TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, "Bugün Star Televizyonu'nu, Star Grubu'nu satmak için karşılaştığımız engeller ortada. Acele ediyoruz satmak için" dedi.
Abone olMalatyalı İşadamları Derneği'nin (MİA), "TMSF'nin Bankacılık Sektöründeki Konumu ve Bankacılık Krizi" konulu toplantısında konuşan Ertürk, bankacılık sektörünün ekonomiye 37 milyar dolarlık yük getirdiğini anımsattı. Bankacılık sektörünün bugün artık daha sıkı düzenlenmiş durumda olduğunu kaydeden Ertürk, "Türkiye'de servet artık kendi doğal mekanizmaları içinde el değiştirsin. Hiçbir siyasi ve siyaset dışı güç bizim, toplumun bu siyaset dışı mekanizmaları görmemesi için önümüze cambazlar getirip oynamasın. Geçmişte bu yaşandı, biz cambaza bakarken cebimizden paralar gitti" dedi. 22 tane bankanın fonun bünyesine intikal ettiğini bildiren Ertürk, şunları söyledi: "Adeta bir deprem sonrası manzarası içinde işimize yarar neler buluruz, onun çalışması içindeyiz. Adeta bir AKUT ekibi gidip deprem sonrası yıkıntılar içinde canlı izi arar gibi biz de şimdi bu yıkıntılar içinde işimize, tahsilata yarar ne var onun peşindeyiz. Ve nasıl ki depremde müdahalede geç kalırsanız orada kurtarılacak değer bulamazsınız, maalesef burada da kısmen bunu yaşıyoruz. Geç kalındığı için bugün işe yarar, tahsilata yarar şey bulmak zorlaşıyor. Ama biz vicdanımızı koyarak, bu işin topluma olan yükünü minimuma indirmeye çalışıyoruz." Star Grubu Bugün Star Telelevizyonu'nu, Star Grubu'nu satmak için karşılaştıkları engellerin "ortada" olduğunu ifade eden Ertürk, "Acele ediyoruz satmak için ama bugün geldiğimiz nokta önümüze birçok hukuksal engelin çıktığı nokta ve bunu aşmak için gayret ediyoruz. Maalesef geleneksel bir bürokratik labirentlere hapsederseniz olayları, olurun değil olmazın peşinde koşarsanız, hep engel çıkarırsınız. Bugün bu engelerle karşı karşıyayız" dedi. Ertürk, şöyle devam etti: "Biz, o gruba operasyon yaptığımızdan bu tarafa 300 milyon dolara yakın devlete, kamu kuruluşlarına ödeme yaptık ve sadece cari yükümlülükler için 300 milyon dolar ödedik. Bir de geçmişe dönük ödenmemiş borçları ödeme gayreti içindeyiz. Ama bunu yapmak için bu şirketleri çalıştırmamız gerekiyor, fon üretmemiz, para kazanmamız gerekiyor ki bunları üretelim. Bunu yaparken o kadar çok engelle karşılaşıyoruz ki, bugün neredeyse her gün noterlerden gelen ihtarlarla karşı karşıyayız. Suçlamalarla, tehditlerle, cezalarla... Açılan yüzlerce dava var." Silahla borç müzakeresi Korunmak için yaptıkları bazı girişimlerin gazeteciler tarafından yanlış anlaşıldığını söyleyen Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanki biz Mercedes'e binme heveslisiymişiz gibi. Ben utanıyorum Mercedes'e binmekten. Ama maalesef aldığımız yüzlerce kişisel tehditler ve bundan dolayı bizim zorunlu olarak tercih ettiğimiz bir yolu arkadaşlarım yanlış yorumluyor. Şu anda bizim bulunduğumuz bina, kullandığımız araçlar, hepsi bunlar zaten bankalardan bize devredilmiş, parasını ödeyerek, ekspertiz değerlerini ödeyip borçlarına mahsup ederek kullandığımız şeyler. Borç görüşmelerine gelen arkadaşlarımız, borçlularımız oraya 7-8 kişi silahla geliyor. Borç müzakeresi yaparken silahla geliyorlar, nasıl tedbir alabiliriz? (Hoş geldiniz, borç görüşmesi yapalım, tekliflerinizi getirin) diyoruz, ama 8-10 kişi bellerinde silahlarla bizim mekanımıza girmeye çalışıyorlar."