BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,98
ALTIN 3.006,68
HABER /  GÜNCEL

Teziç üniversite istiyor ama..

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Eğer hakikaten hükümetin kadroları varsa ve alt yapı müsaitse, bu konuda gecikmeyelim, 30-40 tane daha üniversite kuralım" dedi.

Abone ol

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç, "Eğer hakikaten hükümetin kadroları varsa ve alt yapı müsaitse, bu konuda gecikmeyelim, 30-40 tane daha üniversite kuralım" dedi. Bazı ziyaret ve açılış törenlerine katılmak için geldiği Afyonkarahisar'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, bazı illere üniversite kurulması konusunda hükümetin başka bir yol izlemeye çalıştığını söyledi. Sağlıklı bir üniversite yapısının oluşabilmesi için YÖK'ün koyduğu ölçütlerin dikkate alınması gerektiğini savunan Teziç, "15 üniversite ve 10 üniversite daha geliyor deniliyor. Eğer bu kadar kadro ve parasal imkanlar varsa, bence çok geç kalınmış bir üniversite açma sürecine girdik. Daha evvel bunların yapılması lazımdı. Milli Eğitim Bakanı açıklamalarında 'Bunların kadrolarını biz vereceğiz' diyor. O zaman baştan da verilebilirdi. Daha önceki senelerden verilseydi bizim sayılarımız 25-30 civarında olabilirdi. Bir üniversiteye öğrenci geldiği zaman, orada bütün olanaklara sahip olursa, üniversitenin sorunsuz başlaması gibi bir adım atılırsa, çok çabuk üniversite kimliğini bulabilir. Aksi halde 1992'de yaşanan sorunları bir daha yaşamaya başlarız. Bu da üniversitelerin lehine olmaz. Eğer hakikaten kadrolar varsa ve alt yapı müsaitse bu konuda gecikmeyelim, 30-40 tane daha üniversite kuralım. Biz akademik gözle üniversitenin açılmasına bakarız. Ama hükümetin bakış açısının neye dayandığını bilemiyorum. Kadrolaşma söylentileri ve iddialarını ortadan kaldıracak, sağlıklı bir üniversite yapısının oluşabilmesi için bizim koyduğumuz ölçütler bunu sağlıyor. Şimdi yerine gelecek mi bilemiyorum. Ödenekler hangi merkezdedir, bu kadrolar verilecek mi? Dağıtımlar siyasi kanallardan yapılırsa, üniversite daha doğuştan yara almaya başlar. Bunu hiç kimse istemez" diye konuştu. "Göreve başladığınızda rahat çalışma ortamının olmadığını söylediniz. Şu anda rahat çalışma ortamı sağlandı mı?" sorusuna ise YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Bu çalışma ortamı olsaydı, bu sorunlar ortaya çıkmazdı" cevabını verdi. "HASTANE, TUTUKEVİ OLMAMALI" Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın, tedavi gördüğü hastanedeki odasının demir parmaklıklarla örülmesini de eleştiren Teziç, şunları söyledi: "Bunun kendi güvenliği için yapıldığı söyleniyor. Burası bir hastanedir. Hastanenin bir tutukevi manzarası içinde tedavi ortamında olunması psikolojik açıdan nasıl bir yansıma yapar? Bir yangın veya deprem karşısında o demir parmaklıkların oluşturacağı sakıncalar da düşünüldü mü acaba? Bunlara özenle bakmak lazım. Bizim isteğimiz bir an evvel yargılama sürecinin başlamasıdır. Biz yargıya müdahale etmedik, etmeye de niyetimiz yok. Ama tutuklu kalmasını gerektirecek unsurlar yasada 'var mı yok mu' konusunda bir açıklama bekliyoruz. Kaçma ihtimali var mı? Yurtdışından kendi iradesiyle geldi. Delilleri karartma imkanı var mı? Yok. Bütün deliller savcının elinde. Bizi düşündüren nokta, içeride tutulması konusundaki gerekçelerin açıklanmamış olmasıdır. Bunlar açıklanırsa yargılanır, yargı önünde kendisine düşen sorumluluğu yerine getirir. Belirsiz bir bekleyiş hiçbir zaman sağlıklı olmaz. Üniversitenin Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'yı kaybettik. Onun acısına başka acıların eklenmesini istemeyiz. Tutukluluk halinin devamındaki sorunu çözmek için yine hukuki süreçlerden yararlanmaya çalışacağız. Hukuki yolları hep deneyeceğiz. Ama hepimizin de buna karşı duyarlı olması gerekiyor".