Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandıracak. Bayraktar, samimi olduklarınıbelirterek, iddialara sert cevaplar verdi
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Samsun'daki sel felaketinden ötürü TOKİ'ye gelen eleştirilere cevap verdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Biz temiziz, biz samimiyiz, yüreğimizle varız. Menfaattir, rüşvettir, dalaveredir, böyle şeyde yokuz biz. Biz eğer böyle bir işin içerisinde bir milim olsaydık, TOKİ'de 500 bin konut, 800 okul, 200 hastane yapamazdık" dedi.
Bayraktar, "6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu ve Uygulamaları Eğitimi" programının açılışında, dünyanın küçüldüğünü, globalleştiğini ve büyük bir köy haline geldiğini ifade ederek, 7 milyardan fazla olan dünya nüfusunun yüzde 50'den biraz fazlasının şehirlerde yaşadığını söyledi.
TEKNOLOJİYİ EN İLERİ DÜZEYDE KULLANIYORUZ
Türkiye'de ise 74 milyonu aşkın nüfusun, yaklaşık yüzde 76'sının, nüfusu 10 binden fazla olan kasabalar, ilçeler ve şehirlerde ikamet ettiğini belirten Bayraktar, Türkiye'nin, teknolojiyi en ileri düzeyde kullanma yolunda ciddi mesafeler kat eden dünyada yerini almak için büyük bir mücadele içerisinde olduğunu dile getirdi.
Hükümetin, uygulamaya yönelik bir kabine olduğunu aktaran Bayraktar, bu kapsamda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na çok ciddi görevler verildiğini vurguladı.
COĞRAFYAMIZ RİSK ALTINDA
Bayraktar, birinci ve ikinci derece deprem kuşağının, Türkiye nüfusunun yüzde 92'sini kapsadığını kaydederek, "Yine Samsun'da olan seli gördük. Seller, heyelanlar, taşkınlar, çığ gibi afetler sebebiyle ülkemiz, coğrafyamız ciddi bir afet riski altında" dedi.
Bir ülkenin konumunun, yapısının ve verdiği fotoğrafın, şehirleri, binaları ve teknik altyapısıyla anlaşıldığını ifade eden Bayraktar, "Planlama, çevre düzeni planları noktasında bize verilen görevler, diğer taraftan kıyı planlarıdır, coğrafi bilgi sistemleridir, tapu kadastro sistemleridir, bütün bunları beraber düşündüğümüz zaman devletimizin, milletimizin, coğrafyamızın oluşması, bir gergef gibi dokunması noktasında ana görevin bizim bakanlığımızda olduğu çok ortada" ifadesini kullandı.
BİZ İŞİN AMELELİĞİNİ YAPIYORUZ
"Herkes bulunduğu noktada görevini en iyi yaparsa inanın biz, Türkiye'nin kalkınmasının, gelişmesinin lokomotifi ve amiral gemisi oluruz" diyen Bayraktar, bakanlık olarak büyük bir gayret, titizlik ve vatan aşkı ile millet ve üretim eksenli bir şekilde Türkiye'yi ayağa kaldırmak için büyük bir gayret göstermeleri gerektiğini belirtti.
Bayraktar, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası ile işsizliği azaltmayı, ekonomiyi canlandırmayı, inşaat sektörünü, tüm mühendislik disiplinlerini ve teknik müşavirlik sistemini geliştirmeyi istediklerini aktararak, "Dünyanın 100-120 devletinde mühendislik ve teknik müşavirlik ofisi olan 30 bin personel çalıştıran teknik müşavirlik büroları var. Bunlar pastayı yiyiyor. Biz biraz ameleliğini yapıyoruz işin. Bu yasa, bize onu da getirecek Allah'ın izniyle" diye konuştu.
BİZ TEMİZİZ SAMİMİYİZ
Bakan Bayraktar, "Şuna inanın arkadaşlar. Biz temiziz, biz samimiyiz, yüreğimizle varız. Menfaattir, rüşvettir, dalaveredir, böyle şeyde yokuz biz. İnanın yokuz. Biz eğer böyle bir işin içerisinde bir milim olsaydık, TOKİ'de 500 bin konut, 800 okul, 200 hastane yapamazdık. Bereketlendirmek, işi bereketlendirmek böyle olur" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışanlarından, bakanlığın vizyonunu ve misyonunu zayıflatacak olanların elemine edilmesini isteyen Bayraktar, "Bu bakanlık bizim ekmek ocağımız, ekmek kapımız, bizim namusumuz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni kurulan bir bakanlık. Bir yıllık bakanlık, emekleme döneminde... İlk başlarda saldırı olur, tepki olur. Tabii ki zor bu. Ülkemiz her bakımdan zor bir ülke" dedi.
MUTLAK BAŞARI BİZİM HEDEFİMİZ
Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"Mert olan, insan olan, bu vatanın özü, bu vatanın kuruluş, Cumhuriyetin kuruluş manifestosuyla yıkanmış ve Cumhuriyetin kuruluş manifestosu ruhuyla oluşmuş insan kaçmayı, kurtulmayı, gitmeyi, günü kurtarmayı, rutin olmayı kabul etmez, edemez. Mutlaka başarı bizim hedefimizdir. Mükemmellik bizim aradığımız en önemli nesnedir.
Bu bakımdan bu yasayı biz dalga dalga insanlarımıza, il müdürlüklerimize, illerimize, diğer kurumlara, halkımıza anlatmak durumundayız. Afet riskli alanların dönüştürülmesi, afet riskli binalardan Türkiye'nin kurtulması, salaş ve kaçak yapılardan Türkiye'nin kurtulması ve enerjiyi savurmayan binaların üretilmesi, konfor üreten mekanların üretilmesi, yeşil alanları, sosyal donatıları olan modern hayatın gerektirdiği bütün sosyal donatıları kendi içinde barındıran, hem afetler hem deprem, hem güvenlik yönünden modern yerleşim birimlerinin üretilmesi... Bunu yapmak zorundayız, bunu yapacağız. Bunun parasını da bulacağız. Yasamız var."
Erdoğan Bayraktar, "sıfır gecekondu, kaçak ve salaş yapı" anlayışıyla, depreme dayanıklı, mühendislik hizmeti alan, mimari bakımdan dizaynı güzel, tarihi ve yöresel unsurları barındıran bir konsept ortaya koyacaklarını ifade ederek, "Burada siyaset yok. Bu işi siyaset dışı, siyaset üstü bir anlayışla beraber götürmemiz lazım. İnanın bu Türkiye'ye çok ciddi şekilde katkı sağlayacak" dedi.