TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yatırım ortamını iyileştirme reformu programı konusunda, aradan geçen 2.5 sene zarfında önemli bir yol alınamadığını söyledi.
Abone olHisarcıklıoğlu, TOBB bünyesinde kurulan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kurulu'nun (DYYK), Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da katıldığı ilk toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, bu Kurul sayesinde sorunları birinci elden izleyerek, çözüm yollarını hep birlikte arayacaklarını bildirdi. Bu konudaki önerilerini daha gür bir sesle dile getirip, daha etkin şekilde takipçisi olacaklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin yabancı sermayeye ilişkin ilk yasal düzenlemeyi 1954 yılında yapması ve 80'lerin başında daha da ileri adımlar atmasına rağmen, arzu edilen düzeyde yabancı yatırım çekebildiğini söylemenin mümkün olmadığını vurguladı. Aralık 2001'de yürürlüğe giren “Yatırım Ortamını İyleştirme Reform Programı”nın, yatırımcılar için umut oluşturmasına rağmen, aradan geçen 2.5 sene zarfında bu konuda önemli bir yol alınamadığını belirten Hisarcıklıoğlu, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ile şirket kuruluşlarını kolaylaştıran kanunun çıkarılmasının ise bu konudaki umutlarını tazelediğini kaydetti. Bu programa yürekten inanmış bazı bürokratların gösterdiği iyi niyetli çabalara rağmen başka bir gelişme sağlanamamışsa, bunun sebeplerinin araştırılarak, problemin kökenine inilmesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: BÜROKRATİK MEKANİZMAYA ELEŞTİRİ “Bir yatırım düşünün ki sadece yatırıma başlayabilmek için 5 ayrı bakanlıktaki 10 farklı kurumdan 170 imza almanız gerekiyor. Yatırıma başlamak ise yıllar alıyor. Mevzuatı basitleştirelim dediğimizde, önümüze onlarca kanun ve yönetmelik konuyor. Kanunları ve yönetmelikleri değiştirelim dediğimizde ise nüfuz alanlarını kaybetmek istemeyen kamu kurumları, reformları engellemek pahasına yetkilerini koruma mücadelesi veriyor. Engel üstüne engel çıkarıyorlar. Bürokratik mekanizma, eline geçirmiş olduğu gücü devretmek istemiyor. Dolayısıyla çözüm üretemiyoruz. Bu bürokratik taasubun biran önce kırılması için hükümetin siyasi iradesini tartışmasız bir biçimde ortaya koymasını bekliyoruz. Bu mesele artık Yatırım Ortamını İyleştirme Koordinasyon Kurulu'nun meselesi olmaktan çıkmış, 15 Mart 2004 tarihinde toplanan yatırım Danışma Konseyi'nin sonuç bildirgesini kamuoyuna duyuran Sayın Başbakan'ın taahhüdü haline dönüşmüştür. Sayın Başbakanımızın bu taahüdünü, tüm bakanlarımız ve bürokratlarımız doğru anlamalı ve çözüm üretmelidir.” HER YIL 700 BİN KİŞİ, İSTİHDAM PİYASASINA KATILIYOR Bugün mevcut işsizlere ilave olarak, her yıl 700 bin kişinin istihdam piyasasına katıldığını da anlatan Hisarcıklıoğlu, sadece bu insanlara iş bulmak için gerekli sabit sermaye yatırımının en az 35 milyar dolar olduğunu bildirdi. Kamu kesimi yatırımlarının en iyi zamanda bile 5 milyar doları aşamadığına, özel sektör yatırımlarının ise 20-25 milyar dolar arasında değiştiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “demek ki bırakın mevcut işsizlere iş alanı açmayı, işsizlik düzeyini aynı seviyede tutmak için bile, her yıl gereken yatırım tutarında 5 milyar dolar açığımız bulunuyor” dedi. Bu açığın Türkiye'nin doğrudan yabancı sermayeye niye ihtiyacı bulunduğunun en açık göstergesi olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, cari işlemler açığının da doğrudan yabancı yatırımlar konusuyla direkt ilgili olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “çünkü cari açığın boyutu kadar, bu açığın nasıl finanse edildiği de önemlidir” dedi. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kurulu'ndan beklentilerinin, sadece varolan sorunların çözümüne yönelik katkı sağlamak olmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, aynı zaman Türkiye'ye daha fazla yabancı yatırım çekebilmenin yollarını da hep beraber aramak olduğunu kaydetti.