Teziç türban konusunu kapattı

YÖK Başkanı Teziç, üniversitede türbanın serbestliği siyasi planda tartışılabilir, dedi. AİHM kararından sonra ise türbanın yasal dayanağının kalmadığını belitti.

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Genel Kurulu, Galatasaray Üniversitesi'nde toplandı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, basına kapalı olarak gerçekleşen toplantı öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversiteler için mali konuların çok hassas ve en büyük sıkıntı yaratan konular olduğunu, toplantıda da üniversitelerle, bu konudaki son düzenleme olan ''işletme hesabı''nın tartışılacağını belirtti. Hükümete YÖK tarafından sunulan yasa metninin de bazı maddelerle zenginleştirilip zenginleştirilemeyeceği, ayrıca gelecek yılın çalışma takvimi üzerinde de görüşüleceğini ifade eden Prof. Dr. Teziç, gündemlerinde türban konusunun ise bulunmayacağını söyledi. Prof. Dr. Teziç, bu konuda tartışılacak bir şey olmadığını ve AİHM'in son kararının kendileri için de bağlayıcı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: ''Daha önce iç hukuk düzenimizde mahkemelerimiz, Danıştay olsun, Anayasa Mahkemeleri olsun, türbanın kamusal alanda dinsel simge haline gelmiş biçimiyle kullanılmasının yasak olduğunu belirtmişlerdi. AİHM'in, Refah Partisi'nin kapatılması kararı da bunun teyidi niteliğinde bir karardır. Kararda, kamusal alanda ayrımcılığa yol açabileceği belirtiliyor. Dolayısıyla da kişilerin, hele hele üniversite söz konusu olduğunda, buraya girerken önceden belirlenmiş kuralları da kabul ederek geldikleri ifade edilerek, kamusal alanda dinsel simge haline gelmiş giysi biçimi olan türbanın kullanılamayacağı konusunda bir hukuki belirsizliğin kalmadığı anlaşılıyor.'' Türban konusunun siyasi ya da sosyolojik planda yine de tartışılabileceğini ve değerlendirmeler yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Teziç, şöyle devam etti: ''Uygulama açısından baktığımız zaman ne üniversiteler, ne de yasama organının artık bu konuda bir serbestliğe yol açacak düzenleme yapma serbestisine sahip olmayacakları anlaşıldı. AİHM'in kararı bağlayıcıdır. Anayasamızın 90'ıncı maddesinde yapılan değişiklikle bu bağlayıcılık daha da vurgulandı. AİHM ve uluslararası anlaşmalara bağlı ortaya çıkacak kararlar, ister istemez iç hukuk düzenimizde bağlayıcı bir özellik gösteriyor. Artık üniversitelerde türbanın serbest bırakılması hukuki planda söz konusu değil, ama siyasi planda tartışılabilir tabii."