THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, grev başladığı andan itibaren hiçbir uçak seferinin iptal edilmediğini ve çalışanların hiçbirisinin greve itibar etmediğini söyledi.
Abone olTopçu, THY yönetimi ile 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşamayan Hava-İş'in, dün gece 03.00'da başladığı grev hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Grev kararının sadece kağıt üzerinde kaldığını ve çalışanlarının bu greve itibar etmediğini belirten Topçu, hiçbir çalışmalarında sorun yaşanmadığını söyledi.
"Grev başladığı andan şu ana kadar bütün uçuşlarımızda rutin faaliyetlerimiz devam etmektedir. Bütün çalışanlarımız iş başı yapmıştır" diyen Topçu, operasyonlarının herhangi bir şekilde aksamadığını dile getirdi.
Hamdi Topçu, bu grevden alınacak dersler olduğunu ve Hava-İş'in, çalışanlarından desteğini tamamen yitirdiğini kaydederek, "Şu anda iki günlük bilançoya baktığımız zaman, sendikanın yaptığı hiçbir faaliyete çalışanları itibar etmemiştir. Bunun en büyük delili, grev sözcülerinin bile çalışanlarından seçilememesidir. Bu, Hava-İş tarihinde kara bir lekedir. Grev açıklamasının yapıldığı ortamda sendikanın bir tane flaması, çalışanı yoktu. Bu, sendika tarihinde bir ilktir" diye konuştu.
Hamdi Topçu , böyle bir ortamda ortaya atılan yalan ve iftiralarla grevin devam ettiğine dair açıklamaların ve "Sistem 2 saat sonra çökecek. 3 saat sonra... 45 dakika kaldı..." tarzında söylemlerin gerçeği yansıtmadığını aktardı.
UÇUŞ İPTALİ YOK
Sendika kanadından gelen 245 uçuşun iptal edildiğine dair iddialara ilişkin Topçu, "İstanbul'da 245 uçuş iptal olacak da bu duyulmayacak. Böyle bir şey mümkün mü?" ifadesini kullandı.
Topçu, bütün operasyonel bilgilerinin halka açık olduğunu ve uçuş planlarını çok öncesinden yaptıklarını belirtti.
Uçuş planlarındaki yaz tarifesine bakıldığında, bütün uçuşlarının normal tarifeyle normal vaktinde icra edildiğinin görüleceğini vurgulayan Topçu, herhangi bir iptal veya tehirin söz konusu olmadığını söyledi.
ZAMANINDA KALKIŞ ORANI YÜKSEK
Topçu, uçak kalkış oranlarına da değinerek, "Zamanında kalkış oranımız dün yüzde 92'nin üzerinde gerçekleşti. Bu rakam normalde yüzde 86'dır. Performansımız normale göre arttı. Hatta bu rakam öğlene kadar yüzde 95,5'ti. Akşam saatlerinde 1-2 uçağımızın kuş sürüsüne girmesi nedeniyle oran düştü. Bütün uçakları zaten zamanında kaldırmak mümkün değil. Bu işin doğası böyle. Grev başladığı andan beri hiçbir uçağımızda grev gerekçesiyle gecikme yaşanmamıştır" diye konuştu.
SENDİKA ÜYELERİ GREVE KATILMADI
Çalışanlarının iş başı yapma oranına değinen Topçu, bir günde 2 bin 500'e yakın kabin memuru ve çok sayıda pilotun görevini icra ettiğini, bu kişiler arasında özel sebepler ve hastalık nedeniyle bazı firelerin yaşanabileceğini, bu durumun makul olduğunu söyledi.
"Grev başladığı andan itibaren hiçbir çalışanımızın grev yaptığına dair bilgi gelmedi" diyen Topçu, grev başlarken yapılan açıklama esnasında hiçbir Hava-İş çalışanının orada olmadığını bildirdi.
HAVA-İŞ ÜYELERİNİ MAĞDUR EDİYOR
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, şöyle devam etti:
"Sendikanın ne yaptığı veya kimi temsil ettiği konusunda ciddi soru işaretleri var. Hava-İş'in yaptığı bu uygulamaların görüşmeye yansıyan boyutu da budur. Bu yaptığı ideolojik sendikacılıktır. İdeolojik sendikacılık yüzünden çalışanını, üyelerini mağdur etmektedir. Bu grev, ideolojik sendikacılığın bittiğinin göstergesidir. Artık dünyada modern sendikacılık vardır. 8,5 milyon aidat alıp, üyelerine herhangi bir hak sağlayamayan bir sendikanın sorgulanması gerekir. THY yönetimi olarak, çalışanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İmzaladığımız 23. Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin gerisine gitmeyi bırakın, sorumluluklarımız iki kat arttı. Bundan sonra daha iyi imkanları nasıl veririz, onun çalışmasını yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde bunu herkes görecek. Hiçbir sendika çalışanının yöneticisini dinlememesi, sendikanın itibarının yerlerde sürünmesinin ve şu anda çalışan nezdinde hiçbir itibarının olmamasının göstergesidir. Bundan önce yaptığımız 23 toplu iş sözleşmesinin gerisine gitmemiz mümkün değil. Bu, şirketimize yarar sağlamaz. Biz bunların daha ilerisine gideceğiz. Her türlü hakkı verme çabası içerisindeyiz. Bu sektörde hizmet ermenin en önemli şartı moraldir. Moralsiz bir personelle çalışmak istemiyor, onların moralini yüksek tutmak istiyoruz. Tabii ki onların özlük hakları, çalışma şartları artık bizim teminatımız altında. Geri gidiş bir yana, daha ileriye nasıl gideriz diye iki kat fazla sorumluluk alacağız."
YIKAR, YAKAR MASAYA OTURURUM DÖNEMİ BİTTİ
Topçu, "Ben yakarım, yıkarım, zarar veririm ama ondan sonra gelir toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde bunu hallederim" düşüncesinin geride kaldığını, suç işleyen ve zarar verenin, bedelini ödedikten sonra çalışanın hakkını isteyeceğini dile getirdi.
Kendilerinin her zaman çalışanın lehine hareket ettiklerini belirten Topçu, karşı taraf gibi "Şu işten çıkarılan 305 kişiyi al, gerisini biz hallederiz" düşüncesine hiçbir zaman kapılmadıklarını söyledi. Topçu, "Biz 16 bin kişinin hakkını önemsedik. Yoksa 305 kişinin içerisinden bir kısmını işe geri alıp, istediğimiz sözleşmeyi sendikayla imzalayabilirdik" ifadesini kullandı.
Topçu, çalışma hakkının anayasal bir hak olduğunu ve sendikanın, çalışanlarının bu hakkını kullanmamaları için baskı yaptığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"THY çalışanı, aidiyet duygusuyla, bu kadar emeğin bir hiç uğruna, sebebi, gerekçesi olmayan bir grevle heba edilmesine izin vermedi. Bizim, 'zorla çalışacaksınız' diye bir yaptırımımız olmadı. THY'de genel müdürlük veya diğer birimler olsun yüzde 100 iş başı yaptı. Daha önce hastalıktan dolayı rapor alanlar dahi işinin başına geldi ve şirketine sahip çıktı."
Topçu, odasındaki ekrandan, uçakların iniş-kalkışlarına dair verileri gösterdi.