BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,64
ALTIN 2.958,60
HABER /  GÜNCEL

Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Tatilcileri anlamakta zorlanıyorum. Her kuruşun hesabını sorulmasını istiyorsanız, bu ülkede özgürce...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Tatilcileri anlamakta zorlanıyorum. Her kuruşun hesabını sorulmasını istiyorsanız, bu ülkede özgürce tatil yapmak istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahalede bulunmamasını düşünüyorsan sandığa gideceksin sakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz" dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak üzere eski bakan, milletvekilli, parti meclisi üyesi ve il başkanlarıyla parti genel merkezinde bir araya geldi.

“SAYGINLIĞI OLAN BİR ÜLKE OLSUN TÜRKİYE DENİLİYORSA İHSANOĞLU’NUN O KOLTUĞA OTURMASI LAZIM”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkarak eski kurmaylarına seslendi. Seçilecek cumhurbaşkanının 43-57 ayrımı yapmaması gerektiğini, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun 57 ülkenin temsilciliğini yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:
“Bütün yurttaşları kucaklaması lazım. Ekmeleddin İhsanoğlu böyle bir insandır. Bu güne kadar toplumun hiçbir kesimi ile ilgili negatif bir cümlesi yoktur. Seçilecek kişinin cumhurbaşkanı olarak seçilecek kişinin, hem batı da hem de doğu da saygınlığı olması lazım. Güçlü bir irade sergilemesi lazımdır. 57 ülkenin Birleşmiş Miletlerden sonra dünyanın en büyük uluslararası örgütünün yöneticiliğini yaptı. Uzlaşamaz denen ülkeleri uzlaştırdı. Uzlaşamaz bir araya gelemez denilen tarafları bir araya getirdi. Bugün Orta Doğu’da Türkiye yeniden bir güç olarak ortaya çıkmak istiyorsa, saygınlığı olan bir ülke olsun Türkiye deniliyorsa Ekmeleddin İhsanoğlu’nun o koltuğa oturması lazım. Bizim açımızdan, Türkiye, çocuklarımız, geleceğimiz acısından çok önemlidir. O nedenle herkese görev düşüyor.”

“DÜNYA DENGELERİNİ İYİ BİLEN, BATIYI DA DOĞUYU DA İYİ BİLEN BİRİSİDİR”
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun herhangi bir partiye üye olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Biz de onu istiyoruz. Hiçbir partiye mensup değil. Halkın insanı. Öfke dilini kullanmıyor, öfkeli değil. Bilgili bir insan. Bunu sadece konuşmalarıyla yansıtıyor. Kibir yok onda. Başkasında kibir var. Ama onda kibir yok. O herkesi kucaklamak istiyor. Halk adamı olmak istiyor. Bana oy verdin vermedin diye insanları ayırmak istemiyor. Herkesin inancına saygılı. Herkesin kimliğine saygılı. Dünya dengelerini iyi bilen, batıyı da doğuyu da iyi bilen birisidir.”
İhsanoğlu adına 4 yılda bir özel ödül verildiğine değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Eğer bu topraklarda Yozgat’ta değerli bir insan yetişmişse ve onun adına uluslararası bir kuruluş İhsanoğlu altın ödülünü düzenlemişse, onun adına dört yılda bir ödül veriliyorsa daha ne arayacağız. Bilgi, birikim, yönetim, tevazu, yeri geldiğinde dik durma, yönetim gücü var. Peki o zaman elimizi vicdanıma koyup sandığa gideceğiz. Ya demokrasi ya totaliter rejim.”
Cumhurbaşkanı olacak kişinin tarafsız olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan ihaleleri takip edecekmiş. Cumhurbaşkanlığına oturan birisi nasıl ihaleleri takip edecek ve hangi gerekçeyle ihaleleri takip edecek. Sen yol göstereceksin. Tam tersine ihalelerde haksızlık, hukuksuzluk varsa Devlet Denetleme Kurulunu harekete geçireceksin. O cebimi nasıl doldururum arayışı içerisindedir. Böyle bir cumhurbaşkanı adayı olur mu?” şeklinde konuştu.

“UZLAŞMA TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ TARİHİNE YAPTIĞIMIZ EN BÜYÜK KATKILARDAN BİRİSİDİR”
Ayrım yapılmadan partiler ile birlikte cumhurbaşkanı adayının çıkarıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
Hiç ayrım yapmadık. İlla bizim partili biri gelsin aday olsun diye bir arayışa da girmedik. Ana ilkemiz, temiz birisi, tarafsız, bilgili, dünyada tanılan, birikimli, ülkeyi yönettiği zaman adam gibi yönetecek. Vatandaşlarını ötekileştirmeyecek. Herkesi kucaklayacak. Kimsenin inancına, kimsenin etnik kimliğine bir laf etmeyecek. Böyle birisini aradık. Var mı bu toprakta böyle birileri elbette var. Ama büyük bir uzlaşmayı gerçekleştirdik. O uzlaşma bizim demokrasi tarihimize yaptığımız en büyük katkılardan biridir. Bu uzlaşma Türkiye’de demokrasi tarihine yaptığımız en büyük katkılardan birisidir. Hiç ayrım yapmadık. Bizden çok daha fazla düşünen siyasi partilerle adam gibi bir araya geldik. Beşimiz imza attık. Gönül isterdi ki bütün siyasal partiler imza atsınlar. Hepimizin sorumluluğu var. Bu sorumluluk bilinci ile hareket ettik.”
Cumhurbaşkanı seçimlerinin siyasi partilerin yarışı olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları dedi:
“Bütün vatandaşlarımın oturup düşünmesini istiyorum. Bu seçim siyasi partiler arasındaki yarış değildir. Bu seçim cumhurbaşkanı seçimidir. Kamuoyu yoklamalarında soruyorlar. Nasıl bir cumhurbaşkanı istersiniz. Yüzde 60 tarafsız cumhurbaşkanı isteriz diyorlar. Tarafsız cumhurbaşkanı istiyorsanız, kimin taraflı, kimin tarafsız vicdanınıza sorun.”

“YABANCI DEVLET BAŞKANLARI İLE BİR ARAYA GELDİĞİNDE TÜRKİYE’Yİ ONURLA TEMSİL EDECEK”
Cumhurbaşkanın da siyasetinin olabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Onun siyaseti tarafsızlık üzerine inşa edilmiştir. Bütün vatandaşlara, bütün siyasi partilere eşit davranmaktır. O makamın siyaseti bunu gerektirir. Yoksa siyasetten tümüyle yok olması diye bir şey yok. Yönetecek orada. Yabancı devlet başkanları ile bir araya geldiğinde Türkiye’yi onurla temsil edecek. Aradığımız insan budur. Bunu istiyoruz ve bunu savunuyoruz” diye konuştu.
Seçmelere seslenen Kılıçdaroğlu, “Bazı tuzu kurular var. Ne yapalım efendim oy verelim mi? vermeyelim mi? Sandığa gidelim mi? gitmeyelim mi? O zaman hiç şikâyet etmeyeceksin. Oturacaksın oturduğun yerde. Ya adam gibi çalışacaksın, çocuklarına karşı sorumluluk hissediyorsan, ülkene karşı sorumluluk hissediyorsan. Bütün yükü getireceksin birisinin sırtına yıkacaksın ondan sonra kalkıp ahkâm keseceksin. 76 milyonun sorumluluğu vardır” ifadelerini kullandı.

“BAŞKA BİR ÜLKEYE GİDERKEN ORANIN POLİTİKACILARI SAKIN GELMEYİN DİYORLAR”
Başbakan Erdoğan’ın temizlendikten sonra cumhurbaşkanı adayı olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğu, şunları söyledi:
“Biz Türkiye’de huzur içerisinde mi yaşamak istiyoruz? Yoksa kavga eden bir Türkiye mi istiyoruz? Erdoğan’ı dinlediğiniz zaman rahatsız oluyor vatandaşlar. Tam bir kavga. Ekmeleddin Bey’i dinlediğiniz zaman içinize huzur doluyor. Huzurlu bir insan, kendi iç dünyasında barışık bir insan. Kendi iç dünyasında kavga etmeyen bir insan. Kendisini topluma hazırlayan bir insan. Bizimde aradığımız böyle birisi. Yabancı devlet adamları Erdoğan’la aynı karede görünmek istemiyorlar. Aynı fotoğrafın içerisinde olmak istemiyorlar. Başka bir ülkeye gidecek oranın politikacıları sakın gelmeyin diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir. İlk kez bir ülkenin başbakanı, başka bir ülkeye giderken sakın bizin ülkemize gelmeyin diyorlar. Türkiye’yi bu hale kim düşürdü. Şimdi ben cumhurbaşkanı adayıyım diyor. Önce temizleneceksin, aklanacaksın, bu ülkenin vatandaşı ile hâlleşeceksin. O zaman gel sen aday olabilirsin diyeceğiz.”
CHP’nin ruhunda Kuvayi Milliye olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Benim ve arkadaşlarımın telefonlarının dinlendiğini, bir diktatöre bu bilgilerin servis edildiğini ben çok iyi biliyorum. Biz gestaponun da nasıl oluşturulduğunu ben çok iyi biliyorum. Ama biz yılmıyoruz. Çünkü bizim bir sorumluluğumuz var. Bir kişi kendi tarihinden utanabilir mi? Kendi tarihinden utanan kendi tarihini ret eden kişidir. Tarihimizle etmekte yüzleşiriz. Hiçbir şeyden korkmayız biz. Çünkü bizim özümüzde, ruhumuzda, genlerimizde Kuvayi Milliye vardır.”

“ADAM GİBİ TIPIŞ TIPIŞ SANDIĞA GİDECEKSİNİZ”
Tatile gidecek olan seçmenlere seslenen Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:
“Tatile gidiyorsunuz. Tatil hakkınız mı elbette hakkınız. Masalarda oturup ben oy kullanmayacağım diye ahkâm kesmek demokrasiye inanmamaktır. Bir gün gelir sıra size de gelir. Bir gün gelir sizin tatil yapmanızın engellenir. Bunu çok iyi bilin. İş dünyası neden korkuyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu silah olarak kullanıyor. Bir iş adamı mı çıktı bütün mal varlığına ertesi gün el koyuyorsun. Televizyonlara el koyuyorsunuz. Yargı kararı uygulamıyorsunuz. O nedenle sesleri çıkmıyor. Onları anlıyorum. Kapalı kapılar ardın da bizlere söylediklerini de çok iyi biliyorum. Ama tatilcileri anlamakta zorlanıyorum. Her kuruşun hesabını sorulmasını istiyorsanız, bu ülkede özgürce tatil yapmak istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahalede bulunmamasını düşünüyorsan sandığa gideceksin sakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin. Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz. Oyunuzu kullanacaksınız. Demokrasinin gereğini yapacaksınız. Bir diktatör bozuntusuna bu ülkede cumhurbaşkanı seçme konusunda izin vermeyeceksiniz.”
(İHA)