BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

TOBB özel sektörü temsil ediyor

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'un Türk özel sektörünün tamamını temsil etmeye tek yetkili organ olduğunu savundu.

Abone ol

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Demokrasiyle seçilmiş heyettedir. Atamayla, babadan oğla geçen bir yapının içinde olmayan bir heyet burası'' dedi. Hisarcıklıoğlu, TOBB Özel Sektör Müzakere Meclisi'ni kamuoyuna tanıttığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. TOBB Başkanı, ''TÜSİAD'ın TOBB'un çatı örgüt olmadığı yönündeki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz ve sizin yapılanmanızın sizce özel sektör boyutu eksik mi'' şeklindeki bir soru üzerine, bundan daha güçlü bir tablo olamayacağını, TOBB'da tüm sektörlerin tamamının temsil edildiğini, yönetim kurulunun 7 kademeli seçimden geçerek geldiğini, Anayasa'nın 135. maddesi ve 5174 sayılı yasa ile yetki sahibi olduğunu anlattı ve şöyle konuştu: ''Tüm demokratik ülkelerde kıta Avrupası dahil olmak üzere, oluşturulmuş modelin eşdeğeri. Farklı bir model yok. Hiç kimse kendisine farklı bir misyon üstlenmesin. TOBB, Türk özel sektörünün tamamını temsil etmeye tek yetkili organdır. Bu güçlü isimlere bağlı değil. Hepimiz demokrasi aşığı olduğumuza inanıyoruz. Demokrasinin gerektirdiği sonuçlar neyse herkes ona katılmak zorunda. Demokrasinin getirdiği tablo bu. Bu tablo da tek temsilci var, başka yok. Ama onun dışında farklı diğer dernekler, işadamı dernekleri bunlar gayet doğal. Demokrasi ortamında bunları doğal karşılıyoruz. Ama Türkiye'deki şirketleri, iş alemini temsil etme yetkisi tek bir kurumdadır. Demokrasiyle seçilmiş heyettedir. Atamayla, babadan oğula geçen bir yapının içinde olmayan bir heyet burası.'' Hisarcıklıoğlu, Türk-İş, Hak-İş, TİSK, TOBB, TZOB, TESK, memur sendikaları ve diğer sivil toplum örgütlerinin Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi'nde tek çatı altında olduğunu kaydederek, ''Bizim bir görüş ayrılımız yok. Biz kendi içimizde gerekli müzakereleri yaptıktan sonra, gerekli uzlaşma kültürünü Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi'nde elde ettik. 10 yıldır çalışan bir organizasyon burası. Biz bunun denemesini, yanılmasını, tatbikatını geçirerek geldik. Bu gelmiş olduğumuz noktaya güzel uzlaşarak geldik. Bu mekanizma çalışmaktadır'' dedi. -''HESAP VERECEK OLAN HÜKÜMET''- ''Müzakereleri yürütecek resmi heyette yer almamanızı nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, halka hesap verecek olanın hükümet, siyasi iktidar olduğunu belirterek, müzakere heyetinin nasıl oluşacağının kararının onlara ait olduğunu söyledi. Kendilerinin bu sürecin tarafı olarak, kaybeden ve kazananlardan birisi olacağı için her türlü katkıyı yapacaklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, tercihin siyasi otoritenin olduğunu ve kendilerinin buna bir itirazı olamayacağını söyledi ve ''Biz, bizi ilgilendirdiği için bu süreçte her türlü katkıyı yapacağız'' diye konuştu. TOBB Başkanı, ''Kırıklık var mı'' şeklindeki soruya da ''Bir kırıklığımız yok. Eğer demokrasiye inanıyorsak, o zaman iktidar partisi kendi tercihini yapmak durumundadır'' yanıtını verdi. Halka bu işin iyi ve kötü hesabını verecek olanın siyasi iktidar olduğunu tekrarlayan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ''Biz bu sürece katkı sağlayabilmek için... kendimiz için değil, şahsım için böyle bir pozisyon belirleme talebimiz olmadı. Sizler tarafından bu zaman zaman yanlış anlaşıldı. Bu müzakere heyetinin içinde çeşitli modeller var. Bu son üye olmuş 10 ülke ve ondan önceki ülkelerde müzakere heyetlerinin içinde, müzakere heyetinin tamamının özel sektörün temsil ettiği, müzakere heyetinin içine özel sektörün de alındığı yahut hiç alınmadığı modeller var. Biz bu model ile gidilirse doğru olacağı inancındayız. Ama tercihi başmüzakereci, hükümet yaptıktan sonra, bizim içimizde de bir kırıklık yok. Bu sadece tercih. Burada esas kırıklık olacak olursa, ileride yapılan bu çalışmalardan faydalanmama söz konusu olursa, o zaman kırıklık olur. O zaman zaten Türkiye'nin meselesi gündeme gelir. Öyle bir şey olacağı inancında da değilim çünkü, 17 Aralık'ta Brüksel'de müzakere tarihi alındığında, Sayın Başbakan, katılımcı demokrasi anlayışı çerçevesinde, bütün sivil toplum örgütlerinden asgari ölçüde faydalanacaklarını ifade etmişlerdir. Hepimizin iş görme biçimimiz değişecek. Alışkanlıklar değişecek. Bu bir yenilik. Bunu iyi algılamamız lazım. Bizim özel sektöre karşı bir sorumluluğumuz var. Bizi seçen bunlar. Onun için biz bu hazırlığı yapmak durumdayız. Bunu da sizlerle paylaşıyoruz. Hep fikren hem zikren her noktada, TOBB gerek kapasite olarak, gerekse fikren, gerek yapı itibariyle, her türlü imkan ölçüsünde bu sürece hazır olduğunu söylemek istiyorum.'' -MÜZAKERE MODELİ- ''Babacan'ın açıkladığı modeli nasıl buluyor sunuz'' şeklindeki soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, ''Muhakkak, şöyledir, böyledir demek konumunda değilim. Tek nokta şu; sonuçta halka hesap verecek olan AKP hükümetidir'' dedi. Toplumu temelinde sarsacak olan bir değişim sürecinin yaşanacağını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ''O sürece tabandan oluşmasını nasıl talep edilir, nasıl istenir, nasıl bilgilendirilir, bu sorun benim sorunum değil. Sorun AK Parti'nin. Kendimle ilgili meselenin sorumluluğunu 70 milyonu ilgilendiren, Türk özel sektörünü ilgilendiren noktada ben hazırlığımı yaptım. Size söyledim. Onun dışındaki soruları siz Sayın Babacan'a sorun'' diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, ''Müzakereler ne zaman tamamlanır'' şeklindeki bir başka soruya da 2012'ye kadar müzakerelerin, fasılların bitirilmiş olması gerektiğini kaydetti. Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Yani fasılların tamamını bitirmiş olmamız lazım ki, 2014'de tam üye olalım. Eğer 2014'ü geçirirsek şansımız 2021'e kalır. Onun için biz bütün millet olarak bugüne kadar en büyük eksiklik burada görüyorum. Bir hedefe kilitlenmek konusunda kendimize bir tarih veriyor olmamız lazım, millet olarak. Burada da ben 2014 bütçesine yetişebilmesi için tam üyeliğin, ancak 2012'de fasıllar biterse yetişebileceği inancındayım. 2012'yi hedef olarak almayız'' diye konuştu.