Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, 'TOKİ’nin yaptırdığı sosyal konutlarda artık 1+1 dairelere izin vermiyoruz' dedi.
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Türkiye’de çekirdek aileye doğru bir yöneliş olduğunu söyledi ve “Aile bütünlüğünü korumak için TOKİ’nin yaptırdığı sosyal konutlarda artık 1+1 dairelere izin vermiyoruz” dedi.
Habertürk gazetesinde yer alan habere göre, bu tip dairelerin aile yapısına uygun olmadığını söyleyen İslam, “Daha önce yapılanlar hak sahiplerine teslim edilecek ama yeni 1+1 konutlar olmayacak” bilgisini verdi.
‘FAİLE YÖNELİK ARAŞTIRMA YAPIYORUZ’
Kadına yönelik şiddetin sosyolojik sebeplerini belirleyebilmek için zaman zaman araştırma yaptıklarını ve bu araştırmalara göre bakanlığın politikarının belirlendiğini kaydeden İslam, bu yıl araştırma politikasında revizyona gittiklerini söyledi. İslam, “Mağduru nasıl kurtarabileceğimizle ilgili politikalar üretiyoruz. Mağdur üzerinden yaptığımız araştırmalara devam etmekle birlikte fail üzerinde de araştırma yapmaya karar verdik. Bu insanı nasıl üretiyoruz? Bu toplum bu insanı nasıl yetiştiriyor? Bunu bulmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
‘KRAVAT TAKTIĞI İÇİN İYİ HAL İNDİRİMİ OLMAZ’
Çocuklara yönelik cinsel istismar ve kadına yönelik şiddet konularının önüne geçmek için cezaların artırıldığını, yeni yasal düzenlemelerin yapıldığını dile getiren Bakan İslam, şöyle konuştu: “Uygulama konusunda bir bakan olarak ben de şikâyetçiyim. Hem çocuklara yönelik cinsel istismar hem de kadına karşı şiddet suçlarında hukuki içtihat tam anlamıyla uygulanabilir değil. Bunun uygulanmadığını düşündüğümüz için bakanlık olarak davalara sürekli müdahil oluyoruz. Biz hukuk sistemini eleştirmiyoruz. Hukuk adamlarını eleştirmiyoruz. Sadece şunu istiyoruz: Çıkardığımız yasaların mağdur lehine uygulanması için bir yöntemin bulunması gerekiyor. Fail lehine iyi hal indirimlerinin uygulanmasını istemiyoruz. Yani şundan müştekiyiz: Bir fiilin gerçekleştiği sübut bulmuşsa, yargılama boyunca kravat taktığı için bir failin iyi hal indirimi almasını kesinlikle hoşgörülür bir mekanizma olarak görmüyoruz.”
‘ZİHNİ SORUNUMUZ VAR’
Kadına yönelik şiddetle ilgili zihni bir sorun olduğunu kaydeden İslam, şu ifadeleri kullandı: “Zihniyetimizi değiştirmediğimiz müddetçe şiddetin sıfıra kadar düşürülmesi çok güç. Temel pratiklerimizde, alışkanlıklarımızda, gelenekle ilgili algılarımızda sorun var. Bütün bunlar bizim zihniyetimizi oluşturuyor. Bunlarla ilgili çok ciddi restorasyonlar yapmak mecburiyetindeyiz. Bu restorasyonları tamamlamadan toplumsal şiddetin tamamen sona ermesi mümkün görünmüyor. Toplumsal şiddet sona ermedikçe kadına yönelik şiddet de aile içi şiddet de sona ermez.”
‘CİNAYETE ORTAK OLMAK DEMEK’
AileBakanı İslam, bir süre önce Antalya’da erkek arkadaşı tarafından öldürülen Deniz Aktaş’ın, olaydan önce apartmandaki bütün kapıların zilini çalarak yardım istediğini ama kimsenin kapıyı açmadığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bu, cinayete ortak olmak demektir. Devlet kadına yönelik şiddetle ilgili tabii ki birtakım tedbirler alacak. Kamu kurum ve kuruluşları üzerine düşeni yapacak ama teker teker her birimizin sorumluluğu var. ‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’ düşüncesine son vermemiz gerekiyor. İnsanlarımıza, ‘Duruma derhal müdahale edin’ demiyoruz; bunu yapıp kendilerini tehlikeye atmasınlar ama haberdar oldukları vahim durumu ilgililere bildirsinler. İstediğimiz şey bu kadar.”
‘EVİN REİSİ OĞLUM’
Kendi ailesinde “aile reisi” tartışmasının hiçbir zaman yaşanmadığını anlatan Bakan İslam, “Bizim evin reisi oğlum. Bu çağın gerçeği bu. Üniversiteden bir arkadaşım ‘Türk toplumu anaerkil mi, ataerkil mi?” diye sormuştu. ‘Türk toplumu balaerkildir’ demiştim. Eşimle aynı geleneklerden geliyoruz. Aile reisi kim, bu soru aklımızın ucundan bile geçmedi. Son sözü evde galiba ben söylüyorum. Çünkü evle daha çok ben ilgileniyorum” diye konuştu.