BIST 9.917
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.970,87
HABER /  GÜNCEL

TOBB'tan gazetecilere AB kıyağı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, AB’ye yönelik TOBB gazeteci eğitim projesi kapsamında Ankara ve İstanbul’dan toplam 25 gazeteci yarın Brüksel’e götürüy

Abone ol

Avrupa Birliği’yle Türkiye arasında 3 Ekim 2005 ‘te başlayacak resmi müzakereler öncesinde hem Türk hem de Avrupa kamuoyu arasında sağlıklı bilgi akışının sağlanması amacıyla gazetecilere yönelik bir dizi eğitim programı düzenlendi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile birlik bünyesinde oluşturulan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) tarafından düzenlenen ‘’Avrupa Birliği İletişim Projesi’’ kapsamında hazırlanan seminerlerde müzakereleri takip edecek gazetecilere görüşmelerin seyrinin nasıl olacağı hakkında bilgiler verildi. İlki Ankara’da gerçekleştirilen seminerlerin İstanbul’daki ayağında gazetecilere; TOBB’un AB faaliyetleri, AB kurumları ve fonksiyonları, AB müzakere süreci, son dönem AB-Türkiye ilişkileri ve bölgesel politikalar anlatıldı. AB’ye yönelik TOBB gazeteci eğitim projesinin ikinci ayağında ise Ankara ve İstanbul’dan toplam 25 gazeteci yarın Brüksel’e gidecek. 2 Şubata kadar Brüksel’de kalacak olan grup Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’nu ziyaret ederek, yerinde inceleyecek ve fonksiyonları hakkında birinci elden bilgi alacak. Programa katılan basın mensupları birlik üyesi ülkelerin basın mensuplarıyla da görüşerek müzakere sürecindeki deneyimlerini paylaşacak. “Medyasız AB üyeliği hayal” AB’ye yönelik TOBB gazeteci eğitim programının açılışında konuşan TOBB Başkan Vekili Halim Mete, Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerine başlayacak olmasının, önümüzdeki dönemi şekillendirecek en temel faktör olacağını söyledi. TOBB olarak şirketleri ve toplumu, bu yeni döneme hazırlamak istediklerini belirten Mete, ‘’Türk iş dünyası olarak uyum sürecinin her aşamasının içinde olmak durumundayız’’ dedi. Özellikle Anadolu insanının medya aracılığıyla bilgilendirildiğini bunun Yeni Türk Lirası’nın (YTL) tanıtımında görüldüğünü ifade eden Mete, ‘’Medyanın AB konusunda yapacağı tanıtım da Anadolu’daki insanlar için çok önemli’’ diye konuştu. Önümüzdeki dönemde Türkiye ve AB arasındaki sağlıklı iletişimin son derece önemli olacağını vurgulayan Mete, sürecin pürüzsüz işlemesi için, her iki tarafın kamuoyuna sağlıklı bilgi akışını kuvvetlendirmesinin şart olduğunu söyledi. Mete, şunları söyledi: ‘’Bu ihtiyacı göz önünde bulunduran TOBB, TEPAV ile iş birliğinde geliştirdiği gazeteci eğitim projesine büyük önem vermektedir. Proje iki ayaklı eğitim programından oluşmaktadır. Bugün burada projenin ilk aşaması olan AB seminerlerini gerçekleştiriyoruz. 26 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek Brüksel programı bu projenin ikinci ayağını oluşturacaktır.’’ Mete, yakın gelecekte, Avrupalı gazeteciler için de Türkiye’de bazı programlar hazırlayarak uygulamayı düşündüklerini kaydetti. ‘2014 olmazsa tren kaçar’ Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle müzakere sürecini 5-6 yılda tamamlayıp en geç 2014 yılında tam üye olmayı hedeflemesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Ali Bayar, “Bütün stratejimizi 2014’e göre yapmalıyız. Çünkü Avrupa Birliği’nin 2013’te yeni bütçesi yapılacak. Müzakereler mutlak surette bu tarihten önce tamamlanmalı. Türkiye eğer bu treni de kaçırırsa ucu açık bir sürece girer” şeklinde konuştu. AB müzakere süreciyle ilgili gazetecilere konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun AB Danışmanı Prof. Dr. Ali Bayar, Türkiye’nin önümüzdeki 5-6 yılı çok iyi değerlendirip hem kurumsal hem de sektörel reformları süratle tamamlayarak AB’ye uyumlu hale getirmesi gerektiğini anlattı. ‘Kolları sıvayıp harıl harıl çalışmalıyız’ diyen Prof. Bayar, müzakerelerin uzaması halinde ise yılgınlık ve yorgunluk sürecine girileceğini bunun ise başarısızlığı kaçınılmaz olarak getireceğini kaydetti. Bayar şöyle konuştu: “Finlandiya 13 ayda müzakere sürecini tamamladı. Polonya ve Macaristan ise 4 yıl 10 ayda bitirdi. Biz de 5-6 yılda bu işi tamamlamalıyız. Müzakere süreci sektörlerimiz açısından çok sancılı geçecek. Eğer bu işi 5-6 yılda bitiremezsek zaman içinde enerjimiz tükenir. Yorgunluk başlar. Bu ise siyasi krizleri gündeme getirir.”