BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Teziç'ten sert açıklamalar!

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasının arkasında yargıya müdahale gibi bir niyetleri olmadığını söyledi

Abone ol

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasının ardından yargı kararına bir müdahalelerinin söz konusu olmadığını, ancak yaşanan bazı belirsizliklerin giderilmesini istediklerini belirterek, "Eğer bir rektörün işlemlerinde aksaklık usulsüzlük sorumluğu doğuracak birtakım şüpheler varsa, savcılık böyle bir izlenim içindeyse belirtiler varsa bunu görevsizlik kararı vererek kanun gereği YÖK'e bildirmesi gerekirdi. Biz de ondan sonra denetleme sürecini başlatabilirdik. Ulaştığı noktada eğer Yargı'ya intikal ettirilecek bir husus varsa bizde bunu intikal ettirirdik zaten" dedi.

Önceki gün Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan ve halen Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan YYÜ Rektörü Prof Dr Yücel Aşkın'a destek vermek için bugün Van'a gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve beraberindeki üniversite rektörleri, çeşitli ziyaretlerinin ardından YYÜ Zeve Kampüsü'ndeki sosyal tesislerde düzenlenen Rektörler Komitesi Toplantısı'nın ardından bir basın toplantısı düzenledi. Van'a gelerek, burada olup bitenleri meslektaşlarından dinlemek arzusunu taşıdıklarını belirten Teziç, Rektörler Komitesi Toplantısı'nı yapmadan önce Rektör Aşkın'ı YÖK Başkan Vekili ve Üniversiteler Arası Kurul Başkanı ile tutukevinde ziyaret ettiklerini söyledi. Bir üniversite rektörünün tutukevinde ziyaret etmenin, onunla görüşmenin çok üzüntülü bir durum olduğunu belirten YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Bir rektörün belirsizlikler içinde tutukluk halinin devamı bizi daha baştan bu noktada üzüntüye sevk etmişti. Onun içinde Rektörler Komitesi'de görüşlerimizi dile getirirken, duyduğumuz üzüntünün boyutlarını ne olduğunu idrak ediyorduk. Onun içindir ki tutukluluk haline yol açan nedenlerin belirsizliğine karşı duyarsız kalamazdık. Bu arada dile getirdiğimiz düşünceler bugün haklılığımız bir kez daha ortaya koymaktadır. Cumhuriyetin en önemli eserlerinden biri olan üniversitelerde Türkiye'nin geleceğinde önemli rol oynayacak kurumlardır. Bu bakımdan biz cumhuriyete sahip çıkarken bunun tüm değerlerine sahip çıkmak, rektörlerin üniversitedeki görevlerini yerine getirirken, bu inançla yollarına devam edeceğini bir kez daha belirtmek isteriz" diye konuştu.

"DİLEKÇENİN SONUÇLARINI ADALET BAKANI DEĞERLENDİRECEKTİR"
Rektör Aşkın'ın tutukluluk halinin devamına yol açan nedenleri bilmedikleri için, yasadaki düzenlemelere bakarak kaçma ihtimalinin olması yada delilleri karartması gibi gerekçeleri henüz bugüne değin işitmediklerini, bu konuda bilgi verilemediğini belirten Erdoğan Teziç, "En azından böyle bir açıklamanın yapılması bir ihtiyacın ürünüdür. Bu konuda beklentimiz, hepimize düşen sorumluluk, hükümete, yetkili birimlere ve üniversitelere düşen sorumluluk var. Bu sorumlulukları burada tekrar dile getirdik ve Yücel Aşkın'ın bir an önce görevine dönmesi arzusu hepimizin en büyük beklentisidir. Bugün kendisi ile görüştüğümüz ortam güzel bir ortamda değildi. Bir rektörün bu ortam içinde bırakılması üniversitelere karşı da bir şüpheyi tedirginliği doğuracak niteliktedir. Bunların aşılması konusunda sorumluluk sahibi herkesin düşünmesi gereken, gerçekleştirmesi gereken bazı faaliyet ve sorumluluk var. Bu beklenti içinde üniversite rektörleri ile birarada bu hissiyatı paylaşmaya gayret ettik" şeklinde konuştu.
Açıklamalarını, toplantıya katılan kurul üyelerinin uzun süren alkışları ile bitiren YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Bir gazetecinin, Rektör Aşkın'ın hapishanedeki ortamı ile ilgili bir sorusuna karşılık, "Kendisiyle karşılaşmamız onda da memnuniyet yarattı. Ben de arkadaşlarımla beraber kendisi ile karşılaşmaktan özlem gidermekten mutluluk duydum. Ama o mutluluk, buruk bir mutluluktu. Eninde sonunda en son sözü söyleyecek, kutsal gerçeği ortaya koyacak olan yüce yargıdır. Yargının bütün bu konuda çok iyi bir değerlendirme yapacağına olan inancımızı burada olan arkadaşlarımızla da dile getirdik. Bu beklenti içinde bir sonuca ulaşacağına umut ediyoruz" açıklamasını yaptı.
"Mahkemenin başka bir ile alınması için girişiminiz olacak mı?" şeklindeki bir soruya karşılık Teziç, "Hayır, biz sadece Adalet Bakanı'na, duyduğumuz sıkıntıyı bir dilekçe ile ifade ettik. Bu dilekçenin sonuçlarını da herhalde Adalet Bakanı değerlendirecektir. Açıklama yapacaktır. Bunun sonuçlarını da yakında görme arzusundayız. Görme arzusunda olduğumuzu da ifade etmiştik" diye konuştu.

"DEMOKRATİK BİR TOPLUMDA TEPKİLERİN OLABİLMESİNİ NORMAL KARŞILIYORUM"
Valilik sonrası kendisine yönelik gösteriler konusundaki bir soru üzerine Teziç, "Ben demokratik bir toplumda tepkilerin olabilmesini normal karşılıyorum. Ama en çok memnun olduğum yargıya sahipliğin yerleşmiş olduğu bir toplumu görmek hepimizi de mutlu etti. Demokratik toplumlarda bu tip gösteriler olmaması normaldir. Ama bizim yapmadığımız söylemediğimiz sözcüklerle itham edilmemiz de doğru değildir. Biz yargıya müdahale niteliğinde bir eylem işlem ifade ortaya koymadık. Biz sadece buradan kendi görev alanımıza ait olan bir yetkileri kullanmak için o toplantıyı yaptık. Bunları dile getirdik. 3.5 aydır bunun gayreti içindeyiz. Buna cevap alamadığımız içinde Adalet Bakanı ile görüşmek istedik. Burada bir gösteri amacı yoktu. Burada bir sıkıntıyı sayın Adalet Bakanımızla paylaşmak isteği vardı" şeklinde konuştu.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, önceki gün Barolar Birliği'nin Van ziyareti ve Rektör Aşkın'la ilgili açıklamalarının sorulması üzerine ise, "Burada belirsizliğin giderilmesi bizim için önemlidir. Bu noktada son sözü yargı söyleyecektir. Bu konuda güvenimiz tamdır. Yargının vereceği nihai kararını bekleyip göreceğiz" açıklamasını yaptı.
"Dava sürecini ne olarak bekliyorsunuz, kaç gün sürebilir, mahkeme ne zaman başlayabilir, görüşmeleriniz oldu mu?" yönündeki soruya karşılık Teziç, "Dava süreci yargının işidir. Bunları sormadık. Bunları incelemeye de gelmedik. Yargı sürecine şu aşamada müdahil olacak konumda değiliz. Biz bunun olmaması için böyle bir tablonun ortaya çıkmaması için Anayasa'da ve 2547 sayılı kanunda bize tanınmış olan yetkileri kullanmasını ısrar istemeye çalıştık. Ama gerçekleşmedi, cevabını alamadık bunların. Cevabını alamayınca da 3.5 ay içinde belirsizlik karşısında da bunu Bakanla bizzat dile getirmek istedik. Biz belirsizlikleri koruduğunu söylüyoruz. Çünkü kaçmayı gerektirecek bir husus yok. Delillerin karartılmasından söz ediliyor. Kanunda öngörülen bu koşulların henüz gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bir belirsizlik var bunun giderilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

"YARGIYA MÜDAHALE ETMEK GİBİ BİR KONUMUMUZ YOK"
"Aşkın hakkında bir idari soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki bir soruya karşılık da Teziç, "Bizim bu imkanımız kullandırılmadı. Biz yargı kararından sonra değil biz kendimizde denetleme kurulumuz aracılığı ile bu incelemeyi yaptıracağız" karşılığını verdi.
Bir soru üzerine YÖK Başkanı Teziç, bir rektörün işlemlerinde aksaklık, usulsüzlük, sorumluluğu doğuracak birtakım şüpheler olması halinde, savcılığın böyle bir izlenim içinde olması halinde görevsizlik kararı vererek bu konuyu kanun gereği YÖK'e bildirmesi gerektiğini de belirterek, "Biz de ondan sonra denetleme sürecini başlatabilirdik. Ulaştığı noktada eğer yargıya intikal ettirilecek bir husus varsa bizde bunu intikal ettirirdik zaten. Rektörün tutuklanması istisnaidir. Suçüstü halinin bulunması hususu da yoktur. Bizi tedirginliğe o husus olmuştur. Çünkü Anayasa'da 130. ve 131. maddelerde yüksek öğretim kurumları düzenlenirken bu konuda da özen gösterilmiş. Buradaki kurumların kendi iç denetimlerini yapma olanaklarını kullanmasına imkan sağlanmıştır. Bu yollardan geçilerek eğer yargıya intikal eden bir husus olsaydı daha isabetli olurdu. Niçin tutuklandığının sorusunun cevabını arıyor arkadaşlarımız bu noktada da bunu yargıya müdahale olarak değerlendirmek hiç isabetli değildir. Bizim yargıya müdahale etmek gibi bir konumumuz yok zaten. Sadece belirsizliklerin giderilmesini istiyoruz" diye konuştu.


Halen tutuklu bulunan Aşkın'ın yerine kimin vekalet edeceği yönündeki soruya ise Teziç, "Sayın Aşkın bir talepte bulundu. Üniversitesine vekil tayini için ismi önerdi. Pazartesi gününden itibaren üniversitenin cari işlemlerini hizmetlerinin aksamaması için o arkadaş yürütecektir. Bize de bilgi olarak bildirecektir" açıklamasını yaptı.