BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Titremesi geçsin diye kendini duvardan duvara vuruyordu hastalığına çare bulundu

Demirören Haber Ajansı
Demirören Haber Ajansı

Şiddetli titreme nöbetleri geçiren ve bu nedenle su bile içemeyecek hale gelen 32 yaşındaki Ebubekir Yapar, uzun yıllar titremelerinin nedenini bulamadı. 6 ay önce Parkinson olduğunu öğrenen Yapar’ın şikayetleri ise Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh tarafından uygulanan beyin pili tedavisi ile son buldu. 

Abone ol

Uzmanlar, yaşlılık hastalığı olarak bilinen Parkinson’un, günümüzde gençler içinde bir tehdit oluşturabileceğini vurgularken Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh genellikle 60 yaş üzeri hastalığı olarak tanımlanan Parkinson hastalığının yüzde 5 ila 10’unda başlangıç yaşının 20-50 yaşları arasında değişebileceğini söyledi. 

"Titremelerim dursun diye kendimi duvardan duvara vuruyordum"

Hastalık sürecini anlatan Ebubekir Yapar, titremelerinin durması için kendisini duvardan duvara vurduğunu belirterek, “27 yaşımda iken, ellerimde aniden titreme başladı ve zamanla bu titreme şiddetlendi. Bir süre sonra ayaklarımda ve çenemde de oluşmaya başladı. Şiddetli titreme nöbetleri geçiriyordum. Bir tek uyku halinde titremem duruyordu, dolayısıyla sürekli uyumak istiyordum. Uyandığımda titremelerim dursun diye kendimi duvardan duvara vuruyordum. Birçok doktora gittim fakat uzun yıllar tanı konulamadı. Psikiyatriye gitmemi önerdiler ve psikiyatriye gittim ama yine çare bulamadım. Bu durumdan ötürü önce işimi kaybettim. Zamanla yemek yemek, su içmek, giyinmek gibi günlük ihtiyaçlarımı karşılayamayacak hale geldim, bir bardak suyu bile ailem içiriyordu. 5 sene kendimi eve kapattım. İşe gidememek, çocuğumla eşimle ilgilenememek beni çok üzüyordu. Şu an 32 yaşımdayım ve bu yaşıma kadar Parkinson olduğumu bilmiyordum. 6 ay önce tanı konuldu. İlaç tedavisine başlandı fakat titreme bir türlü durmadı. Tedavi için birçok yere gittim. Son çare İstanbul’a geldim. Dr. Ali Zırh beyin pili tedavisi için uygun bir hasta olduğumu söyleyince bir umut oldu. Ameliyat sonrası pil ayarlama sürecinin ardından titreme şikayetlerim tamamen yok oldu. Bu duyguyu anlatabilmenin bir tarifi yok. Şu an çok iyiyim, normal bir birey gibi hayatıma devam edebileceğim. Bu 5 senede yapamadığım ne varsa yapmak istiyorum.” dedi.

Genç parkinson hastalarında beyin pili tedavisi

Ameliyatın başarı ile gerçekleştirildiğini belirten Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh gençlerde de Parkinson görülebildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Parkinson hastalığı beyinde “dopamin” adı verilen maddenin azalması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Toplumda daha çok ileri yaş hastalığı olarak bilinse de Parkinson gençlerde, hatta çocuklarda da görülebiliyor. Hastaların yüzde 5 ile 10’unda başlangıç yaşı 20 ile 50 yaşları arasında değişebiliyor. Tedavide ilk seçenek öncelikle ilaçlardır. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı ya da şiddetli ilaç yan etkilerinin görüldüğü veya yüksek doz ilaca rağmen titremenin hiçbir şekilde durdurulamadığı durumlarda cerrahi yöntem olan beyin pili tedavisi gündeme geliyor.

Beyin pili tedavisi ile yaptığımız işlem, beynin içerisine koyduğumuz iki küçük ince elektrotu birer uzatma kablosuyla göğüste cilt altına yerleştirdiğimiz pile bağlamak. Ameliyata uygun olan, titremeleri her türlü medikal tedavi ile durdurulamayan genç hastalara da uyguladığımız bu yöntemle, beynin içerisine elektrik akımı vererek, hastalıktan sorumlu bölgelerdeki aşırı aktiviteleri kontrol edebiliyor ve hastalık bulgularını düzeltmeye çalışıyoruz. Ameliyat esnasında hücrelerin sesi dinlenirken hasta uyanık oluyor ve konuşa konuşa operasyonu gerçekleştiriyoruz. Hastanın ameliyat sırasında hissettiklerini bizimle paylaşması ile yaptığımız girişimin kalitesini ve başarısını arttırabiliyoruz. Ameliyat sonrası hastanın iki-üç haftalık pil programlama süreci başlıyor. Hastaya en uygun gelecek ayarlar ile hastanın günlük yaşantısına dönmesi sağlanıyor.”