TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile TİP İstanbul milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Can Atalay'ın durumunu görüştü. Baş, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, Genel Kurula hitap edeceği 15 Ağustos'taki toplantı öncesinde Meclis'in toplanmasını beklediklerini bildirdi.
Abone olTBMM Başkanlığında başlayan görüşmeye TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık katıldı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Can Atalay hakkında verilen AYM kararının ardından TİP heyetinin taleplerini dinledi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve beraberindeki heyet görüşme sonrası basın açıklaması yaptı.
Erkan Baş, görüşme sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Görüşmemizin tek konusu Hatay Milletvekilimiz Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin verdiği son karar. Bu karar TBMM'de gerçekleştirilen işlemin yok hükmünde olduğuna karar verdi ve Can Atalay'ın Hatay milletvekili olduğunu bize bir kez daha teyit etti. Bizim talebimiz, beklentimiz bir an önce Can Atalay'ın kaydının Meclis kütüğüne yapılması. Eğer daha önce gerçekleştirilen işlem yok hükmündeyse nasıl seçildikten sonra Meclis'e kaydı yaptırıldı, İnsan Hakları Komisyonu üyesi seçildi, Meclis'te kendisine bir oda tahsis edildiyse aynı işlemin devam etmesi gerekiyor.
Bunun için Meclis'in bir değerlendirme yapması gerekiyor. Umuyoruz ki en kısa, en doğru çözüm olarak bu işlem hayata geçirilir. Ardından talebimiz Meclis'in bu konuyu bir olağanüstü toplantıyla görüşmesi, gündem yapması. Meclis tatilde olduğu için bu ancak olağanüstü bir toplantıyla mümkün oluyor. Bu konuda da son durum şu; Meclis'te temsil edilen partilerin tümüyle görüşmeler yapıldı. CHP, DEM, Saadet- Gelecek Partisi grupları, DEVA Partisi, EMEP milletvekilleri bizim olağanüstü toplantı çağrımıza destek vereceklerini belirttiler.
Bizim beklentimiz 15 Ağustos’ta Mahmut Abbas’ın konuşmaya yapacağı toplantıdan önce Meclis’in toplanması. AYM’nin bu kararı varken, bu karar hiç yokmuş gibi Meclis’in başka bir gündemle toplanmasını doğru bulmadığımızı ifade ettik. Filistin meselesinin dünya çapındaki öneminin farkındayız. Bunun yolu Meclis’in, AYM’nin aldığı son karar doğrultusunda gerekli adımları atması. Bunun için de olağanüstü toplanması.
Sayın Meclis Başkanı '16 Ağustos olabilir mi' diye öneri sundu. Bunun için kendisine teşekkür ediyoruz. Demek ki Meclis konuyu düşünüyor. Fakat 15’inde sanki AYM’nin bu kararı hiç yok gibi Meclis’in rutin çalışmasına devam etmesi bizim açımızdan mümkün değil. Şu an itibarıyla bizim Meclis Başkanlığı’ndan beklentimiz, konuya ilişkin somut adımların kamuoyu ile paylaşılması.
Can Atalay’ın milletvekili olduğunun bir kez daha tescil edilmesiyle beraber tahliye edilmesinin yolunun açılması. Tahliye sonrasında ise yemin ederek görevine başlaması. Sanıyorum yarın itibarıyla diğer siyasi partilerle birlikte olağanüstü toplanma talebimizin dilekçesini ileteceğiz. Bizim beklentimiz 14 Ağustos olması. 15 Ağustos’tan önce olması gerektiğinde ısrarcıyız. Başvuruyu yarın öğlen saatlerinde yapacağız. Bize gelen bilgi, İYİ Parti’nin imza vermeyeceği ama olağanüstü toplantıya bütün milletvekilleriyle katılacağı doğrultusunda. Dolayısıyla tüm muhalefet güçlerinin birlikte hareket ettiği, tutum aldığı değerlendirmesi yanlış olmaz."
Erkan Baş, "Meclis milletvekilliğinin düşürülmesine karar verdi. Bu aşamadan sonra Can Atalay'ın milletvekilliğine dönmesi mümkün mü" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Meclis bir karar vermedi aslında. Yargıtay'ın olmayan bir kararı, hukuki olmayan bir karar Meclis'te okutuldu. Aslında o işlem yanlış bir işlem. Dolayısıyla AYM bizim o gün söylediğimiz şeyi karar altına almış oldu. Bu işlem yok hükmündedir diyor AYM. Dolayısıyla Can Atalay 14 Mayıs 2023'te milletvekili seçildikten sonra avukatları aracılığıyla yaptırdığı kayıt ile milletvekilliğine zaten başlamıştı. Şimdi o kara 'yok hükmündeyse' sadece bir kesinti yaratıldı demektir. Benzer Faruk Gergerlioğlu kararı var, Meclis hukuk bürosu bunlara çalışıyor."
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise şunları söyledi:
“Burada Can Atalay’ın vekil olup, olmadığına dair bir tartışma doğru bir tartışma değil. Can Atalay, Hatay halkının iradesi sonucunda seçilmiş bir milletvekili. Burada tartışmamız gereken Can Atalay şahsında Gezi Davası dosyasının hukuksuzlukları üzerinden gasp edilen özgürlüğü tartışmamız gerekiyor. Geçmiş dönemde siyasetin dizayn ettiği yargı, şimdi, siyaseti dizayn etmeye çalışıyor."