İlk açıklama Meclis Başkanı Bülent Arınç\\'tan geldi. Bu açıklamayı, Recep Tayyip Erdoğan\\'ın sözleri takip etti.
Abone olTBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin maruz kalabileceği bir tehlike için NATO anlaşması gereğince destek istemesi karşısında birkaç ülkenin veto hakkı kullanmasını ''ibretlik olay'' olarak gördüğünü belirtti. Arınç, TBMM Başkanlığı görevine seçilmesinden sonra kendisini ziyaret eden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'na iade-i ziyarette bulundu. TBMM Başkanı Arınç, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, ''İkinci tezkerenin 18 Şubat'ta TBMM'ye gelmemesi gibi bir olasılık doğru mu? Bu konuda bir bilginiz var mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Tezkereyi gönderecek olan, yeri ve zamanı geldiğinde hükümettir. Bu konuda hükümetin ne düşündüğünü onlara sormakta yarar var. Benim de bütün temennim, inşallah Meclis'e bir tezkere gelmemesiydi. Herhalde dileklerim kabul olacak. Umarım ki böyle bir hadise sebebiyle bir tedbir mahiyetinde de olsa Başbakanlık, TBMM'ye bir tezkere göndermiş olmasın. Gelişmelerin olumlu olacağını tahmin ediyorum. Zaten Sayın Başbakan ile görüşmemizde 3 tezkere olabileceğini, bunlardan birisinin - ki geçtiğimiz günlerde kabul edildi - diğer ikisinin de bayramdan sonra Meclis'e gönderilebileceğini söylemişlerdi. Eğer böyle bir tezkere gelmeyecekse demek ki ihtiyaç kalmamış demektir. Bundan da mutlu olmak gerekir.'' NATO'DAKİ SORUN NATO içerisinde, Irak sorunu çerçevesinde AB ülkeleriyle ABD arasında ciddi tartışmaların yaşandığı anımsatılarak, bunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arınç, bu tartışmaları çok olumlu bulduğunu söyledi. Türkiye'nin, NATO'ya kuruluşundan beri üye olan bir ülke olduğunu ve yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirdiğini ifade eden Arınç, ''Türkiye, yıllarca komünizm tehdidine karşı, daha sonraları da bir başka güvenlik sebebiyle NATO üyesi ülkeler içerisinde en çok asker bulunduran, en çok askeri harcama yapan ülke olmuştur. Yıllarca batı ülkelerini mevhum bir tehlikeden korumak için sınırlarda nöbet tutmuştur'' dedi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şimdi Türkiye'nin maruz kalabileceği bir tehlike için NATO anlaşması gereğince destek istemesi karşısında birkaç ülkenin veto hakkı kullanmasını ibretlik olay olarak görüyorum. Türkiye, bundan sonraki dış politikasında çok ciddi olmalıdır, çok kararlı olmalıdır. Nimet-külfet dengesine çok dikkat etmelidir ve ulusal menfaatlerini çok iyi korumalıdır. Bütün yaşadığımız olaylar, bundan sonrası için bize çok iyi örnekler veriyor. Türkiye, NATO'nun korumasına ve savunmasına ihtiyaç duymayan bir ülkedir. Çok güçlü bir ordumuz var, silahlı kuvvetlerimiz var. Kendi savunmamızı kendimiz yapacak güçteyiz. Ama bir anlaşmaya dayanarak Türkiye bir talepte bulunmuşsa bunun kabul edilmeyerek vetoyla karşılanmış olması elbette bazılarının gözlerini açmış olmalıdır. Bundan sonra daha çok dinamik ve aktif dış politika izleyeceğiz. Ben bütün bu olayları önümüzü görmek açısından yararlı buluyorum.'' Erdoğan: "Sınırlarımızda doğacak boşluğu başkası dolduramaz" AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Sınırlarımızda doğabilecek herhangi bir boşluğu bir başkasının doldurmasına göz yumamayız, yummamalıyız'' dedi. Erdoğan, Kurban Bayramı'nı geçirmek üzere geldiği Rize'de, 2 Mart Spor Salonu'nda vatandaşlarla bayramlaştı. Erdoğan, yandaki evde yangın olduğunu ve bu yangının Türkiye'yi etkileyebileceğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Bu yangının sizin binaya sıçramaması mümkün mü? Değil. Eninde sonunda sizin binanıza sıçrar. Öyleyse yapmanız gereken gerekli tedbirleri almak. Bu tedbirlerin azamisini almak zorundayız. Türkiye şu anda elinden geleni yapıyor. Sınırlarımızda doğabilecek herhangi bir boşluğu bir başkasının doldurmasına göz yumamayız, yummamalıyız. Irak'ın toprak bütünlüğüne kesinlikle saygılıyız. Bu konuda hükümet üzerine düşeni yapmakta. Irak'ta doğabilecek herhangi bir bölünmeye, herhangi bir devlet kurulmasına Türkiye hiçbir zaman sıcak bakmamaktadır.'' Binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelerin açıklamalarının anlamlı olduğunu da vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ama bu konuda Türkiye'nin açıklaması farklıdır. Çünkü yandaki yangın bizi etkiliyor. Onlar rahat olabilir, biz onlar kadar rahat değiliz. Çünkü 1991'de biz tecrübe yaşadık. Ateş onları sarmadı. Bedelini onlar ödemedi, biz ödedik. Dolayısıyla sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Bu böyle biline.'' Meclis'te görüşülmesi planlanan tezkere konusuna da değinen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bizi bağlayıcı nedenlerle Meclis adımını attı. Bu adım Türkiye'den asker çıkışı ile alakalı değildir. Tamamen üs ve limanların modernizasyonu ile alakalı. Asker giriş çıkışı ile alakalı konu ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin vereceği karar ve gelişmelerle ilgili olarak hükümetimizin ilgili kurumlar ile yapacağı görüş alışverişinden sonra atacağı adımlardır. Bazı etkileyici nedenler de vardır. Bunları görmeden biliniz ki Türkiye adım atmayacaktır. Görecek, değerlendirecek ondan sonra tezkeresini hazırlayacaktır.'' Erdoğan, konuşmasının ardından salonda bulunanlarla el sıkışarak bayramlaştı.