Sert çıkışlarıyla dikkati çeken Gürüz'ün yerine YÖK Başkanlığı'na atanan Prof. Dr. Erdoğan Teziç'ten devir teslim töreninde hükümete anlamlı mesaj geldi.
Abone olYükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, kendilerinden beklenenin kamuoyu önünde iktidarla mücadele etmek olmadığını söyledi. Prof. Dr. Teziç, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın oluşturulması konusunda izlenmesi gereken yöntemlere ilişkin görüşlerini dile getirdi. Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın gerekçelendirilmesinin önemli olduğunu kaydeden Prof Dr Teziç, gerekçelendirilerek hazırlanmış bir metnin, hem Cumhurbaşkanına hem Başbakana sunulmasının parlamentodaki çalışmaları da hızlandıracağını kaydetti. Prof. Dr. Teziç, ''Ben konuya böyle bakmayı uygun görüyorum. 45 yıllık tecrübelerimden Meclis'teki çalışmalarımdan edindiğim deneyimler bana bunu düşündürüyor'' dedi. ''BİLGİ SIZMAMALI'' Yükseköğretim yasa taslağıyla ilgili bilgilerin zaman zaman kamuoyuna yansıyabileceğini söyleyen Prof. Dr. Teziç, şöyle konuştu: ''Ama metin tamamlanıncaya kadar bunun bizden sızmaması, aktarılmaması gerekir. Elektrikli bir konu, çocuklarımızı, torunlarımızı ilgilendirecek, bütün devletin yapısını ilgilendirecek bir konu çünkü. Türkiye'nin geleceği üniversiteler. Bu bakımdan toplumda, bu projeleri işletirken rahatsızlıklarla karşılaşmak bizi yorar. Biz yorgunluktan kaçmayız ama toplumu yorar, yorgunluklarda uyuşmazlıklara yol açar. Bundan kaçınmaya çalışırsak sanırım büyük ölçüde mesafe alırız''. Prof Dr. Teziç, YÖK taslağı netleştikten sonra bütün üniversiteleri tek tek ziyaret edeceğini belirtti. Sorunları yerinde tespit etmek istediğini dile getiren Prof. Dr. Teziç, öğrencilerin tepkilerinin de önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Teziç, ''Ne olursa olsun, onların verdiği tepkileri bizlere yansıtacaklarını görmemezlikten gelemeyiz'' diye konuştu. Prof. Dr. Teziç, bunun sağlanması halinde büyük bir konsensüsle oluşacak metnin ortaya çıkabileceğini ifade etti. Kötümser olmadığını dile getiren Prof. Dr. Teziç hiç kimsenin de kötümser olmaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Teziç rektörlere şöyle seslendi: ''Dikkatler üzerimizde arkadaşlarımın her açıklamalarında gereken özeni göstereceklerini biliyorum. Çünkü bu toplumun en seçkin insanlarısınız. Bizim bu bilgilendirme sürecimiz yalnız bugünkü iktidarın sorunlarını çözmeye yönelik değil. Biz birer devlet kurumuyuz. anayasadaki konumumuz bir devlet iktidarı konumu. Biz siyasi iktidar değiliz. Onun için anayasamız da yükseköğretim kurumlarını koruyan bir biçimde. Siyasileri koruyanlardan daha güçlü. Büyük bir teminatımız var, güvencemiz var onun için güçlüyüz, hukuksal planda güçlüyüz, anayasal planda güçlüyüz, uluslararası planda da güçlüyüz. Endişe etmeyeceğiz, sabırla biraz da sufice bu yolu aşmaya gayret edeceğiz. Bizden beklenen bu, bizden beklenen kamuoyu önünde iktidarla mücadele etmek değil. Gerekirse mücadele edeceğiz ama bir yasal düzenleme süreci içinde nelerin yanlış nelerin doğru olabileceğini söylemek sorundayız.'' Prof Dr. Teziç, usul açısından eşyanın tabiatından kaynaklanan doğru bir şey yapıldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hukuki planda da yapılması gereken inisiyatifi bizim elimize almamızdır, hükümetin değil. Özerk kurumlar gücü kendi özünden alan kurumlardır Anayasamız bunu niye böyle düşünüyor, niçin anayasa mahkemesinin güvenceleri getirilmiş. Siyasilerin müdahale etmemeleri için. Niye Anayasadaki 130 ve 131. maddeler düzenlenmiş. Siyasi etkilenmelerden arındırılmak için. Bunu bilerek, böyle soğukkanlılıkla davranalım. Siyasiler sandıktan çıktıkları ve halkın oyu oranında ya da tercihlerini aktardıkça faaliyetlerine devam ederler. Seçimlerin yapıldığı gün de ya kalırlar ya giderler. O bakımdan bizim sorumluluğumuz akademik planda bilimsel alanda tarafsız olma sorumluluğudur. Bu kutsal bir sorumluluktur. Siyasilerin sorumluluğu tercihlerindeki, beklentilerindeki, vaatlerindeki sorumluluktur, onun için partilerin iç bünyelerindeki seçmenleri ile olan bağlantılarında karşılaştıkları güçlüklerin taşıyıcısı olmamalıyız. Bizim gücümüz ayrı, bakışımız farklı ancak siyasi tercihe de yardımcı olma gibi bir konumumuz var.'' Prof. Dr. Teziç ''kucağındaki bebeğin adının henüz konulmadığını'' belirterek, taslakla ilgili rektörlerin görüşünü almak istediğini dile getirdi. Tartışmaya girilirse işin içinden çıkılamayacağını kaydeden Prof. Dr. Teziç, taslağın YÖK ve ÜAK'nin yapacağı ortak toplantıda tablonun daha netleşeceğini ifade etti. Prof Dr. Teziç, ''Cumhurbaşkanımıza da beklentilerimizi ilettim. Cumhurbaşkanımızın bizi kucaklamasını bekleyerek bu yolu aşacağız'' diyerek sözlerini tamamladı. Prof. Dr. Teziç'in konuşmasının ardından gazetecilerin toplantıdan sonra bir açıklama yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Prof. Dr. Teziç, ''Basının burada olduğunu fark etmedim, açıklama yapılmasına gerek yok'' dedi.