibaren de muvazzaf askerlik yaşamının sona ereceğini ve ikinci bir hayata başlayacağını ifade ederek, şu anda bunun hüznü, heyecanı ve mutluluğu içinde olduğunu söyledi. Orgeneral Hurşit Tolon, görev süresi içerisinde işbirliği yaptığı kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin yanı sıra, ”Ülkemizin her köşesinde büyük bir özveriyle, azaltılmış yetkilerle güvenlik ve asayişi sağlamaya çalışan” diye nitelendirdiği kolluk kuvvetlerine de teşekkür etti. ORGENERAL BAŞBUĞ'UN KONUŞMASI Orgeneral İlker Başbuğ da, 42 yıl sonra ilk kıta görevini yaptığı 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın ordu komutanlığına atandığını belirterek, şöyle konuştu: “1. Ordu Komutanlığı'nın vazgeçilmez ve değişmez görevi, Anayasamızın 3. Maddesi'nde belirtildiği şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, diğer bir deyişle üniter ve ulus devlet yapısına ve Atatürk Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine yönelik her türlü tehditlere karşı kararlılık ve etkinlikle mücadele edebilecek birlikler yetiştirmeye devam etmek olacaktır. Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkılmasını temel hedef alan, bu hedefe ulaşmak için akıl ve ilmin yol göstericiliğini kabul eden Atatürkçü düşünce sistemi, her zaman olduğu gibi bundan sonra da bizlere bütün görevlerimizde temel rehber olacaktır.”