Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör ve yönetimi hakkında dava açılmasını olumlu karşılayan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç "Nihayet yargı süreci başlıyor" diye konuştu.
Abone olYÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yönetimi hakkındaki soruşturmayı tamamlayan savcılığın iddianamesinin hazırladığının öğrenilmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Yargı sürecinin başlaması olumlu bir gelişme" dedi. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Bilkent Otel'de 2. gün toplantısı süren "Uluslararası Yükseköğretim Konferansı"nda gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Teziç, Rektör Yücel Aşkın soruşturmasıyla ilgili savcılık tarafından bitirilen iddianameyle ilgili olarak, "Geç de olsa olumlu bir adımdır. Yargı süreci şimdi başlıyor. Van'daki olayla ilgili iddianame gecikmiştir. Tamamlanması gereken bir belgeydi. Biran evvel tamamlanıp verilirse hiç olmazsa yargı süreci başlar. Önemli olan geç de olsa olmasıydı. Olan bu aşamada da olsa bir adımdır. Yargılama sürecinin tamamlanması bir adımdır, herkesi rahatlatır" açıklamasında bulundu. Bir gazetecinin, "Rektör Aşkın'ın Ankara'da bir hastaneye getirilmesiyle ilgili bir talep var mı?" sorusuna Teziç, Yücel Aşkın'ın sağlık durumunun hala ciddiyetini koruduğunu belirterek, "Aşkın'ın Ankara'ya getirilmesiyle ilgili bir girişimde bulunmadık. Yücel hocanın sağlık durumunun kararını verecek olan doktorlardır. Biz resen karar veremeyiz. Ankara'ya isteyemeyiz, sağlık hassas bir konu" şeklinde karşılık verdi. Rektör Aşkın'ın bir türlü toparlanamadığını ve devamlı kontrol altında tutulması gerektiğini dile getiren Teziç, Oya Aşkın ile görüşmesinin mümkün olmadığını, ama öğretim görevlilerinden düzenli bilgi aldığını söyledi. Oya Aşkın'ın, Yücel Aşkın'ın yanından ayrılmadığını dile getiren Teziç, şöyle devam etti: "Bir seyahat yapabilecek ya da Van'dan Ankara'ya gelebilecek koşulları taşıyor mu taşımıyor mu, bu bizim karar verebileceğimiz bir konu değil, ama devamlı bilgi alıyoruz ne yapabileceğimiz konusunda. Doktor arkadaşlarımızın değerlendirmesi bizim için ön planda. Yücel hocanın sağlık durumunun kararını verecek olan doktorlardır. Son durumu hakkında aldığım bilgilere göre, daha toparlanması gerek. Kendine henüz gelebilmiş değil, bir sağlık tablosu ortaya çıkmadı. Oradaki öğretim görevlisi arkadaşlarla konuştum, yakında olan rektör yardımcılarıyla konuştum. Arkadaşlar kalp öyle bir hastalıktır ki devamlı kontrol altında tutulması gerekir. Biz resen karar veremeyiz. Ankara'ya gelmesiyle ilgili meslektaşlar arasında bilgi alışverişi olur o bize intikal ederse biz değerlendiririz. Yoksa şu yapılsın, bu yapılsın temennileriyle sorun çözülmez. Bu temennilerin bir uzman görüşüne, değerlendirmesine bağlı olması gerekir. Söz konusu olan insan sağlığı."